Skip to content

Suresi Sebe - Page: 6

Saba

(Sabaʾ)

51

وَلَوْ تَرٰىٓ اِذْ فَزِعُوْا فَلَا فَوْتَ وَاُخِذُوْا مِنْ مَّكَانٍ قَرِيْبٍۙ ٥١

walaw
وَلَوْ
şayet
tarā
تَرَىٰٓ
bir görsen
idh
إِذْ
zaman
faziʿū
فَزِعُوا۟
telaşa düştükleri
falā fawta
فَلَا فَوْتَ
hiçbiri kurtulamaz
wa-ukhidhū
وَأُخِذُوا۟
ve yakalanmışlardır
min makānin
مِن مَّكَانٍ
yerden
qarībin
قَرِيبٍ
yakın
Onları korktukları zaman bir görsen; artık kurtuluş yoktur, cehenneme yakın bir yerde yakalanmışlardır. O zaman, "Allah'a inandık" derler ama, ahiret gibi uzak bir yerden imana nasıl kolayca ulaşırlar? ([34] Sebe: 51)
Tefsir
52

وَّقَالُوْٓا اٰمَنَّا بِهٖۚ وَاَنّٰى لَهُمُ التَّنَاوُشُ مِنْ مَّكَانٍۢ بَعِيْدٍۚ ٥٢

waqālū
وَقَالُوٓا۟
ve demektedirler
āmannā
ءَامَنَّا
inandık
bihi
بِهِۦ
ona
wa-annā
وَأَنَّىٰ
ama nasıl olur?
lahumu
لَهُمُ
onlar için
l-tanāwushu
ٱلتَّنَاوُشُ
elde etmeleri
min makānin
مِن مَّكَانٍۭ
yerden
baʿīdin
بَعِيدٍ
uzak
Onları korktukları zaman bir görsen; artık kurtuluş yoktur, cehenneme yakın bir yerde yakalanmışlardır. O zaman, "Allah'a inandık" derler ama, ahiret gibi uzak bir yerden imana nasıl kolayca ulaşırlar? ([34] Sebe: 52)
Tefsir
53

وَقَدْ كَفَرُوْا بِهٖ مِنْ قَبْلُۚ وَيَقْذِفُوْنَ بِالْغَيْبِ مِنْ مَّكَانٍۢ بَعِيْدٍۚ ٥٣

waqad
وَقَدْ
oysa andolsun
kafarū
كَفَرُوا۟
inkar etmişlerdi
bihi
بِهِۦ
onu
min qablu
مِن قَبْلُۖ
daha önce
wayaqdhifūna
وَيَقْذِفُونَ
ve atıyorlardı
bil-ghaybi
بِٱلْغَيْبِ
görülmeyene
min makānin
مِن مَّكَانٍۭ
yerden
baʿīdin
بَعِيدٍ
uzak
Oysa onu daha önce inkar etmişler, uzak bir yer olan dünyadan görünmeyene dil uzatmışlardı. ([34] Sebe: 53)
Tefsir
54

وَحِيْلَ بَيْنَهُمْ وَبَيْنَ مَا يَشْتَهُوْنَۙ كَمَا فُعِلَ بِاَشْيَاعِهِمْ مِّنْ قَبْلُۗ اِنَّهُمْ كَانُوْا فِيْ شَكٍّ مُّرِيْبٍ ࣖ ٥٤

waḥīla
وَحِيلَ
perde çekildi
baynahum
بَيْنَهُمْ
onların arasına
wabayna
وَبَيْنَ
ve arasına
مَا
şeyler
yashtahūna
يَشْتَهُونَ
arzu ettikleri
kamā
كَمَا
gibi
fuʿila
فُعِلَ
yapıldığı
bi-ashyāʿihim
بِأَشْيَاعِهِم
benzerlerine
min qablu
مِّن قَبْلُۚ
bundan önce
innahum
إِنَّهُمْ
doğrusu onlar
kānū fī
كَانُوا۟ فِى
içindedirler
shakkin
شَكٍّ
bir kuşku
murībin
مُّرِيبٍۭ
katmerli
Kendileriyle, arzuladıkları şeyler arasına artık engel konur; nitekim, daha önce, kendilerine benzeyenlere de aynı şey yapılmıştı. Çünkü onlar şüphe ve endişe içindeydiler. ([34] Sebe: 54)
Tefsir