Skip to content

Kuran-i Kerim Suresi Rum ayet 52

Qur'an Surah Ar-Rum Verse 52

Rum [30]: 52 ~ TÜRKÇE - DİYANET KURAN MEALİ (Word by Word)

فَاِنَّكَ لَا تُسْمِعُ الْمَوْتٰى وَلَا تُسْمِعُ الصُّمَّ الدُّعَاۤءَ اِذَا وَلَّوْا مُدْبِرِيْنَ (الروم : ٣٠)

fa-innaka
فَإِنَّكَ
So indeed, you
şüphesiz sen
لَا
(can) not
asla
tus'miʿu
تُسْمِعُ
make the dead hear
söz dinletemezsin
l-mawtā
ٱلْمَوْتَىٰ
make the dead hear
ölülere
walā
وَلَا
and not
ve asla
tus'miʿu
تُسْمِعُ
make the deaf hear
işittiremezsin
l-ṣuma
ٱلصُّمَّ
make the deaf hear
sağırlara
l-duʿāa
ٱلدُّعَآءَ
the call
çağrıyı
idhā wallaw
إِذَا وَلَّوْا۟
when they turn
giderlerken
mud'birīna
مُدْبِرِينَ
retreating
arkalarını dönüp

Transliteration:

Fa innaka laa tusmi'ul mawtaa wa laa tusmi'us summad du'aaa'a izaa wallaw mudbireen (QS. ar-Rūm:52)

English Sahih International:

So indeed, you will not make the dead hear, nor will you make the deaf hear the call when they turn their backs, retreating. (QS. Ar-Rum, Ayah 52)

Diyanet Isleri:

Tabiidir ki sen ölülere katiyyen işittiremezsin; dönüp giden sağırlara da çağrıyı duyuramazsın. (Rum, ayet 52)

Abdulbaki Gölpınarlı

Hiç şüphe yok ki sen, sesini duyuramazsın ölüye ve ardına dönüp giderlerken davetini duyuramazsın sağırlara.

Adem Uğur

(Resûlüm!) Elbette sen ölülere duyuramazsın; arkalarını dönüp giderlerken sağırlara o daveti işittiremezsin.

Ali Bulaç

Şimdi sen, ölülere (söz) duyuramazsın ve arkalarını dönüp giden sağırlara da çağrıyı duyuramazsın.

Ali Fikri Yavuz

Bunun için sen (Ey Rasûlüm, onlar) arkalarını dönmüş giderlerken, (hakka olan) o daveti, (kalbleri) ölülere duyuramazsın ve sağırlara da işittiremezsin.

Celal Yıldırım

Çünkü gerçekten sen ölülere işittiremezsin; arkasını çevirip giden sağırlara da daveti duyuramazsın.

Diyanet Vakfı

(Resulüm!) Elbette sen ölülere duyuramazsın; arkalarını dönüp giderlerken sağırlara o daveti işittiremezsin.

Edip Yüksel

Sen ne ölülere işittirebilirsin, ne de arkalarını dönüp giden sağırlara çağrıyı duyurabilirsin.

Elmalılı Hamdi Yazır

Çünkü sen ölülere işittiremezsin. O daveti, arkalarını dönmüş giderlerken sağırlara da duyuramazsın.

Fizilal-il Kuran

Ey Muhammed! Sen ölülere işittiremezsin; arkalarını dönüp giden sağırlara da çağrını işittiremezsin.

Gültekin Onan

Şimdi sen, ölülere (söz) duyuramazsın ve arkalarını dönüp giden sağırlara da çağrıyı duyuramazsın.

Hasan Basri Çantay

Bunun için sen — arkalarına dönüb giderlerken — o da´veti ölülere de duyuramazsın, sağırlara da işitdiremezsin.

İbni Kesir

Bunun için sen; ölüye katiyyen işittiremezsin. Dönüp giden sağırlara da daveti duyuramazsın.

İskender Ali Mihr

Öyleyse muhakkak ki sen ölülere duyuramazsın, arkalarına dönüp gittikleri zaman sağırlara da daveti duyuramazsın.

Muhammed Esed

Elbette sen ölülere asla duyuramazsın ve sırtlarını (sana) dönüp uzaklaşan (kalbi) sağırlara (da)!

Muslim Shahin

(Ey Muhammed!) Şüphe yoktur ki sen, ölülere işittiremez, dönüp gittikleri zaman da sağırlara çağrıyı duyuramazsın.

Ömer Nasuhi Bilmen

Çünkü sen o dâveti ölülere duyuramazsın ve arkalarına dönüp giderlerken sağırlara da duyuramazsın.

Rowwad Translation Center

Şüphesiz, sen ölülere işittiremezsin. Dönüp gittikleri zaman çağrıyı sağırlara da işittiremezsin.

Şaban Piriş

Sen, ölüye sesini duyuramazsın, arkasını dönüp gittiği zaman sağırlara çağrını duyuramazsın.

Shaban Britch

Sen, ölülere duyuramazsın, arkasını dönüp gittiği zaman sağırlara davetini duyuramazsın.

Suat Yıldırım

Şunu bil ki: Sen ne ölülere sesini duyurabilirsin, ne de arkasını dönüp uzaklaşan sağırlara bu dâveti işittirebilirsin. [63,36; 67,10]

Süleyman Ateş

Sen de ölülere söz dinletemezsin; arkalarını dönüp giden sağırlara çağrıyı işittiremezsin.

Tefhim-ul Kuran

Şimdi sen, ölülere (söz) duyuramazsın ve arkalarını dönüp giden sağırlara da çağrıyı duyuramazsın.

Yaşar Nuri Öztürk

Artık sen, ölülere işittiremezsin. Dönüp gittikleri takdirde sağırlara da çağrıyı duyuramazsın.