Kuran-i Kerim Suresi Kasas ayet 10
Qur'an Surah Al-Qasas Verse 10
Kasas [28]: 10 ~ TÜRKÇE - DİYANET KURAN MEALİ (Word by Word)
وَاَصْبَحَ فُؤَادُ اُمِّ مُوْسٰى فٰرِغًاۗ اِنْ كَادَتْ لَتُبْدِيْ بِهٖ لَوْلَآ اَنْ رَّبَطْنَا عَلٰى قَلْبِهَا لِتَكُوْنَ مِنَ الْمُؤْمِنِيْنَ (القصص : ٢٨)
- wa-aṣbaḥa
- وَأَصْبَحَ
- And became
- ve sabahladı
- fuādu
- فُؤَادُ
- (the) heart
- gönlü
- ummi
- أُمِّ
- (of the) mother
- annesinin
- mūsā
- مُوسَىٰ
- (of) Musa
- Musa'nın
- fārighan
- فَٰرِغًاۖ
- empty
- bomboştu
- in kādat
- إِن كَادَتْ
- That she was near
- neredeyse
- latub'dī
- لَتُبْدِى
- (to) disclosing
- açığa vuracaktı
- bihi
- بِهِۦ
- about him
- onu
- lawlā
- لَوْلَآ
- if not
- eğer olmasaydık
- an rabaṭnā
- أَن رَّبَطْنَا
- that We strengthened
- biz iyice pekiştirmiş
- ʿalā
- عَلَىٰ
- [over]
- üzerine
- qalbihā
- قَلْبِهَا
- her heart
- onun kalbi
- litakūna
- لِتَكُونَ
- so that she would be
- olması için
- mina l-mu'minīna
- مِنَ ٱلْمُؤْمِنِينَ
- of the believers
- inananlardan
Transliteration:
Wa asbaha fu'aadu ummi Moosaa faarighan in kaadat latubdee bihee law laaa arrabatnaa 'alaa qalbihaa litakoona minal mu'mineen(QS. al-Q̈aṣaṣ:10)
English Sahih International:
And the heart of Moses' mother became empty [of all else]. She was about to disclose [the matter concerning] him had We not bound fast her heart that she would be of the believers. (QS. Al-Qasas, Ayah 10)
Diyanet Isleri:
Musa'nın annesi, gönlü bomboş sabahı etti, oğlundan başka bir şey düşünemiyordu. Allah'ın vaadine iyice inanması için kalbini pekiştirmeseydik, neredeyse saraya alınan çocuğun kendi oğlu olduğunu açığa vuracaktı. (Kasas, ayet 10)
Abdulbaki Gölpınarlı
Musa'nın anası, gönlü bomboş bir halde kaldı, eğer inananlara katılması için gönlünü, bize bağlamasaydık nerdeyse açığa vuracaktı bunu.
Adem Uğur
Musa´nın anasının yüreğinde yalnızca çocuğunun tasası kaldı. Eğer biz, (vâdimize) inananlardan olması için onun kalbini pekiştirmemiş olsaydık, neredeyse işi meydana çıkaracaktı.
Ali Bulaç
Musa'nın annesi ise, yüreği boşluk içinde sabahladı. Eğer mü'minlerden olması için kalbi üzerinde (sabrı ve dayanıklılığı) pekiştirmemiş olsaydık, neredeyse onu(n durumunu) açığa vuracaktı.
Ali Fikri Yavuz
Mûsa’nın anasının kalbi, evlâd derdinden başka her şeyden boş olarak sabahladı. Eğer vaadimizi tasdik edenlerden olması için kalbine sabır vermeseydik, az kalsın onu açığa vuracaktı (bu çocuk benimdir, diyecekti).
Celal Yıldırım
Musa´nın anası ise, yüreği bomboş olarak sabahladı. (Hakk´ın verdiği sözün eninde sonunda gerçakleşeceğine) inananlardan olması için onun kalbini güçlendirip yatıştırmasaydık, neredeyse olup biteni açığa vuracaktı.
Diyanet Vakfı
Musa'nın anasının yüreğinde yalnızca çocuğunun tasası kaldı. Eğer biz, (vadimize) inananlardan olması için onun kalbini pekiştirmemiş olsaydık, neredeyse işi meydana çıkaracaktı.
Edip Yüksel
Musa'nın annesinin gönlü bomboş sabahladı. İnanması için gönlünü pekiştirmeseydik, neredeyse durumu açığa vuracaktı
Elmalılı Hamdi Yazır
Musa'nın anasının yüreği (tasadan) bomboş kalıverdi. Eğer biz, (vaadimize) inananlardan olması için onun kalbini pekiştirmemiş olsaydık, neredeyse işi meydana çıkaracaktı.
Fizilal-il Kuran
Musa´nın annesi, gönlü bomboş, sabaha kadar oğlunu düşündü. Eğer biz, vaadimize inananlardan olması için kalbini iyice pekiştirmemiş olsaydık, saraya alınan çocuğun oğlu olduğunu açığa vuracaktı.
Gültekin Onan
Musa´nın annesi ise, yüreği (fuadü) boşluk içinde sabahladı. Eğer inançlılardan olması için kalbi üzerinde (sabrı ve dayanıklılığı) pekiştirmemiş olsaydık, neredeyse onu(n durumunu) açığa vuracaktı.
Hasan Basri Çantay
Musânın anası — yüreği (evlâdından başka bir şeyden) bomboş olarak — sabahladı. Eğer (Allahın vadine) inananlardan olması için kalbine (sabr-ü sükûn ile) rabıta vermeseydik az daha onu mutlak açığa vuracakdı.
İbni Kesir
Musa´nın annesi, yüreği bomboş sabah etti. Şayet inananlardan olması için kalbini pekiştirmemiş olsaydık; neredeyse onu açığa vuracaktı.
İskender Ali Mihr
Ve Musa (A.S)´ın annesi gönlü boş olarak sabahladı. Mü´minlerden olması için onun kalbini Bize bağlamasaydık (rabıta kurmasaydık), az daha (durumu) açıklayacaktı.
Muhammed Esed
Bu arada, Musa´nın annesi yüreği acıyla dolup taşarak sabahı etti; öyle ki, eğer (sözümüze olan) inancını sonuna kadar canlı tutması için yüreğini iyice güçlendirmemiş olsaydık o´nun kim olduğunu az kalsın açığa vuracaktı.
Muslim Shahin
Musa'nın anasının yüreğinde yalnızca çocuğunun tasası kaldı. Eğer biz, (vâdimize) inananlardan olması için onun kalbini pekiştirmemiş olsaydık, neredeyse işi meydana çıkaracaktı.
Ömer Nasuhi Bilmen
Mûsa´nın validesinin kalbi bomboş olarak sabahladı. Eğer inananlardan olsun diye O´nun kalbine bir rabıta vermese idik az kaldı onu açığa vuracaktı.
Rowwad Translation Center
Musa’nın annesi kalbi bomboş olarak sabah etti. Eğer biz, (vaadimize) iman edenlerden olması için onun kalbini pekiştirmemiş olsaydık, neredeyse işi açığa vuracaktı.
Şaban Piriş
Musa’nın annesi kalbi bomboş olarak sabah etti. Müminlerden olması için kalbini pekiştirmemiş olsaydık neredeyse işi açığa vuracaktı.
Shaban Britch
Musa’nın annesi kalbi bomboş olarak sabah etti. Eğer biz, (vadimize) inananlardan olması için onun kalbini pekiştirmemiş olsaydık, neredeyse işi açığa vuracaktı.
Suat Yıldırım
Mûsâ'nın annesi, çocuğunun Firavun’un eline geçtiğini öğrenince aklı başından gitti, onun dışındaki her şeyi unuttu.Eğer, Biz vâdimize inananlardan olması için kalbine sabır kuvveti vermeseydik, neredeyse işi açığa vuracak, gidip çocuğa sahip çıkacaktı.
Süleyman Ateş
Musa'nın annesinin gönlü bomboş sabahladı (meraktan çıldıracak oldu). Eğer biz, (va'dimize) inananlardan olması için onun kalbini iyice pekiştirmemiş olsaydık, neredeyse işi açığa vuracaktı.
Tefhim-ul Kuran
Musa´nın annesi ise, yüreği boşluk içinde sabahladı. Eğer mü´minlerden olması için kalbi üzerinde (sabrı ve dayanıklılığı) pekiştirmemiş olsaydık, neredeyse onu(n durumunu) açığa vuracaktı.
Yaşar Nuri Öztürk
Mûsa'nın annesinin kalbi ise bomboş bir halde sabahladı. Eğer inananlardan olması için kalbine bir bağ vermeseydik, onu açığa vuracak bir durumdaydı.