Kuran-i Kerim Suresi Kasas ayet 81
Qur'an Surah Al-Qasas Verse 81
Kasas [28]: 81 ~ TÜRKÇE - DİYANET KURAN MEALİ (Word by Word)
فَخَسَفْنَا بِهٖ وَبِدَارِهِ الْاَرْضَ ۗفَمَا كَانَ لَهٗ مِنْ فِئَةٍ يَّنْصُرُوْنَهٗ مِنْ دُوْنِ اللّٰهِ ۖوَمَا كَانَ مِنَ الْمُنْتَصِرِيْنَ (القصص : ٢٨)
- fakhasafnā
- فَخَسَفْنَا
- Then We caused to swallow up
- nihayet batırdık
- bihi
- بِهِۦ
- him
- onu
- wabidārihi
- وَبِدَارِهِ
- and his home
- ve evini barkını
- l-arḍa
- ٱلْأَرْضَ
- the earth
- yere
- famā kāna
- فَمَا كَانَ
- Then not was
- olmadı
- lahu
- لَهُۥ
- for him
- onun
- min
- مِن
- any
- hiçbir
- fi-atin
- فِئَةٍ
- group
- topluluğu
- yanṣurūnahu
- يَنصُرُونَهُۥ
- (to) help him
- ona yardım edecek
- min dūni
- مِن دُونِ
- besides besides
- karşı
- l-lahi
- ٱللَّهِ
- Allah
- Allah'a
- wamā
- وَمَا
- and not
- ve
- kāna
- كَانَ
- was
- değildi
- mina l-muntaṣirīna
- مِنَ ٱلْمُنتَصِرِينَ
- (he) of those who (could) defend themselves
- kendini kurtaranlardan
Transliteration:
Fakhasafnaa bihee wa bidaarihil arda famaa kaana laho min fi'atiny yansuroo nahoo min doonil laahi wa maa kaana minal muntasireen(QS. al-Q̈aṣaṣ:81)
English Sahih International:
And We caused the earth to swallow him and his home. And there was for him no company to aid him other than Allah, nor was he of those who [could] defend themselves. (QS. Al-Qasas, Ayah 81)
Diyanet Isleri:
Sonunda, onu da, sarayını da yerin dibine geçirdik. Allah'a karşı ona yardım edebilecek kimsesi de yoktu; kendini kurtarabilecek kimselerden de değildi. (Kasas, ayet 81)
Abdulbaki Gölpınarlı
Derken onu da, sarayını da yere geçirdik, Allah'tan başka ona yardım edecek bir topluluğa sahip değildi ve kendisinin de kendisine bir yardımı dokunamadı.
Adem Uğur
Nihayet biz, onu da, sarayını da yerin dibine geçirdik. Artık Allah´a karşı kendisine yardım edecek avanesi olmadığı gibi, o, kendini savunup kurtarabilecek kimselerden de değildi.
Ali Bulaç
Sonunda onu da, konağını da yerin dibine geçirdik. Böylece Allah'a karşı ona yardım edecek bir topluluğu olmadı. Ve o, kendi kendine yardım edebileceklerden de değildi.
Ali Fikri Yavuz
Nihayet Karûn’u, hem de sarayı ile yere geçirdik. Artık Allah’a karşı kendisine yardım edecek bir cemaatı yoktu onun. Allah’ın azabından kendini kurtarıcılardan da olmadı.
Celal Yıldırım
Biz Karun´u da, evini de yere geçirdik. Allah´a karşı ona yardımda bulunacak çevresi de olmadı. O da (bu durumda) kendine yardım edip savunabilenlerden değildi.
Diyanet Vakfı
Nihayet biz, onu da, sarayını da yerin dibine geçirdik. Artık Allah'a karşı kendisine yardım edecek avanesi olmadığı gibi, o, kendini savunup kurtarabilecek kimselerden de değildi.
Edip Yüksel
Onu eviyle birlikte yerin dibine geçirdik. ALLAH'ın dışında kendisine yardım edecek bir bölüğü yoktu; kazananlardan olmadı.
Elmalılı Hamdi Yazır
Derken biz onu da, sarayını da yerin dibine geçirdik. Artık Allah'a karşı kendisine yardım edecek taraftarları olmadığı gibi, o, kendini savunup kurtarabilecek kimselerden de değildi.
Fizilal-il Kuran
Sonunda biz onu da sarayını da yerin dibine geçirdik. Allah´a karşı ona yardım edecek bir topluluğu olmadı. Kendi kendini kurtarabilecek kimselerden de değildi.
Gültekin Onan
Sonunda onu da, konağını da yerin dibine geçirdik. Böylece Tanrı´ya karşı ona yardım edecek bir topluluğu olmadı. Ve o, kendi kendine yardım edebileceklerden de değildi.
Hasan Basri Çantay
Nihayet biz onu da, sarayını da yere geçiriverdik. Artık Allaha karşı kendisine yardım edecek hiçbir cemâati da yokdu onun. Bizzat kendisini müdâfaa edebileceklerden de değildi o.
İbni Kesir
Sonunda onu da, sarayını da yerin dibine geçirdik. Allah´a karşı kendisine yardım edebilecek kimsesi de yoktu. Bizzat kendisini koruyabileceklerden de değildi.
İskender Ali Mihr
Sonra, onu ve onun sarayını yere geçirdik. Onun Allah´tan başka yardım edecek bir (dost) grubu yoktu ve yardım edilenlerden olmadı.
Muhammed Esed
Ve sonunda onu da, evini barkını da yere batırdık: öyle ki, Allah´a karşı hiçbir şey, hiç kimse onun yardımına yetişmedi; pek tabii, kendi kendine yardım edebilecek durumda da değildi.
Muslim Shahin
Nihayet biz, onu da, sarayını da yerin dibine geçirdik. Artık Allah'a karşı kendisine yardım edecek avanesi olmadığı gibi, o, kendini savunup kurtarabilecek kimselerden de değildi.
Ömer Nasuhi Bilmen
Derken onu konağı ile beraber yere geçirdik. Ve ona Allah´dan başka yardım eder bir cemaat bulunmadı ve kendisine yardım edeceklerden olmadı.
Rowwad Translation Center
Sonunda onu da, sarayını da yerin dibine geçirdik. Artık Allah'a karşı ona yardım edecek bir topluluğu olmadı, kendi kendine yardım edebileceklerden de değildi.
Şaban Piriş
Karun’u da, sarayını da yerin dibine geçirdik. O’na, Allah’a karşı yardım edecek kimse de yoktu. Kendi kendini de kurtaramadı.
Shaban Britch
Karun’u da, sarayını da yerin dibine geçirdik. Ona, Allah’tan başka yardım edecek kimse de yoktu. Kendi kendine de yardım edemedi.
Suat Yıldırım
Derken Biz onu da, sarayını da yerin dibine geçiriverdik.Ne yardımcıları Allah'a karşı kendisine yardım edip, onu kurtarabildi, ne de kendi kendisini savunabildi.Krş. KM, Sayılar, 16
Süleyman Ateş
Nihayet onu da, evini barkını da yere batırdık. Allah'a karşı ona yardım edecek bir topluluğu olmadı. Kendi kendini (savunup) kurtaranlardan da değildi.
Tefhim-ul Kuran
Sonunda onu da, konağını da yerin dibine geçirdik. Böylece Allah´a karşı ona yardım edecek bir topluluğu olmadı. Ve o, kendi kendine yardım edebileceklerden de değildi.
Yaşar Nuri Öztürk
Nihayet, Karun'u da sarayını da yere geçirdik. Allah'a karşı kendisine yardım edecek yandaşları da yoktu. Kendi kendisine yardım edebileceklerden de değildi.