Skip to content

Kuran-i Kerim Suresi Ankebut ayet 38

Qur'an Surah Al-'Ankabut Verse 38

Ankebut [29]: 38 ~ TÜRKÇE - DİYANET KURAN MEALİ (Word by Word)

وَعَادًا وَّثَمُوْدَا۟ وَقَدْ تَّبَيَّنَ لَكُمْ مِّنْ مَّسٰكِنِهِمْۗ وَزَيَّنَ لَهُمُ الشَّيْطٰنُ اَعْمَالَهُمْ فَصَدَّهُمْ عَنِ السَّبِيْلِ وَكَانُوْا مُسْتَبْصِرِيْنَ ۙ (العنكبوت : ٢٩)

waʿādan
وَعَادًا
And Aad
ve Ad'ı
wathamūdā
وَثَمُودَا۟
and Thamud
ve Semud'u
waqad
وَقَد
and verily
ve gerçekten
tabayyana
تَّبَيَّنَ
(has) become clear
bu belli olmaktadır
lakum
لَكُم
to you
size
min masākinihim
مِّن مَّسَٰكِنِهِمْۖ
from their dwellings
oturdukları yerlerden
wazayyana
وَزَيَّنَ
And made fair-seeming
ve süsledi
lahumu
لَهُمُ
to them
onlara
l-shayṭānu
ٱلشَّيْطَٰنُ
the Shaitaan
şeytan
aʿmālahum
أَعْمَٰلَهُمْ
their deeds
yaptıkları işlerini
faṣaddahum
فَصَدَّهُمْ
and averted them
ve onları çıkardı
ʿani l-sabīli
عَنِ ٱلسَّبِيلِ
from the Way
yoldan
wakānū
وَكَانُوا۟
though they were
ve oldular
mus'tabṣirīna
مُسْتَبْصِرِينَ
endowed with insight
görenlerden

Transliteration:

Wa 'Aadanw wa Samooda wa qat tabaiyana lakum mim masaakinihim wa zaiyana lahumush Shaitaanu a'maalahum fasaddahum 'anis sabeeli wa kaanoo mustabsireen (QS. al-ʿAnkabūt:38)

English Sahih International:

And [We destroyed] Aad and Thamud, and it has become clear to you from their [ruined] dwellings. And Satan had made pleasing to them their deeds and averted them from the path, and they were endowed with perception. (QS. Al-'Ankabut, Ayah 38)

Diyanet Isleri:

Ad ve Semud milletlerini de yok ettik. Bunu, oturdukları yerler göstermektedir. Şeytan kendilerine, işlediklerini güzel gösterdi; onları doğru yoldan alıkoydu. Oysa kendileri bunu anlayacak durumda idiler. (Ankebut, ayet 38)

Abdulbaki Gölpınarlı

Ve Âd'le Semud'u da helak etmiştik ve gerçekten de yerlerinden apaçık anlamaktasınız ve Şeytan, onların yaptıklarını, bezemişti kendilerine ve gerçeği gördükleri halde yoldan çelmişti onları.

Adem Uğur

Âd ve Semûd´u da (helâk ettik). Sizin için, (onların başına nelerin geldiği) oturdukları yerlerden apaçık anlaşılmaktadır. Şeytan onlara yaptıkları işleri güzel gösterip onları doğru yoldan çıkardı. Oysa bakıp görebilecek durumdaydılar.

Ali Bulaç

Ad'ı ve Semud'u da (yıkıma uğrattık). Gerçek şu ki, kendi oturdukları yerlerden size (durumları) belli olmaktadır. Kendi yaptıklarını şeytan süsleyip-çekici kıldı, böylece onları yoldan alıkoydu. Oysa onlar görebilen kimselerdi.

Ali Fikri Yavuz

Ad ile Semûd’u da helak ettik. (Ey Mekke halkı), onlara ne yapıldı, meskenlerinin harabından size belli olmaktadır. Görgü sahibleri oldukları halde, şeytan, onların amellerini kendilerine süslemiş (güzel göstermiş) de, onları hak yoldan çevirmişti.

Celal Yıldırım

Âd ve Semûd´u da yok ettik. Gerçekten onların oturduğu yerlerin kalıntıları size açık ve ortadadır. Şeytan, onlara amellerini süslemişti de böylece onları (doğru) yoldan alıkoymuştu. Halbuki kendileri (az-çok) gözü açık kimseler idi.

Diyanet Vakfı

Âd ve Semud'u da (helak ettik). Sizin için, (onların başına nelerin geldiği) oturdukları yerlerden apaçık anlaşılmaktadır. Şeytan onlara yaptıkları işleri güzel gösterip onları doğru yoldan çıkardı. Oysa bakıp görebilecek durumdaydılar.

Edip Yüksel

Aynı şekilde, Ad ve Semud'u da... Akibetleri, oturmuş oldukları yerlerden size belli olmaktadır. Şeytan işlerini onlara süslü göstererek onları yoldan saptırdı. Halbuki görüp anlayacak yeteneğe sahiptiler.

Elmalılı Hamdi Yazır

Ad ve Semud'u da (helak ediverdik). Sizin için, (onların başına nelerin geldiği) oturdukları yerlerden apaçık anlaşılmaktadır. Şeytan onlara yaptıkları işleri güzel gösterip onları doğru yoldan çıkardı. Oysa bakıp görebilecek durumdaydılar.

Fizilal-il Kuran

Adoğulları ile Semudoğulları´nı da yok ettik. Bunu vaktiyle oturdukları evlerin yıkıntıları size açıkça göstermektedir. Şeytan onlara işledikleri kötülükleri güzel göstererek kendilerini yoldan çıkardı. oysa isteselerdi gerçeği görebilirlerdi.

Gültekin Onan

Ad´ı ve Semud´u da (yıkıma uğrattık). Gerçek şu ki, kendi oturdukları yerlerden size (durumları) belli olmaktadır. Kendi yaptıklarını şeytan süsleyip çekici kıldı, böylece onları yoldan alıkoydu. Oysa onlar görebilen kimselerdi.

Hasan Basri Çantay

Aad ile Semudu da (helak etdik. Onların başına neler geldiği) hakıykat sizin için el´an (o haraab) evleri (ciheti) nden belli olmakdadır. Uyanık (insan) lar oldukları halde şeytan onların amel (ve hareket) lerini süsleyib kendilerini yoldan sapdırmışdır.

İbni Kesir

Ad ve Semud kavmini de. Bunu, oturdukları yerlerden anlamaktasınız. Şeytan kendilerine yaptıkları şeyleri güzel göstermişti de onları doğru yoldan alıkoymuştu. Halbuki kendileri bunu anlayacak durumda idiler.

İskender Ali Mihr

Ve Ad ve Semud kavmi, size beyan edildi (gösterildi). Onların meskenlerinden (bahsedilerek) ve şeytan onlara amellerini süsledi. Böylece onları (Allah´ın) yolundan alıkoydu. Ve onlar görebilenlerdi (görerek inkâr edenlerdi).

Muhammed Esed

Mesken ve barınakların(ın kalıntıların)dan açıkça görüleceği gibi, Ad ve Semud (kavimlerini de yok ettik). (Onlar yıkılıp gittiler.) Çünkü Şeytan onlara işledikleri (günahları) güzel gösterdi ve böylece onları, hakikati kavrama yeteneğine sahip oldukları halde, (Allah´ın) yol(un)dan alıkoydu.

Muslim Shahin

Âd ve Semûd’u da (helâk ettik). Sizin için, (onların başına nelerin geldiği) oturdukları yerlerden apaçık anlaşılmaktadır. Şeytan onlara yaptıkları işleri güzel gösterip onları doğru yoldan çıkardı. Oysa bakıp görebilecek durumdaydılar.

Ömer Nasuhi Bilmen

Ve Âd ve Semûd (kavmini de helâk ettik). Muhakkak ki, sizin için onların oturmuş oldukları yerlerden (başlarına gelen felaketler) açıklanmıştır ve şeytan onların yaptıkları işleri süslü göstermiş de onları yoldan saptırmıştır. Halbuki, gözleri görür kimseler olmuşlardı.

Rowwad Translation Center

Ad ve Semud kavmini de (helak ettik). Onların meskenlerinden bu size belli olmaktadır. Şeytan onlara amellerini süsledi de onları (doğru) yoldan alıkoydu. Hâlbuki onlar akılları ile bunu kavrayacak durumda idiler.

Şaban Piriş

Ad ve Semud kavimlerini yok ettik. Onların meskenlerinden bu apaçık size belli olmuştur. Şeytan, onlara yaptıklarını güzel göstermiş ve onları yoldan çıkarmıştı. Oysa onlar gerçeği görebilirlerdi.

Shaban Britch

Ad ve Semud kavimlerini (helak ettik). Onların meskenlerinden bu apaçık size belli olmuştur. Şeytan, onlara yaptıklarını güzel göstermiş ve onları (hak) yoldan alı koymuştur. Oysa onlar basiret sahibi kimselerdi.

Suat Yıldırım

Âd ve Semûd halklarını da imha ettik.Siz ey (Mekkeliler) bunu, kalan ev harabelerinden anlıyorsunuzdur.Şeytan onlara yaptıkları kötü işleri süsledi ve onları yoldan çıkardı.Halbuki onlar aklı fikri yerinde, açıkgöz kimselerdi.

Süleyman Ateş

Ad ve Semud'u da (helak ettik). Bu, oturdukları yerlerden size belli olmaktadır. Şeytan onlara yaptıkları işleri süsleyip onları yoldan çıkardı. Oysa bakıp ibret alabilirlerdi (ama almadılar).

Tefhim-ul Kuran

Âd´ı ve Semûd´u da (yıkıma uğrattık) . Gerçek şu ki, kendi oturdukları yerlerden size (durumları) belli olmaktadır. Kendi yapmakta olduklarını şeytan onlara süsleyip çekici kıldı, böylece onları yoldan alıkoydu. Oysa onlar görebilen kimselerdi.

Yaşar Nuri Öztürk

Âd'ı, Semûd'u da böyle yaptık. Bu, onların yurtlarından/meskenlerinden açıkça belli olmaktadır. Şeytan onlara amellerini süsleyip püslemişti de kendilerini yoldan çıkarmıştı. Oysaki, bakıp görebilen insanlardı.