Skip to content

Kuran-i Kerim Suresi Sebe ayet 10

Qur'an Surah Saba Verse 10

Sebe [34]: 10 ~ TÜRKÇE - DİYANET KURAN MEALİ (Word by Word)

۞ وَلَقَدْ اٰتَيْنَا دَاوٗدَ مِنَّا فَضْلًاۗ يٰجِبَالُ اَوِّبِيْ مَعَهٗ وَالطَّيْرَ ۚوَاَلَنَّا لَهُ الْحَدِيْدَۙ (سبإ : ٣٤)

walaqad
وَلَقَدْ
And certainly
ve andolsun ki
ātaynā
ءَاتَيْنَا
We gave
verdik
dāwūda
دَاوُۥدَ
Dawood
Davud'a
minnā
مِنَّا
from Us
tarafımızdan
faḍlan
فَضْلًاۖ
Bounty
bir üstünlük
yājibālu
يَٰجِبَالُ
"O mountains!
ey dağlar
awwibī
أَوِّبِى
Repeat praises
tesbih edin
maʿahu
مَعَهُۥ
with him
onunla beraber
wal-ṭayra
وَٱلطَّيْرَۖ
and the birds"
ve (ey) kuşlar
wa-alannā
وَأَلَنَّا
And We made pliable
ve yumuşattık
lahu
لَهُ
for him
ona
l-ḥadīda
ٱلْحَدِيدَ
[the] iron
demiri

Transliteration:

Wa laqad aatainaa Daawooda minnaa fadlany yaa jibaalu awwibee ma'ahoo wattaira wa alannaa lahul hadeed (QS. Sabaʾ:10)

English Sahih International:

And We certainly gave David from Us bounty. [We said], "O mountains, repeat [Our] praises with him, and the birds [as well]." And We made pliable for him iron, (QS. Saba, Ayah 10)

Diyanet Isleri:

"Ey dağlar ve kuşlar! Davud tesbih ettikçe siz de onu tekrarlayın" diyerek and olsun ki, ona katımızdan lütufta bulunduk; "geniş zırhlar yap, dokumasını sağlam tut" diye ona demiri yumuşak kıldık. Yararlı iş işleyin; doğrusu Ben yaptıklarınızı görenim. (Sebe, ayet 10)

Abdulbaki Gölpınarlı

Ve andolsun ki biz, Davud'a, katımızdan lutfettik, üstünlük verdik. Ey dağlar dedik, onunla beraber tenzih edin beni ve ey kuşlar, siz de ve ona, demiri yumuşattık.

Adem Uğur

Andolsun, Davud´a tarafımızdan bir üstünlük verdik. "Ey dağlar ve kuşlar! Onunla beraber tesbih edin" dedik. Ona demiri yumuşattık.

Ali Bulaç

Andolsun, Biz Davud'a tarafımızdan bir fazl (üstünlük) verdik. "Ey dağlar, onunla birlikte (Beni tesbih edip) yankıyla ses verin" (dedik) ve kuşlara da (aynısını emrettik). Ve ona demiri yumuşattık.

Ali Fikri Yavuz

Gerçekten Davud’a, tarafımızdan (kendisine has olmak üzere) bir fazilet verdik: “- Ey dağlar ve kuşlar! Davud ile beraber tesbih edin?” dedik. Ona demiri de yumuşattık, (demiri eritmeden, çamur gibi, şekillendirme kudretini, Davud’a verdik).

Celal Yıldırım

And olsun ki, Davud´a kendi katımızdan bir üstünlük verdik; «Ey dağlar ve kuşlar, Onunla beraber tesbihte bulunup sesinizi çıkarın!» dedik ve ona demiri yumuşattık da,

Diyanet Vakfı

Andolsun, Davud'a tarafımızdan bir üstünlük verdik. "Ey dağlar ve kuşlar! Onunla beraber tesbih edin" dedik. Ona demiri yumuşattık.

Edip Yüksel

Katımızdan Davud'a lütufta bulunmuştuk: "Ey dağlar, ilahisine katılın; ey kuşlar sizler de." Ona demiri yumuşatmıştık.

Elmalılı Hamdi Yazır

Andolsun ki, biz Davud'a tarafımızdan bir fazilet verdik. "Ey dağlar! Onunla beraber tesbih edin." dedik ve bunu kuşlara da (emrettik) ve ona demiri yumuşattık.

Fizilal-il Kuran

Biz gerçekten Davud´a kendi katımızdan ayrıcalık sunduk. «Ey dağlar, o tesbih ettikçe siz de söylediklerini tekrarlayın. Ey kuşlar sizde» dedik. Ayrıca demiri avucunda yumuşattık.

Gültekin Onan

Andolsun, biz Davud´a tarafımızdan bir fazl (üstünlük) verdik. "Ey dağlar, onunla birlikte [benim tesbihimi] dönderin / tekrarlayın (evvibiy)" (dedik) ve kuşlara da [aynısını emrettik]. Ve ona demiri yumuşattık.

Hasan Basri Çantay

Andolsun ki biz Dâvuuda bizden bir imtiyaz verdik. «Ey dağlar, onunla birlikde tesbîh edin» (dedik), kuşlara da (bunu emretdik). Ona demiri de (mum gibi) yumuşatdık.

İbni Kesir

Andolsun ki; Davud´a, katımızdan lutuf ihsan ettik. Ey dağlar; onunla birlikte siz de tesbih edin ve kuşlar da. Ona demiri yumuşak kıldık.

İskender Ali Mihr

Ve andolsun ki Davut (A.S)´a, Bizden bir fazilet verdik (nefsini tasfiye ettik). Ey dağlar, onunla beraber bana yönelin ve ey kuşlar (siz de)! Ve Biz de ona demiri yumuşattık.

Muhammed Esed

Ve (böylece) Biz Davud´u lütfumuzla onurlandırdık: "Siz ey dağlar! Onunla birlik olup Allah´ın yüceliğini terennüm edin! Ve (siz de) ey kuşlar!" Biz o´ndaki bütün sertliği ve katılığı yumuşattık

Muslim Shahin

Andolsun, Davud'a tarafımızdan bir üstünlük verdik. «Ey dağlar ve kuşlar! Onunla beraber tesbih edin» dedik. Ona demiri yumuşattık.

Ömer Nasuhi Bilmen

Şanım hakkı için Biz Dâvud´a tarafımızdan bir fazilet vermiştik. «Ey dağlar! O´nunla beraber tesbihte bulunun» (dedik). Kuşlara da (böyle emrettik). Ve onun için demiri yumuşattık.

Rowwad Translation Center

Davud’a katımızdan bir lütuf verdik. "Ey dağlar ve kuşlar! Davud’la tespih edin." Onun için demiri de yumuşattık.

Şaban Piriş

Davud’a katımızdan bir lütuf vermiştik. -Ey dağlar ve kuşlar Davud’la birlikte yönelin. Ona demiri de yumuşatmıştık.

Shaban Britch

Davud’a katımızdan bir lütuf vermiştik. Ey dağlar ve kuşlar Davud’la tesbih edin. Ona demiri de yumuşatmıştık.

Suat Yıldırım

Biz Davud'a tarafımızdan bir imtiyaz verdik: “Ey dağlar! Ey kuşlar! Onunla beraber tesbih edin, şevke gelip Allah’ın yüceliğini terennüm edin.” dedik.Ayrıca demiri ona yumuşattık (demiri şekillendirme kudreti verdik) “Bütün bedeni örtecek uzun zırhlar yap, onları dokumada intizama dikkat et ve siz de ey Davud ailesi! Hepiniz faydalı ve makbul işler yapınız, çünkü Ben yaptıklarınızı görüyorum.” buyurduk. [21,80] {KM, Mezmurlar 96,11-12; 97,5; 114,4}

Süleyman Ateş

Andolsun, Davud'a tarafımızdan bir üstünlük verdik: "Ey dağlar, onunla beraber tesbih edin. Ve ey kuşlar (siz de onun tesbihine katılın)!" (dedik) ve ona demiri yumuşattık:

Tefhim-ul Kuran

Andolsun, biz Davud´a tarafımızdan bir fazl (üstünlük) verdik. «Ey dağlar, onunla birlikte (Beni tesbih edip) yankıyla ses verin» (dedik) ve kuşlara da (aynısını emrettik). Ve ona demiri yumuşattık.

Yaşar Nuri Öztürk

Yemin olsun, biz, Dâvud'a katımızdan bir lütufta bulunduk. "Ey dağlar, onunla birlikte tespih edin ve ey kuşlar siz de." dedik. Ve onun için demiri yumuşattık.