Kuran-i Kerim Suresi Kasas ayet 20
Qur'an Surah Al-Qasas Verse 20
Kasas [28]: 20 ~ TÜRKÇE - DİYANET KURAN MEALİ (Word by Word)
وَجَاۤءَ رَجُلٌ مِّنْ اَقْصَى الْمَدِيْنَةِ يَسْعٰىۖ قَالَ يٰمُوْسٰٓى اِنَّ الْمَلَاَ يَأْتَمِرُوْنَ بِكَ لِيَقْتُلُوْكَ فَاخْرُجْ اِنِّيْ لَكَ مِنَ النّٰصِحِيْنَ (القصص : ٢٨)
- wajāa
- وَجَآءَ
- And came
- ve geldi
- rajulun
- رَجُلٌ
- a man
- bir adam
- min aqṣā
- مِّنْ أَقْصَا
- from (the) farthest end
- öbür ucundan
- l-madīnati
- ٱلْمَدِينَةِ
- (of) the city
- şehrin
- yasʿā
- يَسْعَىٰ
- running
- koşarak
- qāla
- قَالَ
- He said
- dedi
- yāmūsā
- يَٰمُوسَىٰٓ
- "O Musa!
- ey Musa
- inna
- إِنَّ
- Indeed
- şüphesiz ki
- l-mala-a
- ٱلْمَلَأَ
- the chiefs
- ileri gelenler
- yatamirūna
- يَأْتَمِرُونَ
- are taking counsel
- aralarında konuşuyorlar
- bika
- بِكَ
- about you
- seni
- liyaqtulūka
- لِيَقْتُلُوكَ
- to kill you
- seni öldürmek için
- fa-ukh'ruj
- فَٱخْرُجْ
- so leave;
- sen çık (git)
- innī
- إِنِّى
- indeed I am
- elbette ben
- laka
- لَكَ
- to you
- sana
- mina l-nāṣiḥīna
- مِنَ ٱلنَّٰصِحِينَ
- of the sincere advisors"
- öğüt verenlerden(im)
Transliteration:
Wa jaaa'a rajulum min aqsal madeenati yas'aa qaala yaa Moosaaa innal mala a yaa tamiroona bika liyaqtulooka fakhruj innee laka minan naasiheen(QS. al-Q̈aṣaṣ:20)
English Sahih International:
And a man came from the farthest end of the city, running. He said, "O Moses, indeed the eminent ones are conferring over you [intending] to kill you, so leave [the city]; indeed, I am to you of the sincere advisors." (QS. Al-Qasas, Ayah 20)
Diyanet Isleri:
Şehrin öbür ucundan koşarak bir adam geldi: "Ey Musa! İleri gelenler, seni öldürmek için aralarında görüşüyorlar. Hemen uzaklaş. Doğrusu ben sana öğüt veriyorum" dedi. (Kasas, ayet 20)
Abdulbaki Gölpınarlı
Ve şehrin öte yanından koşa koşa birisi geldi de ey Musa dedi, ileri gelenler, seni öldürmek için birbirleriyle görüşüp danışmadalar, hemen çık git, şüphe etme ki ben sana öğüt verenlerdenim.
Adem Uğur
Şehrin öbür ucundan bir adam koşarak geldi: Ey Musa! İleri gelenler seni öldürmek için hakkında müzakere ediyorlar. Derhal (buradan) çık! İnan ki ben senin iyiliğini isteyenlerdenim, dedi.
Ali Bulaç
Şehrin öbür yakasından bir adam koşarak gelip dedi ki: "Ey Musa, önde gelenler, seni öldürmek konusunda aralarında görüşmektedirler, artık sen çık git; gerçekten ben sana öğüt verenlerdenim."
Ali Fikri Yavuz
Şehrin öte başından koşarak bir adam geldi. Şöyle dedi: “- Ey Mûsa, şehrin ileri gelenleri seni öldürmek için hakkında müzakere yapıyorlar. Hemen çık git, muhakkak ki ben senin iyiliğini istiyenlerdenim.”
Celal Yıldırım
Derken şehrin öbür ucundan bir adam koşarak geldi ve: «Ey Musâ !» dedi, «şüphen olmasın ki ileri gelenler seni öldürmek için (kendi aralarında) görüşüyorlar. Vakit kaybetmeden (şehirden) hemen çık. Çünkü ben elbette öğüt verip iyi düşünenlerdenim.»
Diyanet Vakfı
Şehrin öbür ucundan bir adam koşarak geldi: Ey Musa! İleri gelenler seni öldürmek için hakkında müzakere ediyorlar. Derhal (buradan) çık! İnan ki ben senin iyiliğini isteyenlerdenim, dedi.
Edip Yüksel
Şehrin öte yanından koşa koşa gelen bir adam, "Musa, ileri gelenler seni öldürmek için aralarında görüşüyorlar. Çabuk burayı terket; ben sana öğüt vermekteyim," dedi.
Elmalılı Hamdi Yazır
Şehrin öbür ucundan bir adam geldi ve dedi ki: "Ey Musa! İleri gelenler seni öldürmek için hakkında müzakere ediyorlar. Derhal (buradan) çık! İnan ki ben senin iyiliğini isteyenlerdenim."
Fizilal-il Kuran
Şehrin öbür ucundan bir adam koşarak geldi; «Ey Musa, ileri gelenler seni öldürmek için aralarında görüşüyorlar. Hemen uzaklaş. Doğrusu ben sana öğüt veriyorum» dedi.
Gültekin Onan
Şehrin öbür yakasından bir adam koşarak gelip dedi ki: "Ey Musa, önde gelenler seni öldürmeyi buyuruyorlar, artık sen çık git; gerçekten ben sana öğüt verenlerdenim."
Hasan Basri Çantay
Şehrin öte başından koşarak bir adam geldi. «Musa, dedi, (şehrin) öne gelenler (i) seni öldürmek için (toplandılar), hakkında müzâkere ediyorlar. Hemen (buradan) çık (git). Şübhesiz ki ben senin hayırhaahlarındanım».
İbni Kesir
Şehrin öte başından koşarak bir adam geldi ve dedi ki: Ey Musa; ileri gelenler, seni öldürmek için aralarında görüşüyorlar. Hemen çık git, doğrusu ben, sana öğüt verenlerdenim.
İskender Ali Mihr
Ve şehrin öbür ucundan bir adam koşarak geldi: "Ey Musa! (Kavmin) ileri gelenleri mutlaka seni öldürme emrini vermek için konuşuyorlar. Öyleyse hemen (şehirden) çık. Muhakkak ki ben, sana öğüt verenlerdenim." dedi.
Muhammed Esed
Tam o sırada şehrin öteki ucundan bir adam koşarak geldi ve "Ey Musa!" dedi, "(Ülkenin) ileri gelenleri seni öldürmek üzere hakkında görüşüyorlar; hemen çık git; şüphesiz ben senin iyiliğini isteyen kimselerdenim!"
Muslim Shahin
Şehrin öbür ucundan bir adam koşarak geldi: Ey Musa! İleri gelenler seni öldürmek için hakkında müzakere ediyorlar. Derhal (buradan) çık! İnan ki ben senin iyiliğini isteyenlerdenim, dedi.
Ömer Nasuhi Bilmen
Şehrin uzak tarafından bir şahıs koşarak geldi, dedi ki: «Ya Mûsa! İleri gelenler seni öldürmek için senin hakkında müşaverede bulunuyorlar, hemen çık (git). Şüphe yok ki, ben senin için hayırhâh olanlardanım.»
Rowwad Translation Center
Şehrin öteki ucundan bir adam koşarak geldi: "Musa!" dedi. "İleri gelenler seni öldürmek için hakkında görüşüyorlar. Hemen çık git! Ben, senin (iyiliğin) için nasihat edenlerdenim."
Şaban Piriş
Şehrin öteki ucundan bir adam koşarak geldi: -Ey Musa! dedi. İleri gelenler seni öldürmek için görüşme yapıyorlar. Hemen çık git! Ben, senin iyiliğini isteyenlerdenim.
Shaban Britch
Şehrin öteki ucundan bir adam koşarak geldi: Musa, dedi. İleri gelenler seni öldürmek için görüşme yapıyorlar. Hemen çık git! Ben, senin (iyiliğin) için nasihat edenlerdenim.
Suat Yıldırım
Derken, şehrin öte başından bir adam koşarak geldi ve dedi ki:“Ne yapıyorsun Mûsa? Yetkililer idam istemi ile senin hakkında karar vermek üzere toplantı halindeler. Beni dinlersen derhal şehri terk et!Ben, hakikaten senin iyiliğini isteyen biriyim!”
Süleyman Ateş
Şehrin öbür ucundan bir adam koşarak geldi. "Ey Musa, dedi, ileri gelenler seni öldürmek için aralarında konuşuyorlar. Sen çık (git), ben sana öğüt verenlerdenim."
Tefhim-ul Kuran
Şehrin öbür yakasından bir adam koşarak gelip dedi ki: «Ey Musa, önde gelenler, seni öldürmek konusunda aralarında görüşmektedirler, artık sen çık git; gerçekten ben sana öğüt verenlerdenim.»
Yaşar Nuri Öztürk
Şehrin öbür ucundan bir adam koşarak geldi. Dedi: "Ey Mûsa, kentin ileri gelenleri seni öldürmeyi planlıyorlar. Çık buradan! Ben sana öğüt verenlerdenim."