Kuran-i Kerim Suresi Kasas ayet 79
Qur'an Surah Al-Qasas Verse 79
Kasas [28]: 79 ~ TÜRKÇE - DİYANET KURAN MEALİ (Word by Word)
فَخَرَجَ عَلٰى قَوْمِهٖ فِيْ زِيْنَتِهٖ ۗقَالَ الَّذِيْنَ يُرِيْدُوْنَ الْحَيٰوةَ الدُّنْيَا يٰلَيْتَ لَنَا مِثْلَ مَآ اُوْتِيَ قَارُوْنُۙ اِنَّهٗ لَذُوْ حَظٍّ عَظِيْمٍ (القصص : ٢٨)
- fakharaja
- فَخَرَجَ
- So he went forth
- (Karun) çıktı
- ʿalā
- عَلَىٰ
- to
- karşısına
- qawmihi
- قَوْمِهِۦ
- his people
- kavminin
- fī
- فِى
- in
- içinde
- zīnatihi
- زِينَتِهِۦۖ
- his adornment
- süsü (debdebesi)
- qāla
- قَالَ
- Said
- dedi(ler)
- alladhīna
- ٱلَّذِينَ
- those who
- kimseler
- yurīdūna
- يُرِيدُونَ
- desire
- isteyen(ler)
- l-ḥayata
- ٱلْحَيَوٰةَ
- the life
- hayatını
- l-dun'yā
- ٱلدُّنْيَا
- (of) the world
- dünya
- yālayta
- يَٰلَيْتَ
- "O! Would that
- ey keşke
- lanā
- لَنَا
- for us
- bize verilseydi
- mith'la
- مِثْلَ
- (the) like
- bir benzeri
- mā
- مَآ
- (of) what
- şeyin
- ūtiya
- أُوتِىَ
- has been given
- verilen
- qārūnu
- قَٰرُونُ
- (to) Qarun
- Karun'a
- innahu
- إِنَّهُۥ
- Indeed he
- gerçekten onun
- ladhū
- لَذُو
- (is the) owner
- vardır
- ḥaẓẓin
- حَظٍّ
- (of) fortune
- şansı
- ʿaẓīmin
- عَظِيمٍ
- great"
- büyük
Transliteration:
Fakharaja 'alaa qawmihee fee zeenatih; qaalal lazeena yureedoonal hayaatad dunyaa yaalaita lanaa misla maaa ootiya Qaaroonu innahoo lazoo hazzin 'azeem(QS. al-Q̈aṣaṣ:79)
English Sahih International:
So he came out before his people in his adornment. Those who desired the worldly life said, "Oh, would that we had like what was given to Qarun. Indeed, he is one of great fortune." (QS. Al-Qasas, Ayah 79)
Diyanet Isleri:
Karun, ihtişam içinde milletinin karşısına çıktı. Dünya hayatını isteyenler: "Karun'a verildiği gibi bizim de olsa; doğrusu o büyük bir varlık sahibidir" demişlerdi. (Kasas, ayet 79)
Abdulbaki Gölpınarlı
Derken kavminin karşısına süslenip çıktı da dünya yaşayışını dileyenler, ne olurdu dediler, bize de Karun'a verilen verilseydi, şüphe yok ki o, dünya malından büyük bir nasibe sahip.
Adem Uğur
Derken, Karun, ihtişamı içinde kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını arzulayanlar: Keşke Karun´a verilenin benzeri bizim de olsaydı; doğrusu o çok şanslı! dediler.
Ali Bulaç
Böylelikle kendi ihtişamlı-süsü içinde kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını istemekte olanlar: "Ah keşke, Karun'a verilenin bir benzeri bizim de olsaydı. Gerçekten o, büyük bir pay sahibidir" dediler.
Ali Fikri Yavuz
(Derken bir gün Karûn) zînet ve ihtişamı içinde kavmine karşı çıktı. Dünya hayatını arzu edenler: “- Keşki Karûn’a verilen mal gibi, bizim de olsa! O, gerçekten büyük bir bahtiyardır.” dediler.
Celal Yıldırım
Derken Karun (bir gün) şatafat içinde kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını (gönülden) arzu edenler, «keşke Karun´a verilenin bir benzeri bizim de olsaydı; doğrusu o büyük bir pay sahibidir» diye temennide bulundular.
Diyanet Vakfı
Derken, Karun, ihtişamı içinde kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını arzulayanlar: Keşke Karun'a verilenin benzeri bizim de olsaydı; doğrusu o çok şanslı! dediler.
Edip Yüksel
Bir ara, tüm görkemiyle halkının arasına çıkmıştı. Dünya hayatını seçenler, "Keşke Karun'a verilenlerin bir benzeri bize de verilseydi. Gerçekten, o çok şanslı biri," dediler.
Elmalılı Hamdi Yazır
Derken Karun, ihtişam içinde kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını arzulayanlar, "Keşke Karun'a verilenin benzeri bizim de olsaydı. Hakikat şu ki o, çok büyük devlet sahibidir" dediler.
Fizilal-il Kuran
Karun süsü, debdebesi içinde kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını isteyenler; «Keşke Karun´a verilenlerin bir benzeri de bize verilse, doğrusu o büyük varlık sahibidir» demişlerdi.
Gültekin Onan
Böylelikle kendi ihtişamlı süsü içinde kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını istemekte olanlar: "Ah keşke, Karun´a verilenin bir benzeri bizim de olsaydı. Gerçekten o, büyük bir pay sahibidir" dediler.
Hasan Basri Çantay
Derken zîneti (debdebesi) içinde kavminin karşısına çıkdı. Dünyâ hayâtını arzu edenler: «Nolurdu, dediler, Kaaruna verilen (şu servet) gibi bizim de (malımız) olsaydı. O, hakıykaten büyük nasîb saahibidir.
İbni Kesir
Debdebe içinde kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını isteyenler: keşki Karun´a verildiği gibi bizim de olsaydı. Doğrusu o, büyük bir varlık sahibidir, demişlerdi.
İskender Ali Mihr
Böylece ziyneti ile (büyük bir ihtişam ile) kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını isteyenler: "Keşke Karun´a verilenler kadar bizim de olsaydı. Muhakkak ki o gerçekten en büyük hazzın sahibidir." dediler.
Muhammed Esed
(Karun) işte böyle görkem ve gösteriş içinde soydaşlarının karşısına çıkardı. (Öyle ki,) yalnızca dünya hayatına gözünü dikenler (ona bakıp da): "Ah, n´olurdu" derlerdi, "Karun´a verildiği kadar bize de verilseydi! Çünkü o gerçekten çok talihli biri!"
Muslim Shahin
Derken, Karun, ihtişamı içinde kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını arzulayanlar: Keşke Karun'a verilenin benzeri bizim de olsaydı; doğrusu o çok şanslı! dediler.
Ömer Nasuhi Bilmen
Derken kavmine karşı ziynetiyle çıkıverdi. Dünya hayatını isteyenler dedi ki: «Keşke Karun´a verilmiş olan şeyin misli, bizim için de verilmiş olsa. Şüphe yok ki, o pek büyük bir baht sahibidir.»
Rowwad Translation Center
Kavminin karşısına süslü takılarıyla çıkmıştı. Dünya hayatını isteyenler: "Keşke Karun’a verilen gibi bize de verilseydi. O, gerçekten büyük bir pay sahibidir." demişlerdi.
Şaban Piriş
Kavminin karşısına süslü takılarıyla çıkmıştı. Dünya hayatını isteyenler: -Keşke Karun’a verilen gibi bize de verilseydi. O, gerçekten çok şanslı demişlerdi.
Shaban Britch
Kavminin karşısına süslü takılarıyla çıkmıştı. Dünya hayatını isteyenler: Keşke Karun’a verilen gibi bize de verilseydi. O, gerçekten büyük bir pay sahibidir, demişlerdi.
Suat Yıldırım
Karun bir gün, yine bütün ihtişam ve şatafatıyla halkının karşısına çıktı.Dünya hayatına çok düşkün olanlar:“Keşke bizim de Karun'unki gibi servetimiz olsaydı. Adamın amma da şansı varmış, keyfine diyecek yok!” dediler.
Süleyman Ateş
(Karun) süsü, (debdebesi) içinde kavminin karşısına çıktı. dünya hayatını isteyenler: "Keşke Karun'a verilenin bir benzeri de bize verilseydi, dediler, gerçekten onun büyük şansı var!"
Tefhim-ul Kuran
Böylelikle kendi ihtişamlı süsü içinde kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını istemekte olanlar: «Ah keşke, Kârun´a verilenin bir benzeri bizim de olsaydı. Gerçekten o, büyük bir pay sahibidir» dediler.
Yaşar Nuri Öztürk
Karun, süsü-püsü içinde toplumunun karşısına çıktı. Şu iğreti dünya hayatını amaçlayanlar dediler ki: "Ah, Karun'a verilenin bir benzeri bize de verilseydi. Gerçekten o, çok nasipli bir adam!"