Skip to content

Kuran-i Kerim Suresi Furkan ayet 36

Qur'an Surah Al-Furqan Verse 36

Furkan [25]: 36 ~ TÜRKÇE - DİYANET KURAN MEALİ (Word by Word)

فَقُلْنَا اذْهَبَآ اِلَى الْقَوْمِ الَّذِيْنَ كَذَّبُوْا بِاٰيٰتِنَاۗ فَدَمَّرْنٰهُمْ تَدْمِيْرًا ۗ (الفرقان : ٢٥)

faqul'nā
فَقُلْنَا
Then We said
dedik ki
idh'habā
ٱذْهَبَآ
"Go both of you
gidin
ilā l-qawmi
إِلَى ٱلْقَوْمِ
to the people
kavme
alladhīna
ٱلَّذِينَ
those who
onlar ki
kadhabū
كَذَّبُوا۟
have denied
yalanlıyorlar
biāyātinā
بِـَٔايَٰتِنَا
Our Signs"
ayetlerimizi
fadammarnāhum
فَدَمَّرْنَٰهُمْ
Then We destroyed them
ve onları yok ettik
tadmīran
تَدْمِيرًا
(with) destruction
yıkılışla

Transliteration:

Faqulnaz habaaa ilal qawmil lazeena kazzaboo bi Aayaatinaa fadammarnaahum tadmeeraa (QS. al-Furq̈ān:36)

English Sahih International:

And We said, "Go both of you to the people who have denied Our signs." Then We destroyed them with [complete] destruction. (QS. Al-Furqan, Ayah 36)

Diyanet Isleri:

"Ayetlerimizi yalanlayan millete gidin" dedik. Sonunda o milleti yerle bir ettik. (Furkan, ayet 36)

Abdulbaki Gölpınarlı

Derken delillerimizi yalanlayan topluluğa gidin dedik, sonucu, onları tamamıyla helak ettik.

Adem Uğur

Ayetlerimizi yalan sayan kavme gidin dedik. Sonunda, (yola gelmediklerinden) onları yerle bir ediverdik.

Ali Bulaç

Böylece onlara: "Ayetlerimizi yalanlayan kavme gidin" dedik; sonunda onları (Firavun ve çevresini) kökünden darmadağın ettik.

Ali Fikri Yavuz

“-Haydi âyetlerimizi yalanlıyan o kavme (Firavun’a ve kavmine) gidin.” dedik, (onlarda gittiler, tebliğ ettiler; fakat tekzip edildiler) nihayet onları, (Firavun ve kavmini) tamamen (boğarak) helâk ettik.

Celal Yıldırım

Onlara, âyetlerimizi yalanlayan millete gidin, dedik. (O millet buna rağmen yalanlama ve inkârdan vazgeçmeyince) çok geçmeden onları fena halde yok ettik.

Diyanet Vakfı

"Ayetlerimizi yalan sayan kavme gidin" dedik. Sonunda, (yola gelmediklerinden) onları yerle bir ediverdik.

Edip Yüksel

"Siz ikiniz, ayetlerimizi yalanlayan şu topluma gidin," dedik. Bunun ardından onları yakıp yok ettik.

Elmalılı Hamdi Yazır

"Haydi âyetlerimizi yalan sayan o kavme gidin" dedik. Sonunda (yola gelmediklerinden) onları yerle bir ettik.

Fizilal-il Kuran

Onlara «Ayetlerimizi yalanlayan soydaşlarınızı uyarmaya gidin» dedik. Sonra o toplumu kökten yokettik.

Gültekin Onan

Böylece onlara: "Ayetlerimizi yalanlayan kavme gidin" dedik; sonunda onları (Firavun ve çevresini) kökünden darmadağın ettik.

Hasan Basri Çantay

«(Haydi) âyetlerimizi yalan sayan o kavme gidin» dedik, neticede onları tam bir helak ile imhaa etdik (edeceğiz).

İbni Kesir

Ayetlerimizi yalanlayan kavme gidin, dedik. Neticede o kavmi yerle bir ettik.

İskender Ali Mihr

Bundan sonra “Âyetlerimizi yalanlayan kavme gidin!” dedik. Sonra da onları helâk ederek, yok ettik.

Muhammed Esed

ve onlara: "Siz ikiniz mesajlarımızı yalanlayan (şu toplumu uyarmay)a gidin!" dedik. Ama sonunda, o (günahkar toplumun) insanlarını kırıp geçirdik.

Muslim Shahin

«Âyetlerimizi yalan sayan kavme gidin» dedik. Sonunda, (yola gelmediklerinden) onları yerle bir ediverdik.

Ömer Nasuhi Bilmen

O vakit dedik ki: «Bizim âyetlerimizi tekzîp etmiş olan kavme gidin.» Sonra o kavmi tam bir helâk ile helâk ediverdik.

Rowwad Translation Center

Onlara: “Ayetlerimizi yalanlayan topluluğa gidin.” dedik. Nihayet o kavmi yerle bir ettik.

Şaban Piriş

Onlara: -Ayetlerimizi yalanlayan kavme gidin, demiştik; sonra da o kavmi yerle bir etmiştik.

Shaban Britch

Onlara: Ayetlerimizi yalanlayan kavme gidin, demiştik; sonra da o kavmi yerle bir etmiştik.

Suat Yıldırım

“Haydi âyetlerimizi yalan sayan o halka gidiniz!” dedik. Sonunda o toplumu yerle bir ettik.

Süleyman Ateş

Ayetlerimizi yalanlayan kavme gidin, dedik. (Onlara gittiler. Onlar, kendilerine gelen bu elçilerimizi kabul etmeyince biz) de onları yıkıp yok ettik.

Tefhim-ul Kuran

Böylece onlara: «Ayetlerimizi yalanlayan kavme gidin» dedik; sonunda onları (Firavun ve çevresini) kökünden darmadağın ettik.

Yaşar Nuri Öztürk

Ardından şöyle dedik: "Ayetlerimizi yalanlayan topluluğa gidin." Biraz sonra da o topluluğu yerle bir ettik.