Kuran-i Kerim Suresi Kasas ayet 44
Qur'an Surah Al-Qasas Verse 44
Kasas [28]: 44 ~ TÜRKÇE - DİYANET KURAN MEALİ (Word by Word)
وَمَا كُنْتَ بِجَانِبِ الْغَرْبِيِّ اِذْ قَضَيْنَآ اِلٰى مُوْسَى الْاَمْرَ وَمَا كُنْتَ مِنَ الشّٰهِدِيْنَ ۙ (القصص : ٢٨)
- wamā
- وَمَا
- And not
- ve
- kunta
- كُنتَ
- you were
- sen değildin
- bijānibi
- بِجَانِبِ
- on (the) side
- tarafında
- l-gharbiyi
- ٱلْغَرْبِىِّ
- western
- batı
- idh
- إِذْ
- when
- vakit
- qaḍaynā
- قَضَيْنَآ
- We decreed
- yaptığımız
- ilā mūsā
- إِلَىٰ مُوسَى
- to Musa
- Musa'ya
- l-amra
- ٱلْأَمْرَ
- the Commandment
- o işi
- wamā
- وَمَا
- and not
- ve
- kunta
- كُنتَ
- you were
- değildin
- mina l-shāhidīna
- مِنَ ٱلشَّٰهِدِينَ
- among the witnesses
- görenlerden
Transliteration:
Wa maa kunta bijaanibil gharbiyyi iz qadainaaa ilaa Moosal amra wa maa kunta minash shaahideen(QS. al-Q̈aṣaṣ:44)
English Sahih International:
And you, [O Muhammad], were not on the western side [of the mount] when We revealed to Moses the command, and you were not among the witnesses [to that]. (QS. Al-Qasas, Ayah 44)
Diyanet Isleri:
Musa'ya hükmümüzü bildirdiğimiz zaman, sen batı yönünde, (Musa'yı bekleyenler arasında) değildin, onu görenler arasında da yoktun. (Kasas, ayet 44)
Abdulbaki Gölpınarlı
Ve Musa'ya o emri verip takdirimizi yerine getirdiğimiz zaman sen, ne batı tarafındaydın, ne de görüyordun onu.
Adem Uğur
(Resûlüm!) Musa´ya emrimizi vahyettiğimiz sırada, sen batı yönünde bulunmuyordun ve (o hadiseyi) görenlerden de değildin.
Ali Bulaç
Musa'ya o işi (ilahi vahyi verip) gerçekleştirdiğimiz zaman, sen (Tur'un) batı yanında değildin ve (buna) şahid olanlardan da değildin.
Ali Fikri Yavuz
(Ey Rasûlüm), biz Mûsa’ya (Firavun’a gitmesine dair) o emri vahy ettiğimiz zaman sen Tûr dağının yakasında değildin (orada bulunmuyordun). Şahidlerden de değildin.
Celal Yıldırım
(Ey Muhammed !) Biz, Musâ´ ya emri vahyedip yerine getirdiğimizde sen Tûr´un batı yanında değildin ve sen (o olaya) şâhidlerden de değildin.
Diyanet Vakfı
(Resulüm!) Musa'ya emrimizi vahyettiğimiz sırada, sen batı yönünde bulunmuyordun ve (o hadiseyi) görenlerden de değildin.
Edip Yüksel
Musa'ya emri ilettiğimiz zaman sen batı tarafında bulunmuyordun; sen tanık değildin.
Elmalılı Hamdi Yazır
(Resulüm!) Musa'ya emrimizi vahyettiğimiz sırada sen batı yönünde bulunmuyordun ve (o hadiseyi) görenlerden değildin.
Fizilal-il Kuran
Ey Muhammed! Musa´ya emrimizi vahyettiğimiz zaman sen mukaddes vadinin batı tarafında değildin, onu görenlerden de değildin.
Gültekin Onan
Musa´ya o buyruğu gerçekleştirdiğimiz (kaza) zaman, sen (Tur´un) batı yanında değildin ve (buna) şahid olanlardan da değildin.
Hasan Basri Çantay
Musâya o emri vahyetdiğimiz vakit (Habîbim) sen batı tarafında (haazır) değildin, görenlerden de değildin.
İbni Kesir
Musa´ya buyruğumuzu bildirdiğimiz vakit, batı yönünde değildin sen. Görenlerden de olmamıştın.
İskender Ali Mihr
Ve sen (ey Muhammed)! Musa´ya emri kada ettiğimiz zaman, garb tarafında değildin. Ve sen, şahitlerden (olayı görenlerden) de değildin.
Muhammed Esed
İmdi, (sana gelince, ey Muhammed,) Biz Musa´ya Yasamızı bildirirken sen o kutlu vadinin batı yamacında değildin; (o´nun devrinde olup bitenlere) şahit olan kimseler arasında da bulunmuyordun;
Muslim Shahin
(Rasûlüm!) Musa’ya emrimizi vahyettiğimiz sırada, sen (Tûr Dağı'nın) batı yönünde bulunmuyordun ve (o hadiseye) şahit olanlardan da değildin.
Ömer Nasuhi Bilmen
Ve Mûsa´ya emri vahy ettiğimiz zaman sen (Tûr´un) batı tarafında değildin ve sen müşahede edenlerden de olmadın.
Rowwad Translation Center
Musa’ya emir verdiğimizde sen, Tûr Dağı'nın batı tarafında bulunmuyordun. Sen buna şahit olanlardan da değildin.
Şaban Piriş
Musa’ya emir verdiğimizde sen batı tarafında değildin. Gözünle de görmedin.
Shaban Britch
Musa’ya emir verdiğimizde sen (Tur'un) batı yanında değildin ve sen (buna) şahit olanlardan da değildin.
Suat Yıldırım
Sen ise ey Resulüm, Mûsa'ya emrimizi vahyettiğimiz sırada sen o vâdinin batı tarafında bulunmuyordun.O devirde olup bitenlere şahit olanlardan da değildin. [3,44; 12,102; 11,49]
Süleyman Ateş
Musa'ya o işi yaptığımız (yani kendisine bildirmek istediğimiz işi ona vahyettiğimiz) vakit sen (Mukaddes Vadinin) batı tarafında değildin, (o hadiseyi) görenlerden de değildin.
Tefhim-ul Kuran
Musa´ya o işi (ilahi vahyi verip) gerçekleştirdiğimiz zaman, sen (Tûr´un) batı yanında değildin ve sen (buna) şahid olanlardan da değildin.
Yaşar Nuri Öztürk
Biz Mûsa'ya o emri vahyettiğimizde, sen batı tarafında değildin; olayı izleyenlerden de değildin.