Kuran-i Kerim Suresi Nur ayet 53
Qur'an Surah An-Nur Verse 53
Nur [24]: 53 ~ TÜRKÇE - DİYANET KURAN MEALİ (Word by Word)
۞ وَاَقْسَمُوْا بِاللّٰهِ جَهْدَ اَيْمَانِهِمْ لَىِٕنْ اَمَرْتَهُمْ لَيَخْرُجُنَّۗ قُلْ لَّا تُقْسِمُوْاۚ طَاعَةٌ مَّعْرُوْفَةٌ ۗاِنَّ اللّٰهَ خَبِيْرٌۢ بِمَا تَعْمَلُوْنَ (النور : ٢٤)
- wa-aqsamū
- وَأَقْسَمُوا۟
- And they swear
- ve yemin ettiler
- bil-lahi
- بِٱللَّهِ
- by Allah
- Allah'a
- jahda
- جَهْدَ
- strong
- var gücüyle
- aymānihim
- أَيْمَٰنِهِمْ
- their oaths
- yeminlerinin
- la-in
- لَئِنْ
- that if
- eğer
- amartahum
- أَمَرْتَهُمْ
- you ordered them
- onlara emredersen
- layakhrujunna
- لَيَخْرُجُنَّۖ
- surely they (would) go forth
- (savaşa) çıkacaklarına
- qul
- قُل
- Say
- de ki
- lā tuq'simū
- لَّا تُقْسِمُوا۟ۖ
- "(Do) not swear
- yemin etmeyin
- ṭāʿatun
- طَاعَةٌ
- Obedience
- itaatiniz
- maʿrūfatun
- مَّعْرُوفَةٌۚ
- (is) known
- malumdur
- inna
- إِنَّ
- Indeed
- şüphesiz
- l-laha
- ٱللَّهَ
- Allah
- Allah
- khabīrun
- خَبِيرٌۢ
- (is) All-Aware
- haberdardır
- bimā
- بِمَا
- of what
- şeylerden
- taʿmalūna
- تَعْمَلُونَ
- you do"
- yaptıklarınız
Transliteration:
Wa aqsamoo billaahi jahda aimaanihim la'in amartahum la yakhrujunna qul laa tuqsimoo taa'atum ma'roofah innal laaha khabeerum bimaa ta'maloon(QS. an-Nūr:53)
English Sahih International:
And they swear by Allah their strongest oaths that if you ordered them, they would go forth [in Allah's cause]. Say, "Do not swear. [Such] obedience is known. Indeed, Allah is [fully] Aware of that which you do." (QS. An-Nur, Ayah 53)
Diyanet Isleri:
Eğer kendilerine emredersen, o iki yüzlüler, savaşa çıkacaklarına bütün güçleriyle yemin ederler. De ki: "Yemin etmeyin; itaatiniz malumdur. Allah yaptıklarınızdan şüphesiz haberdardır." (Nur, ayet 53)
Abdulbaki Gölpınarlı
Emredersen onlara, savaşa çıkacaklarına dair olanca kuvvetleriyle yemin ederler elbette Allah'a de ki: Yemin etmeyin, bu, zaten adet olan, gerekli bulunan bir itaatten ibaret; şüphe yok ki Allah, ne yaparsanız hepsinden haberdardır.
Adem Uğur
(Münafıklar), sen hakikaten kendilerine emrettiğin takdirde mutlaka (savaşa) çıkacaklarına dair, en ağır yeminleri ile Allah´a yemin ettiler. De ki: Yemin etmeyin. İtaatiniz malûmdur! Bilin ki Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.
Ali Bulaç
Yeminlerinin olanca gücüyle Allah'a and içtiler; eğer sen onlara emredersen (savaşa) çıkacaklar diye. De ki: "And içmeyin, bu bilinen (örf üzere) bir itaattır. Allah, yaptıklarınızdan haberdardır."
Ali Fikri Yavuz
Bir de münafıklar, kendilerine emrettiğin takdirde, muhakkak (savaş ve hicrete) çıkacaklarına en kuvvetli yeminleriyle yemin ettiler. (Ey Rasûlüm, onlara) de ki: (Yalan yere) yemin etmeyin. Sizden istenen halis bir itaattır. Şübhe yok ki Allah, bütün yaptığınız ve yapacağınız şeylerden haberdardır.
Celal Yıldırım
Eğer kendilerine emredersen, elbette savaşa çıkacaklarına dair olanca yeminleriyle and içerler.De ki: And içmeyin, bu, bilinegelen (sahte) bir itaâtınızdır. Şüphesiz ki Allah, işleyegeldiğiniz şeylerden haberlidir.
Diyanet Vakfı
(Münafıklar), sen hakikaten kendilerine emrettiğin takdirde mutlaka (savaşa) çıkacaklarına dair, en ağır yeminleri ile Allah'a yemin ettiler. De ki: Yemin etmeyin. İtaatiniz malumdur! Bilin ki Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.
Edip Yüksel
Kendilerine emrettiğin taktirde çıkacaklarına dair yeminlerinin en ciddi olanıyla ALLAH'a yemin ettiler. De ki, "Yemin etmeyin. Nasıl itaat ettiğiniz ortada. ALLAH yaptığınız her şeyden haberdardır."
Elmalılı Hamdi Yazır
Ötekiler (münafıklar), sen hakikaten kendilerine emrettiğin takdirde mutlaka (savaşa) çıkacaklarına dair, en ağır yeminleri ile Allah'a yemin ettiler. De ki: Yemin etmeyin. İtaatiniz malumdur! Bilin ki Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.
Fizilal-il Kuran
Ey Muhammed, münafıklar kesin kesin bir dille yemin ederek kendilerine emir verecek olursan savaşa çıkacaklarını söylerler. Onlara de ki; «Yemin etmeyiniz. İtaatkârlığınız bellidir. Hiç kuşkusuz Allah, ne yaptığınızdan haberdardır.»
Gültekin Onan
Yeminlerinin olanca gücüyle Tanrı´ya and içtiler; eğer sen onlara buyurursan (savaşa) çıkacaklar diye. De ki: "And içmeyin, bu bilinen (örf üzere) bir itaattır. Tanrı, yaptıklarınızdan haberdardır."
Hasan Basri Çantay
(Münafıklar) eğer kendilerine emr edersen (cihâda) behemehal çıkacaklarına, olanca hızlarıyle, yemîn etdiler. (Onlara) de ki: «(Bîhûde) yemîn etmeyin. (Bu), âdet (iniz) vech ile (sâde dilinizin gevelediği) bir itâatdır. Şübhesiz ki Allah, yapageldiğiniz şeylerden hakkıyle haberdârdır».
İbni Kesir
Var güçleriyle Allah´a yemin ettiler ki; eğer kendilerine emredersen çıkacaklardır. De ki: Yemin etmeyin. Makul bir itaat. Muhakkak ki Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.
İskender Ali Mihr
Ve eğer sen onlara emretseydin (münafıklar), mutlaka (savaşa) çıkacaklarına dair, Allah´a en kuvvetli yeminleri ile yemin ederler. De ki: “Yemin etmeyin! (Bu), bilinen (takdir edilen) bir itaattir. Muhakkak ki Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.”
Muhammed Esed
(İki yüzlü kimselere gelince,) böyleleri, kendilerine emredersen, (savaş için) mutlaka çıkacaklarına (ve kendilerini bu işe adayacaklarına) var gücüyle yemin ederler. De ki: "Yemin etmeyin! (Sizden bütün istenen, Allah´ın mesajına) güzelce boyun eğmektir. Şüphesiz, Allah yaptıklarınızdan bütünüyle haberdardır!"
Muslim Shahin
(Ey Muhammed! Münâfıklar: ) Kendilerine emrettiğin takdirde, savaşa mutlaka çıkacaklarına dâir bütün güçleriyle Allah'a yemin etmektedirler. Onlara de ki: "Yemin etmeyin, itaatiniz (bizce) malumdur. Allah, elbette yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır."
Ömer Nasuhi Bilmen
Ve Allah´a en ağır yeminleriyle kasem ederler ki, eğer onlara (cihad ile) emredersen elbette (cihada) çıkacaklardır. De ki: «Yemin etmeyin, (bu sözünüz) bilinmiş bir taattır. Şüphe yok ki, Allah yapar olduğunuz şeylerden bihakkın haberdardır.»
Rowwad Translation Center
Münâfıklar, sen kendilerine emrettiğin takdirde mutlaka savaşa çıkacaklarına dair en ağır bir şekilde Allah’a yemin ettiler. Onlara de ki: "Yemin etmeyin. Sizden istenen güzelce itaat etmektir. Allah, elbette yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır."
Şaban Piriş
Kendilerine emir verdiğin takdirde savaşa çıkacaklarına var güçleriyle Allah’a yemin ettiler. De ki: -Yemin etmeyin! İtaatiniz malumdur, Allah ise sizin yaptıklarınızdan haberdardır.
Shaban Britch
(Münafıklar) Kendilerine emir verdiğin takdirde savaşa çıkacaklarına var güçleriyle Allah’a yemin ettiler. De ki: Yemin etmeyin! İtaatiniz malumdur, Allah ise sizin yaptığınız her şeyden haberdardır.
Suat Yıldırım
Senin kendilerine emretmen halinde hicret edeceklerine veya savaşa çıkacaklarına dair vargüçleriyle yemin billah ettiler.De ki: “Yemine ne hacet! Yemin etmeyin, sizden istenen makul bir itaattır. Elbette Allah yaptığınız ve yapacağınız her şeyi bilir”
Süleyman Ateş
Yeminlerinin var gücüyle Allah'a yemin ettiler: Eğer sen onlara emredersen (savaşa) çıkacaklar diye. De ki: "Yemin etmeyin. (Sizden istenen, yalan yere yemin etmek değil), güzel ita'at etmektir. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızı haber almaktadır".
Tefhim-ul Kuran
Yeminlerinin olanca gücüyle Allah´a and içtiler; eğer sen onlara emredersen (savaşa) çıkacaklar diye. De ki: «And içmeyin, bu bilinen (örf üzere) bir itaattır. Allah, yapmakta olduklarınızdan haberi olandır.»
Yaşar Nuri Öztürk
Yeminlerinin olanca gücüyle Allah'a ant içtiler ki, sen onlara emredersen mutlaka savaşa çıkacaklar. De ki: "Ant içmeyin! Örfe uygun bir itaat yeterli! Allah, yapmakta olduklarınızdan haberdardır."