Kuran-i Kerim Suresi Neml ayet 13
Qur'an Surah An-Naml Verse 13
Neml [27]: 13 ~ TÜRKÇE - DİYANET KURAN MEALİ (Word by Word)
فَلَمَّا جَاۤءَتْهُمْ اٰيٰتُنَا مُبْصِرَةً قَالُوْا هٰذَا سِحْرٌ مُّبِيْنٌ ۚ (النمل : ٢٧)
- falammā
- فَلَمَّا
- But when
- ne zaman ki
- jāathum
- جَآءَتْهُمْ
- came to them
- onlara gelince
- āyātunā
- ءَايَٰتُنَا
- Our Signs
- ayetlerimiz
- mub'ṣiratan
- مُبْصِرَةً
- visible
- açıkça görünen
- qālū
- قَالُوا۟
- they said
- dediler
- hādhā
- هَٰذَا
- "This
- bu
- siḥ'run
- سِحْرٌ
- (is) a magic
- bir büyüdür
- mubīnun
- مُّبِينٌ
- manifest"
- apaçık
Transliteration:
Falammaa jaaa'at hum Aayaatunaa mubsiratan qaaloo haazaa sihrum mubeen(QS. an-Naml:13)
English Sahih International:
But when there came to them Our visible signs, they said, "This is obvious magic." (QS. An-Naml, Ayah 13)
Diyanet Isleri:
Ayetlerimiz gözlerinin önüne serilince: "Bu apaçık bir sihirdir" dediler. (Neml, ayet 13)
Abdulbaki Gölpınarlı
Delillerimiz, gözle görünür bir surette onlara gösterilince bu, apaçık bir büyü dediler.
Adem Uğur
Mucizelerimiz onların gözleri önüne serilince: "Bu, apaçık bir büyüdür" dediler.
Ali Bulaç
Ayetlerimiz onlara, gözler önünde sergilenmiş olarak gelince dediler ki: "Bu, apaçık olan bir büyüdür."
Ali Fikri Yavuz
Vaktaki mucizelerimiz açık olarak onlara geldi: “- Bu meydanda bir sihirdir.” dediler.
Celal Yıldırım
Mu´cize ve belgelerimiz onların gözleri önüne acık biçimde sergilenerek gelince, «bu açık bir sihirdir» dediler.
Diyanet Vakfı
Mucizelerimiz onların gözleri önüne serilince: "Bu, apaçık bir büyüdür" dediler.
Edip Yüksel
Onlara açıkça görünen mucizelerimiz geldiğinde, "Bu apaçık bir büyüdür," dediler.
Elmalılı Hamdi Yazır
Bu şekilde âyetlerimiz onların gözleri önüne serilince, "Bu apaçık bir sihirdir" dediler.
Fizilal-il Kuran
Mucizelerimiz onların gözleri önüne serilince «Bu apaçık bir büyüdür» dediler.
Gültekin Onan
Ayetlerimiz onlara gözler önünde sergilenmiş olarak gelince dediler ki: "Bu apaçık olan bir büyüdür."
Hasan Basri Çantay
Vaktaki âyetlerimiz böyle parlak (ve vazıh) olarak onlara geldi, «Bu, apaçık bir büyüdür» dediler.
İbni Kesir
Ayetlerimiz böyle vazıh olarak onlara gelince; bu, apaçık bir büyüdür, dediler.
İskender Ali Mihr
Âyetlerimiz onlara görünür olduğu zaman; "Bu apaçık bir sihirdir." dediler.
Muhammed Esed
Fakat onlara gerçeği bütün açıklığıyla ortaya koyan mesajlarımız gelince: "Bu apaçık bir büyü!" dediler;
Muslim Shahin
Mucizelerimiz onların gözleri önüne serilince: «Bu, apaçık bir büyüdür» dediler.
Ömer Nasuhi Bilmen
Vaktâ ki, onlara âyetlerimizi, vazihen, (tarik-i hidâyeti gösterir bir halde) geldi. Dediler ki: «Bu apaçık bir sihirden ibarettir.»
Rowwad Translation Center
Nitekim ayetlerimiz kendilerine gerçeği gösterecek biçimde gelince; “Bu apaçık bir sihirdir.” dediler.
Şaban Piriş
Nitekim ayetlerimiz, gözleriyle görecekleri şekilde, kendilerine gelince: - Bu, apaçık bir sihirdir! dediler.
Shaban Britch
Nitekim mucizelerimiz, onların gözleri önüne serilince: Bu, apaçık bir sihirdir! dediler.
Suat Yıldırım
Mûcize ve belgelerimiz bütün aydınlığıyla apaçık olarak onlara geldiğinde: “Bu besbelli bir büyü!” dediler.
Süleyman Ateş
Onlara açıkça görünen ayetlerimiz gelince: "Bu, apaçık bir büyüdür" dediler.
Tefhim-ul Kuran
Ayetlerimiz onlara, gözler önünde sergilenmiş olarak gelince dediler ki: «Bu, apaçık olan bir büyüdür.»
Yaşar Nuri Öztürk
İşte bu şekilde ayetlerimiz göz ve gönül açar bir biçimde onlara geldiğinde şunu deyiverdiler: "Açık bir büyüdür bu..."