Kuran-i Kerim Suresi Suara ayet 33
Qur'an Surah Ash-Shu'ara Verse 33
Suara [26]: 33 ~ TÜRKÇE - DİYANET KURAN MEALİ (Word by Word)
وَنَزَعَ يَدَهٗ فَاِذَا هِيَ بَيْضَاۤءُ لِلنّٰظِرِيْنَ ࣖ (الشعراء : ٢٦)
- wanazaʿa
- وَنَزَعَ
- And he drew out
- ve çıkardı
- yadahu
- يَدَهُۥ
- his hand
- elini
- fa-idhā
- فَإِذَا
- and behold!
- işte
- hiya
- هِىَ
- It
- o (da)
- bayḍāu
- بَيْضَآءُ
- (was) white
- parıl parıl parlıyor(du)
- lilnnāẓirīna
- لِلنَّٰظِرِينَ
- for the observers
- bakanlara
Transliteration:
Wa naza'a yadahoo faizaa hiya baidaaa'u linnaa zireen(QS. aš-Šuʿarāʾ:33)
English Sahih International:
And he drew out his hand; thereupon it was white for the observers. (QS. Ash-Shu'ara, Ayah 33)
Diyanet Isleri:
Elini çıkardı, bakanlara bembeyaz göründü. (Suara, ayet 33)
Abdulbaki Gölpınarlı
Elini koynundan çıkardı, derhal bakanlara parıl parıl parlayan bembeyaz bir el göründü.
Adem Uğur
Elini de (koynundan) çıkardı; o da seyredenlere bembeyaz görünen (nur saçan bir şey oluvermiş)!
Ali Bulaç
Elini de çekip çıkardı, bir de (ne görsün) o, bakanlar için 'parlayıp aydınlanıvermiş'.
Ali Fikri Yavuz
Bir de elini çekti çıkardı; o da, bakanlara bembeyaz (nur saçan bir el) kesiliverdi.
Celal Yıldırım
Ve elini çekip çıkardı derken o durup bakanlara (pırıl pırıl ışık veren) bembeyaz (bir görünüme büründü).
Diyanet Vakfı
Elini de (koynundan) çıkardı; o da seyredenlere bembeyaz görünen (nur saçan bir şey oluvermiş)!
Edip Yüksel
Elini çıkarınca bakanlara bembeyaz görünüverdi.
Elmalılı Hamdi Yazır
Elini de (koynundan) çekti çıkardı; bakanlara bembeyaz (görünen, nur saçan bir şey) oluverdi.
Fizilal-il Kuran
Ve elini yeninin altından çıkardı; bakanlar, onun ak bir parıltı saçtığını gördüler.
Gültekin Onan
Elini de çekip çıkardı, bir de (ne görsün) o, bakanlar için ´parlayıp aydınlanıvermiş´.
Hasan Basri Çantay
Elini de çekib çıkardı. Bir de (ne görsünler) bu, temâşâ edenler için bembeyaz (ve nuur saçan bir el) dir.
İbni Kesir
Elini çıkardı, bir de ne görsün; bakanlara bembeyazdır.
İskender Ali Mihr
Ve elini çıkardı. İşte o zaman onu seyredenler için o, bembeyaz (nurlu) oldu.
Muhammed Esed
Sonra elini ortaya çıkardı; bakanlar ne görsünler, bembeyazdı.
Muslim Shahin
Elini de (koynundan) çıkardı; o da seyredenlere bembeyaz görünen (nur saçan bir şey oluvermiş)!
Ömer Nasuhi Bilmen
Ve elini çekip çıkardı. Hemen o, nazar edenlere karşı bembeyaz (kesilmiş) idi.
Rowwad Translation Center
Elini koynundan çıkardı. Bir de ne görsünler, bakanlara bembeyaz olmuş.
Şaban Piriş
Elini çekip çıkardı o da bakanlara bembeyaz oluverdi.
Shaban Britch
Elini çekip çıkardı, o da bakanlara bembeyaz oluverdi.
Suat Yıldırım
Bir de elini koynundan çıkardı ki bakanların gözlerini kamaştıracak kadar parlak mı parlak! [27,12; 28,32]
Süleyman Ateş
Elini (koltuğunun altından) çıkardı; o da, bakanlara parıl parıl parlayan bir şey oluverdi.
Tefhim-ul Kuran
Elini de çekip çıkardı, bir de (ne görsün) o, bakanlar için ´parlayıp aydınlanıvermiş.´
Yaşar Nuri Öztürk
Elini çıkardı, o da anında seyredenler önünde bembeyaz kesildi.