Skip to content

Suresi Suara - Page: 6

Ash-Shu'ara

(aš-Šuʿarāʾ)

51

اِنَّا نَطْمَعُ اَنْ يَّغْفِرَ لَنَا رَبُّنَا خَطٰيٰنَآ اَنْ كُنَّآ اَوَّلَ الْمُؤْمِنِيْنَ ۗ ࣖ ٥١

innā
إِنَّا
şüphesiz biz
naṭmaʿu
نَطْمَعُ
umarız
an yaghfira
أَن يَغْفِرَ
bağışlayacağını
lanā
لَنَا
bizi
rabbunā
رَبُّنَا
Rabbimizin
khaṭāyānā
خَطَٰيَٰنَآ
hatalarımızı
an
أَن
için
kunnā
كُنَّآ
olduğumuz
awwala
أَوَّلَ
ilk
l-mu'minīna
ٱلْمُؤْمِنِينَ
inananlar
İman eden sihirbazlar: "Zararı yok, biz şüphesiz Rabbimize doneceğiz; inananların ilki olmamızdan ötürü, Rabbimizin kusurlarımızı bize bağışlayacağını umarız" dediler. ([26] Suara: 51)
Tefsir
52

۞ وَاَوْحَيْنَآ اِلٰى مُوْسٰٓى اَنْ اَسْرِ بِعِبَادِيْٓ اِنَّكُمْ مُّتَّبَعُوْنَ ٥٢

wa-awḥaynā
وَأَوْحَيْنَآ
ve vahyettik
ilā mūsā
إِلَىٰ مُوسَىٰٓ
Musa'ya
an
أَنْ
diye
asri
أَسْرِ
geceleyin yürüt
biʿibādī
بِعِبَادِىٓ
kullarımı
innakum
إِنَّكُم
siz mutlaka
muttabaʿūna
مُّتَّبَعُونَ
takibedileceksiniz
Biz Musa'ya: "Kullarımı geceleyin yola çıkar; şüphesiz takip edileceksiniz" diye vahyettik. ([26] Suara: 52)
Tefsir
53

فَاَرْسَلَ فِرْعَوْنُ فِى الْمَدَاۤىِٕنِ حٰشِرِيْنَ ۚ ٥٣

fa-arsala
فَأَرْسَلَ
sonra gönderdi
fir'ʿawnu
فِرْعَوْنُ
Fir'avn
fī l-madāini
فِى ٱلْمَدَآئِنِ
kentlere
ḥāshirīna
حَٰشِرِينَ
(asker) toplayıcılar
Bu arada Firavun şehirlere, "Doğrusu bunlar bizi öfkelendiren döküntü azınlıklardır; hepimiz tedbirli olmalıyız" diyen münadiler gönderdi. ([26] Suara: 53)
Tefsir
54

اِنَّ هٰٓؤُلَاۤءِ لَشِرْذِمَةٌ قَلِيْلُوْنَۙ ٥٤

inna
إِنَّ
şüphesiz
hāulāi
هَٰٓؤُلَآءِ
şunlar
lashir'dhimatun
لَشِرْذِمَةٌ
topluluktur
qalīlūna
قَلِيلُونَ
az bir
Bu arada Firavun şehirlere, "Doğrusu bunlar bizi öfkelendiren döküntü azınlıklardır; hepimiz tedbirli olmalıyız" diyen münadiler gönderdi. ([26] Suara: 54)
Tefsir
55

وَاِنَّهُمْ لَنَا لَغَاۤىِٕظُوْنَ ۙ ٥٥

wa-innahum
وَإِنَّهُمْ
ve elbette onlar
lanā
لَنَا
bizi
laghāiẓūna
لَغَآئِظُونَ
kızdırmaktadırlar
Bu arada Firavun şehirlere, "Doğrusu bunlar bizi öfkelendiren döküntü azınlıklardır; hepimiz tedbirli olmalıyız" diyen münadiler gönderdi. ([26] Suara: 55)
Tefsir
56

وَاِنَّا لَجَمِيْعٌ حٰذِرُوْنَ ۗ ٥٦

wa-innā
وَإِنَّا
ve mutlaka biz;
lajamīʿun
لَجَمِيعٌ
bir cemaatiz
ḥādhirūna
حَٰذِرُونَ
ihtiyatlı
Bu arada Firavun şehirlere, "Doğrusu bunlar bizi öfkelendiren döküntü azınlıklardır; hepimiz tedbirli olmalıyız" diyen münadiler gönderdi. ([26] Suara: 56)
Tefsir
57

فَاَخْرَجْنٰهُمْ مِّنْ جَنّٰتٍ وَّعُيُوْنٍ ۙ ٥٧

fa-akhrajnāhum
فَأَخْرَجْنَٰهُم
böylece biz onları çıkardık
min jannātin
مِّن جَنَّٰتٍ
bahçeler(in)den
waʿuyūnin
وَعُيُونٍ
ve çeşmeler(inden)
Ama biz Firavun ve adamlarını bahçelerden, pınar başlarından, hazinelerden ve şerefli makamlardan çıkardık. Böylece oralara İsrailoğullarını mirasçı kıldık. ([26] Suara: 57)
Tefsir
58

وَّكُنُوْزٍ وَّمَقَامٍ كَرِيْمٍ ۙ ٥٨

wakunūzin
وَكُنُوزٍ
ve hazineler(inden)
wamaqāmin
وَمَقَامٍ
ve yer(lerinden)
karīmin
كَرِيمٍ
o güzel
Ama biz Firavun ve adamlarını bahçelerden, pınar başlarından, hazinelerden ve şerefli makamlardan çıkardık. Böylece oralara İsrailoğullarını mirasçı kıldık. ([26] Suara: 58)
Tefsir
59

كَذٰلِكَۚ وَاَوْرَثْنٰهَا بَنِيْٓ اِسْرَاۤءِيْلَ ۗ ٥٩

kadhālika
كَذَٰلِكَ
böylece
wa-awrathnāhā
وَأَوْرَثْنَٰهَا
bunları miras yaptık
banī
بَنِىٓ
oğullarına
is'rāīla
إِسْرَٰٓءِيلَ
İsrail
Ama biz Firavun ve adamlarını bahçelerden, pınar başlarından, hazinelerden ve şerefli makamlardan çıkardık. Böylece oralara İsrailoğullarını mirasçı kıldık. ([26] Suara: 59)
Tefsir
60

فَاَتْبَعُوْهُمْ مُّشْرِقِيْنَ ٦٠

fa-atbaʿūhum
فَأَتْبَعُوهُم
onların ardına düştüler
mush'riqīna
مُّشْرِقِينَ
güneş doğarken
Firavun ve adamları güneş üzerlerine doğarken onların ardına düştüler. ([26] Suara: 60)
Tefsir