Kuran-i Kerim Suresi Kasas ayet 43
Qur'an Surah Al-Qasas Verse 43
Kasas [28]: 43 ~ TÜRKÇE - DİYANET KURAN MEALİ (Word by Word)
وَلَقَدْ اٰتَيْنَا مُوْسَى الْكِتٰبَ مِنْۢ بَعْدِ مَآ اَهْلَكْنَا الْقُرُوْنَ الْاُوْلٰى بَصَاۤىِٕرَ لِلنَّاسِ وَهُدًى وَّرَحْمَةً لَّعَلَّهُمْ يَتَذَكَّرُوْنَ (القصص : ٢٨)
- walaqad
- وَلَقَدْ
- And verily
- ve andolsun
- ātaynā
- ءَاتَيْنَا
- We gave
- biz verdik
- mūsā
- مُوسَى
- Musa
- Musa'ya
- l-kitāba
- ٱلْكِتَٰبَ
- the Scripture
- Kitabı
- min baʿdi
- مِنۢ بَعْدِ
- after [what] after [what]
- sonra
- mā ahlaknā
- مَآ أَهْلَكْنَا
- after [what] We had destroyed
- helak ettikten
- l-qurūna
- ٱلْقُرُونَ
- the generations
- nesilleri
- l-ūlā
- ٱلْأُولَىٰ
- former
- ilk
- baṣāira
- بَصَآئِرَ
- (as) an enlightenment
- bir aydınlanma olan
- lilnnāsi
- لِلنَّاسِ
- for the mankind
- insanlar için
- wahudan
- وَهُدًى
- and a guidance
- ve hidayet olan
- waraḥmatan
- وَرَحْمَةً
- and mercy
- ve rahmet olan
- laʿallahum
- لَّعَلَّهُمْ
- that they may
- belki onlar
- yatadhakkarūna
- يَتَذَكَّرُونَ
- remember
- düşünür öğüt alırlar
Transliteration:
Wa laqad aatainaa Moosal Kitaaba mim ba'di maaa ahlaknal quroonal oolaa basaaa'ira linnaasi wa hudanw wa rahmatal la'allahum yata zakkkaroon(QS. al-Q̈aṣaṣ:43)
English Sahih International:
And We gave Moses the Scripture, after We had destroyed the former generations, as enlightenment for the people and guidance and mercy that they might be reminded. (QS. Al-Qasas, Ayah 43)
Diyanet Isleri:
And olsun ki, Musa'ya, ilk nesilleri yok ettikten sonra, insanlar düşünsünler diye Kitap'ı, açık belgeler, doğruluk rehberi ve rahmet olarak verdik. (Kasas, ayet 43)
Abdulbaki Gölpınarlı
Ve andolsun ki gelip geçen eski çağlardaki ümmetleri helak ettikten sonra öğüt alsınlar, ibret alsınlar diye insanlara cangözleri, hidayet ve rahmet olarak Musa'ya kitap verdik.
Adem Uğur
Andolsun biz, ilk nesilleri yok ettikten sonra Musa´ya, -düşünüp öğüt alsınlar diye- insanlar için apaçık deliller, hidayet rehberi ve rahmet olarak o Kitab´ı (Tevrat´ı) vermişizdir.
Ali Bulaç
Andolsun, ilk nesilleri yıkıma uğrattıktan sonra, Musa'ya, insanlar için (gözleri hikmetle açıp aydınlatacak) basiretler, hidayet ve rahmet olmak üzere kitap verdik. Umulur ki, öğüt alıp-düşünürler diye.
Ali Fikri Yavuz
Azametim hakkı için, biz evvelki nesilleri helâk edişimizden sonra, Mûsa’ya Tevrat’ı verdik ki, insanların kalbleri için aydınlıklarla bir hidayet ve rahmet olsun. Olur ki, düşünür de iman ederler.
Celal Yıldırım
Ve and olsun ki biz, önceki kuşakları yok ettikten sonra Musâ´ya, insanların kalb ve vicdanlarını açıp aydınlatacak, doğru yol (rehberi) ve rahmet olacak Kitab´ı verdik; ola ki düşünüp öğüt alırlar.
Diyanet Vakfı
Andolsun biz, ilk nesilleri yok ettikten sonra Musa'ya, -düşünüp öğüt alsınlar diye- insanlar için apaçık deliller, hidayet rehberi ve rahmet olarak o Kitab'ı (Tevrat'ı) vermişizdir.
Edip Yüksel
İlk nesilleri (Nuh, Hud, Salih, Lut ve Şuayb'ın halklarını) yok ettikten sonra Musa'ya, halkı aydınlatan bir kılavuz ve rahmet olarak kitabı verdik; belki öğüt alırlar diye.
Elmalılı Hamdi Yazır
Andolsun ki biz, ilk nesilleri yok ettikten sonra Musa'ya olur ki düşünür, öğüt alırlar diye, insanlar için apaçık deliller, hidayet rehberi ve rahmet olarak o Kitab'ı (Tevrat'ı) vermişizdir.
Fizilal-il Kuran
Andolsun biz, ilk nesilleri helak ettikten sonra Musa´ya, insanların kalp gözlerini aydınlatacak nur ve onlara yol gösterici olarak Kitab´ı verdik. Belki düşünür, öğüt alırlar diye.
Gültekin Onan
Andolsun, ilk nesilleri yıkıma uğrattıktan sonra, Musa´ya, insanlar için (gözleri hikmetle açıp aydınlatacak) basiretler, hidayet ve rahmet olmak üzere Kitap verdik. Umulur ki, öğüt alıp düşünürler diye.
Hasan Basri Çantay
Andolsun ki biz evvelki nesilleri belâk etdiğimizden sonra Musâya — (insanlara kalb gözlerini açacak) basıyretler (vermek) ve bir hidâyet ve rahmet olmak üzere — o kitabı (Tevrâtı) vermişizdir. Olur ki onlar nasıyhat kabul ederler (diye).
İbni Kesir
Andolsun ki; Biz, önceki nesilleri yok ettikten sonra Musa´ya insanlar için basiretler, hidayet ve rahmet olmak üzere kitabı verdik. Olur ki düşünürler diye.
İskender Ali Mihr
Ve andolsun ki evvelki nesilleri helâk ettikten sonra Musa (A.S)´a, insanlar için basiretleri açılsın (kalp gözleri görmeye başlasın) ve hidayet rehberi ve rahmet olsun (Rahîm esması tecelli etsin) diye Kitab´ı (Tevrat´ı) verdik. Umulur ki böylece onlar, tezekkür ederler.
Muhammed Esed
Ve gerçek şu (ki), daha önceki (günahkar) nesilleri ortadan kaldırdıktan sonra, insanlar için bir aydınlanma kaynağı, bir doğru yol bilgisi ve bir rahmet olarak Musa´ya (vahyedilmiş) kitabı verdik ki, (Bizi) anıp düşünsünler.
Muslim Shahin
Andolsun biz, ilk nesilleri yok ettikten sonra Musa'ya, düşünüp öğüt alsınlar diye insanlar için apaçık deliller, hidayet rehberi ve rahmet olarak o Kitab'ı (Tevrat’ı) vermişizdir.
Ömer Nasuhi Bilmen
Celâlim hakkı için evvelki asırlardakileri helâk ettikten sonra nâs için kalp gözleri ve bir hidâyet ve bir rahmet olmak üzere Mûsa´ya kitap verdik. Gerek ki, düşünürler (diye).
Rowwad Translation Center
Şüphesiz önceki nesilleri helâk ettikten sonra, belki hatırlayıp öğüt alırlar diye Musa'ya, insanlar için basiretler, hidayet ve rahmet olmak üzere kitap verdik.
Şaban Piriş
Önceki nesilleri helak ettikten sonra, belki düşünürler diye insanlar için belgeler, doğru yolu gösterici ve rahmet olarak Musa’ya kitap vermiştik.
Shaban Britch
Şüphesiz Önceki nesilleri helak ettikten sonra, belki hatırlayıp öğüt alırlar diye Musa'ya, insanlar için basiretler, hidayet ve rahmet olmak üzere kitap verdik.
Suat Yıldırım
Biz daha önceki bazı nesilleri imha ettikten sonra, insanların vicdanlarını aydınlatacak, basiretlerini açacak bir delil, bir hidâyet rehberi ve bir rahmet tezahürü olmak üzere Mûsa'ya Tevrat’ı verdik ki düşünüp ibret alsınlar. Ama bunu yapmadılar.
Süleyman Ateş
Andolsun biz, ilk nesilleri (Nuh, Hud, Salih ve Lut kavimlerini) helak ettikten sonra Musa'ya, insanların gönül gözlerini aydınlatacak nur ve onlara yol gösterici olarak Kitabı verdik, belki düşünür, öğüt alırlar diye.
Tefhim-ul Kuran
Andolsun, ilk kuşakları yıkıma uğrattıktan sonra, Musa´ya, insanlar için (gözleri hikmetle açıp aydınlatacak) basiretler, hidayet ve rahmet olmak üzere Kitap verdik. Umulur ki, öğüt alıp düşünürler diye.
Yaşar Nuri Öztürk
Yemin olsun biz, ilk nesilleri helak ettikten sonra Mûsa'ya Kitap'ı; insanlar için basîretler, kılavuz ve rahmet olarak verdik ki, düşünüp öğüt alabilsinler.