Skip to content

Kuran-i Kerim Suresi Neml ayet 22

Qur'an Surah An-Naml Verse 22

Neml [27]: 22 ~ TÜRKÇE - DİYANET KURAN MEALİ (Word by Word)

فَمَكَثَ غَيْرَ بَعِيْدٍ فَقَالَ اَحَطْتُّ بِمَا لَمْ تُحِطْ بِهٖ وَجِئْتُكَ مِنْ سَبَاٍ ۢبِنَبَاٍ يَّقِيْنٍ (النمل : ٢٧)

famakatha
فَمَكَثَ
So he stayed
geldi
ghayra baʿīdin
غَيْرَ بَعِيدٍ
not long
çok geçmeden
faqāla
فَقَالَ
and he said
ve dedi
aḥaṭtu
أَحَطتُ
"I have encompassed
ben gördüm
bimā
بِمَا
that which
bir şey
lam tuḥiṭ
لَمْ تُحِطْ
not you have encompassed
senin görmediğin
bihi
بِهِۦ
it
onda
waji'tuka
وَجِئْتُكَ
and I have come to you
ve sana getirdim
min saba-in
مِن سَبَإٍۭ
from Saba
Sebadan
binaba-in
بِنَبَإٍ
with news
bir haber
yaqīnin
يَقِينٍ
certain
gerçek

Transliteration:

Famakasa ghaira ba'eedin faqaala ahattu bimaa lam tuhit bihee wa ji'tuka min Sabaim binaba iny-yaqeen (QS. an-Naml:22)

English Sahih International:

But he [i.e., the hoopoe] stayed not long and said, "I have encompassed [in knowledge] that which you have not encompassed, and I have come to you from Sheba with certain news. (QS. An-Naml, Ayah 22)

Diyanet Isleri:

Çok geçmeden Hüdhüd gelip Süleyman'a: "Senin bilmediğin bir şeyi öğrendim. Sana Sebe'den doğru bir haber getirdim. Ora halkına hükmeden, herşeyden kendisine bolca verilen ve büyük bir tahta sahip olan bir kadın buldum; onun ve milletinin Allah'ı bırakıp güneşe secde ettiklerini gördüm. Göklerde ve yerde gizli olanları ortaya koyan, gizlediğiniz ve açıkladığınız şeyleri bilen Allah'a secde etmemeleri için şeytan, kendilerine, yaptıklarını güzel göstermiş, onları doğru yoldan alıkoymuştur. Bunun için, doğru yolu bulamazlar. O çok büyük arşın sahibi olan Allah'tan başka tanrı yoktur" dedi. (Neml, ayet 22)

Abdulbaki Gölpınarlı

Derken hüthüt, çok geçmeden geldi de dedi ki: Senin henüz bilmediğin birşeyi öğrendim ve sana doğru bir haberle Sebe'den geliyorum.

Adem Uğur

Çok geçmeden (Hüdhüd) gelip: Ben, dedi, senin bilmediğin bir şeyi öğrendim. Sebe´den sana çok doğru (ve önemli) bir haber getirdim.

Ali Bulaç

Derken uzun zaman geçmeden geldi ve dedi ki: "Senin kuşatamadığın (öğrenemediğin) şeyi, ben kuşattım ve sana Saba'dan kesin bir haber getirdim."

Ali Fikri Yavuz

Nihayet bekledi, çok geçmeden Hüdhüd gelip şöyle dedi: “-Ben senin bilmediğin bir şeyi bildim. Sana Sebe’den (Yemendeki bir kabile veya memleketten) çok sağlam ve iyi bir haber getirdim.

Celal Yıldırım

Derken çok beklemeden Hüd-hüd çıkageldi ve Süleyman´a dedi ki: «Senin (hükümdarlığınla bilip) kapsayamadığın bir şeyi kapsayıp öğrendim ; sana Sebe´ (ülkesin)den kesin bir haberle geldim.

Diyanet Vakfı

Çok geçmeden (Hüdhüd) gelip: Ben, dedi, senin bilmediğin bir şeyi öğrendim. Sebe'den sana çok doğru (ve önemli) bir haber getirdim.

Edip Yüksel

Çok geçmeden (hüdhüd) geldi ve, "Senin bilmediğin bir şeyi öğrendim," dedi, "Sana Sebe'den önemli bir haber getirdim."

Elmalılı Hamdi Yazır

Çok geçmeden (Hüdhüd) gelip: "Ben, dedi, senin bilmediğin bir şeyi öğrendim. Sebe'den sana çok doğru (ve önemli) bir haber getirdim.

Fizilal-il Kuran

Hüdhüd çok geçmeden çıkagelerek dedi ki: «Senin bilmediğin bir şeyi öğrendim, sana Saba´dan çok önemli bir haber getirdim.»

Gültekin Onan

Derken uzun zaman geçmeden geldi ve dedi ki: "Senin kuşatamadığın (öğrenemediğin) şeyi, ben kuşattım ve sana Saba´dan kesin bir haber getirdim."

Hasan Basri Çantay

Derken (hüdhüd) çok geçmeden geldi. «Ben, dedi, senin muttan olmadığın (bir Hakıykat) a vaakıf oldum Sebe den sana çok doğru (ve mühim) bir haber getirdim».

İbni Kesir

Çok geçmeden o geldi ve dedi ki: Senin bilmediğin bir şeyi öğrendim ve sana Sebe´den gerçek bir haber getirdim.

İskender Ali Mihr

Çok geçmeden geldi. Ve: "Senin ihata edemediğin bir şeyi, ben ihata ettim (öğrendim). Seba´dan sana yakîn (kesin) bir haber getirdim." dedi.

Muhammed Esed

Fakat hüthüt çok sürmeden çıkageldi ve: "Ben senin henüz bilmediğin bir şeyi öğrendim ve sana Sebe hakkında doğru bir haber getirdim" dedi.

Muslim Shahin

Çok geçmeden (Hüdhüd) gelip: Ben, dedi, senin bilmediğin bir şeyi öğrendim. Sebe'den sana çok doğru (ve önemli) bir haber getirdim.

Ömer Nasuhi Bilmen

Derken (Hüdhüd) çok geçmeden (geldi de) dedi ki: «Ben senin ihata etmediğin bir şeyi ihata ettim ve sana Sebe´den muhakkak bir haber ile geldim.»

Rowwad Translation Center

Derken Hudhud çok geçmeden geldi ve (Süleyman’a) şöyle dedi: “Senin bilmediğin bir şey öğrendim. Sebe’den sana sağlam bir haber getirdim.”

Şaban Piriş

Çok geçmeden hüdhüd geldi ve: -Senin bilmediğin bir şeyi öğrendim ve sana Sebe’den gerçek bir haber getirdim, dedi.

Shaban Britch

Çok geçmeden hüdhüd geldi ve:Senin bilmediğin bir şeyi öğrendim ve sana Sebe’den gerçek bir haber getirdim, dedi.

Suat Yıldırım

Derken, çok geçmeden Hüdhüd geldi: “Ben, dedi, senin bilmediğin bir şeyi öğrendim ve sana Sebe'den önemli ve kesin bir haber getirdim.”

Süleyman Ateş

Çok geçmeden (hüdhüd) geldi: "Ben, dedi, senin görmediğin bir şey gördüm ve Seba'dan sana gerçek bir haber getirdim.

Tefhim-ul Kuran

Derken uzun zaman geçmeden geldi ve dedi ki: «Senin (bilgi gücünle) kuşatıp öğrenemediğin şeyi, ben kuşatıp öğrendim ve sana Saba´dan kesin bir haber getirdim.»

Yaşar Nuri Öztürk

Az sonra Hüdhüd gelip şöyle dedi: "Senin fark edemeyeceğin bir şeyi fark ettim ve sana Sabâ'dan parlak bir haber getirdim."