Kuran-i Kerim Suresi Ahzab ayet 10
Qur'an Surah Al-Ahzab Verse 10
Ahzab [33]: 10 ~ TÜRKÇE - DİYANET KURAN MEALİ (Word by Word)
اِذْ جَاۤءُوْكُمْ مِّنْ فَوْقِكُمْ وَمِنْ اَسْفَلَ مِنْكُمْ وَاِذْ زَاغَتِ الْاَبْصَارُ وَبَلَغَتِ الْقُلُوْبُ الْحَنَاجِرَ وَتَظُنُّوْنَ بِاللّٰهِ الظُّنُوْنَا۠ ۗ (الأحزاب : ٣٣)
- idh
- إِذْ
- When
- hani
- jāūkum
- جَآءُوكُم
- they came upon you
- onlar gelmişlerdi
- min fawqikum
- مِّن فَوْقِكُمْ
- from above you
- üstünüzden
- wamin
- وَمِنْ
- and from
- ve
- asfala
- أَسْفَلَ
- below
- alt tarafınızdan
- minkum
- مِنكُمْ
- you
- sizin
- wa-idh
- وَإِذْ
- and when
- ve hani
- zāghati
- زَاغَتِ
- grew wild
- kaymıştı
- l-abṣāru
- ٱلْأَبْصَٰرُ
- the eyes
- gözler
- wabalaghati
- وَبَلَغَتِ
- and reached
- ve dayanmıştı
- l-qulūbu
- ٱلْقُلُوبُ
- the hearts
- yürekler
- l-ḥanājira
- ٱلْحَنَاجِرَ
- the throats
- hançerelere
- wataẓunnūna
- وَتَظُنُّونَ
- and you assumed
- ve zanda bulunuyordunuz
- bil-lahi
- بِٱللَّهِ
- about Allah
- Allah hakında
- l-ẓunūnā
- ٱلظُّنُونَا۠
- the assumptions
- türlü düşüncelerle
Transliteration:
Iz jaaa'ookum min fawqikum wa min asfala minkum wa iz zaaghatil absaaru wa balaghatil quloobul hanaajira wa tazunnoona billaahiz zunoonaa(QS. al-ʾAḥzāb:10)
English Sahih International:
[Remember] when they came at you from above you and from below you, and when eyes shifted [in fear], and hearts reached the throats, and you assumed about Allah [various] assumptions. (QS. Al-Ahzab, Ayah 10)
Diyanet Isleri:
Onlar size yukarınızdan ve aşağınızdan gelmişlerdi; gözler de dönmüştü, yürekler ağızlara gelmişti; Allah için çeşitli tahminlerde bulunuyordunuz. (Ahzab, ayet 10)
Abdulbaki Gölpınarlı
Hani size hem üst tarafınızdan hücum etmişlerdi, hem alt tarafınızdaki yerlerden ve hani gözler yılmıştı ve korkudan yürekler, ağızlara gelmişti ve Allah hakkında çeşitli zanlara kapılmıştınız.
Adem Uğur
Onlar hem yukarınızdan hem aşağı tarafınızdan (vâdinin üstünden ve alt yanından) üzerinize yürüdükleri zaman; gözler yıldığı, yürekler gırtlağa geldiği ve siz Allah hakkında türlü türlü şeyler düşündüğünüz zaman;
Ali Bulaç
Hani onlar, size hem üstünüzden, hem alt tarafınızdan gelmişlerdi; gözler kaymış, yürekler hançereye gelip dayanmıştı ve siz Allah hakkında (birtakım) zanlarda bulunuyordunuz.
Ali Fikri Yavuz
O vakit kâfirler üstünüzden (vadinin üst ve doğu tarafından), bir de altınızdan (vadinin aşağı ve batı tarafından) size gelmişlerdi. O zaman gözler yılmış, kalbler gırtlaklara dayanmıştı. Allah’a da çeşitli zanlarda bulunuyordunuz.
Celal Yıldırım
Hani onlar (düşman orduları) üst tarafınızdan (hücuma geçip) üzerinize gelmişlerdi ve hani gözler de kaymış, yürekler gırtlaklara gelip dayanmıştı. Allah´a karşı da türlü türlü zanlarda bulunuyordunuz.
Diyanet Vakfı
Onlar hem yukarınızdan hem aşağı tarafınızdan (vadinin üstünden ve alt yanından) üzerinize yürüdükleri zaman; gözler yıldığı, yürekler gırtlağa geldiği ve siz Allah hakkında türlü türlü şeyler düşündüğünüz zaman;
Edip Yüksel
Üstünüzden ve altınızdan size saldırmışlardı. Gözler dönmüştü, kalpler ağızlara gelmişti ve siz ALLAH hakkında çeşitli kuşkular besliyordunuz.
Elmalılı Hamdi Yazır
O zaman onlar, hem üstünüzden gelmişlerdi, hem aşağı tarafınızdan, ve o vakit gözler kaymış, yürekler gırtlaklara dayanmıştı. Siz Allah'a türlü türlü zanlarda bulunuyordunuz.
Fizilal-il Kuran
Onlar size yukarınızdan ve aşağınızdan gelmişlerdi; gözler kaymış, yürekler ağızlara gelmişti. Allah hakkında türlü zanlarda bulunuyordunuz.
Gültekin Onan
Hani onlar size hem üstünüzden, hem alt tarafınızdan gelmişlerdi; gözler kaymış, kalpler hançereye gelip dayanmıştı ve siz Tanrı hakkında (birtakım) zanlarda bulunuyordunuz.
Hasan Basri Çantay
O vakit onlar hem üstünüzden, hem altınızdan size gelmişlerdi. O zaman gözler yılmış, yürekler gırtlaklara dayanmışdı ve siz Allaha karşı (türlü) zanlarda bulunuyordunuz.
İbni Kesir
Hani onlar size, hem üstünüzden hem de altınızdan gelmişlerdi. Ve hani gözler kaymış, yürekler ağızlara gelmişti ve siz Allah hakkında çeşitli zanlarda bulunuyordunuz.
İskender Ali Mihr
Onlar, sizin yukarınızdan ve aşağınızdan üzerinize geldiği ve gözlerin yıldığı ve kalplerin hançereye ulaştığı (yüreklerin ağza geldiği) zaman, Allah´a karşı zanlarda bulunuyordunuz.
Muhammed Esed
Onlar yukarıdan ve aşağıdan üzerinize geldiklerinde ve gözler(inizin) feri kaybolup yürekler(iniz) ağzınıza geldiğinde ve Allah hakkında en çelişik düşünceler aklınızdan (bir bir) geçtiğinde (neler hissettiğinizi hatırlayın):
Muslim Shahin
Onlar hem yukarınızdan hem aşağı tarafınızdan (vadinin üstünden ve alt yanından) üzerinize yürüdükleri zaman; gözler yıldığı, yürekler gırtlağa geldiği ve siz Allah hakkında türlü türlü şeyler düşündüğünüz zaman;
Ömer Nasuhi Bilmen
O vakit ki, size hem üstünüzden gelmişlerdi hem de aşağı tarafınızdan ve o vakit ki, gözler kaymış ve yürekler gırtlaklara kavuşmuştu ve Allah´a türlü türlü zanlar ile zanda bulunuyordunuz.
Rowwad Translation Center
Hani onlar, size hem üst tarafınızdan, hem alt tarafınızdan gelmişlerdi. Hani gözler kaymış ve yürekler ağızlara gelmişti. Allah hakkında bir takım zanlarda bulunuyordunuz.
Şaban Piriş
Onlar, size üstünüzden ve aşağınızdan gelmişlerdi. Gözler dönmüş, yürekler ağza gelmişti. Allah hakkında çeşitli zanlarda bulunuyordunuz.
Shaban Britch
Onlar, size üstünüzden ve aşağınızdan gelmişlerdi. Gözler de kaymış, yürekler gırtlağa gelip dayanmıştı. Allah hakkında, bir takım zanlarda bulunuyordunuz.
Suat Yıldırım
O vakit onlar hem üstünüzden, hem alt tarafınızdan gelmişlerdi. Gözleriniz şaşkınlıktan ötürü kaymış, yüreğiniz ağzınıza gelmişti.Siz de Allah hakkında türlü türlü zanlar beslemeye başlamıştınız.
Süleyman Ateş
Hani onlar üstünüzden ve alt tarafınızdan gelmişlerdi, gözler (şaşkınlıktan ötürü) kaymış, yürekler (korkudan) hançerelere dayanmıştı. Allah hakında türlü zanlarda bulunuyordunuz.
Tefhim-ul Kuran
Hani onlar, size hem üstünüzden, hem alt tarafınızdan gelmişlerdi; gözler de kaymış, yürekler hançereye gelip dayanmıştı ve siz Allah hakkında da (birtakım) zanlarda bulunuyordunuz.
Yaşar Nuri Öztürk
Hani, onlar, üst yanınızdan, alt tarafınızdan size saldırmıştı da gözler kaymış, yürekler gırtlaklara ulaşmıştı. Allah hakkında türlü zanlarda bulunuyordunuz.