Skip to content

Suresi Suara - Page: 13

Ash-Shu'ara

(aš-Šuʿarāʾ)

121

اِنَّ فِيْ ذٰلِكَ لَاٰيَةً ۗوَمَا كَانَ اَكْثَرُهُمْ مُّؤْمِنِيْنَ ١٢١

inna
إِنَّ
muhakkak ki
فِى
vardır
dhālika
ذَٰلِكَ
bunda
laāyatan
لَءَايَةًۖ
bir ibret
wamā
وَمَا
ama yine
kāna
كَانَ
değildir
aktharuhum
أَكْثَرُهُم
çokları
mu'minīna
مُّؤْمِنِينَ
inananlardan
Doğrusu bunda bir ders vardır, ama çoğu inanmamıştır. ([26] Suara: 121)
Tefsir
122

وَاِنَّ رَبَّكَ لَهُوَ الْعَزِيْزُ الرَّحِيْمُ ࣖ ١٢٢

wa-inna
وَإِنَّ
ve şüphesiz
rabbaka
رَبَّكَ
Rabbin
lahuwa
لَهُوَ
işte O'dur
l-ʿazīzu
ٱلْعَزِيزُ
üstün olan
l-raḥīmu
ٱلرَّحِيمُ
merhamet eden
Rabbin şüphesiz güçlüdür, merhametlidir. ([26] Suara: 122)
Tefsir
123

كَذَّبَتْ عَادُ ِۨالْمُرْسَلِيْنَ ۖ ١٢٣

kadhabat
كَذَّبَتْ
yalanladı
ʿādun
عَادٌ
Ad (kavmi) de
l-mur'salīna
ٱلْمُرْسَلِينَ
gönderilen elçileri
Ad milleti de peygamberleri yalanladı. ([26] Suara: 123)
Tefsir
124

اِذْ قَالَ لَهُمْ اَخُوْهُمْ هُوْدٌ اَلَا تَتَّقُوْنَ ۚ ١٢٤

idh
إِذْ
hani
qāla
قَالَ
demişti
lahum
لَهُمْ
onlara
akhūhum
أَخُوهُمْ
kardeşleri
hūdun
هُودٌ
Hud
alā tattaqūna
أَلَا تَتَّقُونَ
korunmaz mısınız?
Kardeşleri Hud, onlara: "Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim; Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Buna karşı sizden bir ücret istemiyorum; benim ecrim ancak Alemlerin Rabbine aittir. Siz her yüksek yere koca bir bina kurup, boş şeyle mi uğraşırsınız? Temelli kalacağınızı umarak sağlam yapılar mı edinirsiniz? Yakaladığınızı zorbaca mı yakalarsınız? Artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Bildiğiniz şeyleri size verenden sakının; davarları, oğulları, bahçeleri ve akarsuları size O vermiştir. Doğrusu hakkınızda büyük günün azabından korkuyorum" dedi. ([26] Suara: 124)
Tefsir
125

اِنِّيْ لَكُمْ رَسُوْلٌ اَمِيْنٌ ۙ ١٢٥

innī
إِنِّى
şüphesiz ben
lakum
لَكُمْ
sizin için
rasūlun
رَسُولٌ
bir elçiyim
amīnun
أَمِينٌ
güvenilir
Kardeşleri Hud, onlara: "Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim; Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Buna karşı sizden bir ücret istemiyorum; benim ecrim ancak Alemlerin Rabbine aittir. Siz her yüksek yere koca bir bina kurup, boş şeyle mi uğraşırsınız? Temelli kalacağınızı umarak sağlam yapılar mı edinirsiniz? Yakaladığınızı zorbaca mı yakalarsınız? Artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Bildiğiniz şeyleri size verenden sakının; davarları, oğulları, bahçeleri ve akarsuları size O vermiştir. Doğrusu hakkınızda büyük günün azabından korkuyorum" dedi. ([26] Suara: 125)
Tefsir
126

فَاتَّقُوا اللّٰهَ وَاَطِيْعُوْنِ ۚ ١٢٦

fa-ittaqū
فَٱتَّقُوا۟
korkun
l-laha
ٱللَّهَ
Allah'tan
wa-aṭīʿūni
وَأَطِيعُونِ
ve bana ita'at edin
Kardeşleri Hud, onlara: "Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim; Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Buna karşı sizden bir ücret istemiyorum; benim ecrim ancak Alemlerin Rabbine aittir. Siz her yüksek yere koca bir bina kurup, boş şeyle mi uğraşırsınız? Temelli kalacağınızı umarak sağlam yapılar mı edinirsiniz? Yakaladığınızı zorbaca mı yakalarsınız? Artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Bildiğiniz şeyleri size verenden sakının; davarları, oğulları, bahçeleri ve akarsuları size O vermiştir. Doğrusu hakkınızda büyük günün azabından korkuyorum" dedi. ([26] Suara: 126)
Tefsir
127

وَمَآ اَسْـَٔلُكُمْ عَلَيْهِ مِنْ اَجْرٍۚ اِنْ اَجْرِيَ اِلَّا عَلٰى رَبِّ الْعٰلَمِيْنَ ۗ ١٢٧

wamā asalukum
وَمَآ أَسْـَٔلُكُمْ
ben sizden istemiyorum
ʿalayhi
عَلَيْهِ
buna karşı
min
مِنْ
hiç
ajrin
أَجْرٍۖ
bir ücret
in ajriya
إِنْ أَجْرِىَ
benim ücretim
illā
إِلَّا
ancak
ʿalā
عَلَىٰ
aittir
rabbi
رَبِّ
Rabbine
l-ʿālamīna
ٱلْعَٰلَمِينَ
alemlerin
Kardeşleri Hud, onlara: "Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim; Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Buna karşı sizden bir ücret istemiyorum; benim ecrim ancak Alemlerin Rabbine aittir. Siz her yüksek yere koca bir bina kurup, boş şeyle mi uğraşırsınız? Temelli kalacağınızı umarak sağlam yapılar mı edinirsiniz? Yakaladığınızı zorbaca mı yakalarsınız? Artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Bildiğiniz şeyleri size verenden sakının; davarları, oğulları, bahçeleri ve akarsuları size O vermiştir. Doğrusu hakkınızda büyük günün azabından korkuyorum" dedi. ([26] Suara: 127)
Tefsir
128

اَتَبْنُوْنَ بِكُلِّ رِيْعٍ اٰيَةً تَعْبَثُوْنَ ۙ ١٢٨

atabnūna
أَتَبْنُونَ
siz yapıyor musunuz?
bikulli
بِكُلِّ
her
rīʿin
رِيعٍ
tepeye (yol üzerine)
āyatan
ءَايَةً
bir işaret (saraylar)
taʿbathūna
تَعْبَثُونَ
eğleniyor (musunuz?)
Kardeşleri Hud, onlara: "Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim; Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Buna karşı sizden bir ücret istemiyorum; benim ecrim ancak Alemlerin Rabbine aittir. Siz her yüksek yere koca bir bina kurup, boş şeyle mi uğraşırsınız? Temelli kalacağınızı umarak sağlam yapılar mı edinirsiniz? Yakaladığınızı zorbaca mı yakalarsınız? Artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Bildiğiniz şeyleri size verenden sakının; davarları, oğulları, bahçeleri ve akarsuları size O vermiştir. Doğrusu hakkınızda büyük günün azabından korkuyorum" dedi. ([26] Suara: 128)
Tefsir
129

وَتَتَّخِذُوْنَ مَصَانِعَ لَعَلَّكُمْ تَخْلُدُوْنَۚ ١٢٩

watattakhidhūna
وَتَتَّخِذُونَ
ve ediniyorsunuz
maṣāniʿa
مَصَانِعَ
köşkler (ve müstahkem kaleler)
laʿallakum
لَعَلَّكُمْ
belki
takhludūna
تَخْلُدُونَ
ebedi yaşarsınız diye
Kardeşleri Hud, onlara: "Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim; Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Buna karşı sizden bir ücret istemiyorum; benim ecrim ancak Alemlerin Rabbine aittir. Siz her yüksek yere koca bir bina kurup, boş şeyle mi uğraşırsınız? Temelli kalacağınızı umarak sağlam yapılar mı edinirsiniz? Yakaladığınızı zorbaca mı yakalarsınız? Artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Bildiğiniz şeyleri size verenden sakının; davarları, oğulları, bahçeleri ve akarsuları size O vermiştir. Doğrusu hakkınızda büyük günün azabından korkuyorum" dedi. ([26] Suara: 129)
Tefsir
130

وَاِذَا بَطَشْتُمْ بَطَشْتُمْ جَبَّارِيْنَۚ ١٣٠

wa-idhā
وَإِذَا
ve zaman
baṭashtum
بَطَشْتُم
yakaladığınız
baṭashtum
بَطَشْتُمْ
yakalıyorsunuz
jabbārīna
جَبَّارِينَ
zorbalar gibi
Kardeşleri Hud, onlara: "Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim; Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Buna karşı sizden bir ücret istemiyorum; benim ecrim ancak Alemlerin Rabbine aittir. Siz her yüksek yere koca bir bina kurup, boş şeyle mi uğraşırsınız? Temelli kalacağınızı umarak sağlam yapılar mı edinirsiniz? Yakaladığınızı zorbaca mı yakalarsınız? Artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Bildiğiniz şeyleri size verenden sakının; davarları, oğulları, bahçeleri ve akarsuları size O vermiştir. Doğrusu hakkınızda büyük günün azabından korkuyorum" dedi. ([26] Suara: 130)
Tefsir