Skip to content

Kuran-i Kerim Suresi Nur ayet 11

Qur'an Surah An-Nur Verse 11

Nur [24]: 11 ~ TÜRKÇE - DİYANET KURAN MEALİ (Word by Word)

اِنَّ الَّذِيْنَ جَاۤءُوْ بِالْاِفْكِ عُصْبَةٌ مِّنْكُمْۗ لَا تَحْسَبُوْهُ شَرًّا لَّكُمْۗ بَلْ هُوَ خَيْرٌ لَّكُمْۗ لِكُلِّ امْرِئٍ مِّنْهُمْ مَّا اكْتَسَبَ مِنَ الْاِثْمِۚ وَالَّذِيْ تَوَلّٰى كِبْرَهٗ مِنْهُمْ لَهٗ عَذَابٌ عَظِيْمٌ (النور : ٢٤)

inna
إِنَّ
Indeed
kuşkusuz
alladhīna jāū
ٱلَّذِينَ جَآءُو
those who brought
getirenler
bil-if'ki
بِٱلْإِفْكِ
the lie
iftirayı
ʿuṣ'batun
عُصْبَةٌ
(are) a group
bir topluluktur
minkum
مِّنكُمْۚ
among you
içinizden
lā taḥsabūhu
لَا تَحْسَبُوهُ
(Do) not think it
onu sanmayın
sharran
شَرًّا
bad
şer
lakum
لَّكُمۖ
for you
sizin için
bal
بَلْ
nay
bilakis
huwa
هُوَ
it
o
khayrun
خَيْرٌ
(is) good
hayırdır
lakum
لَّكُمْۚ
for you
sizin için
likulli
لِكُلِّ
For every
her (karşılığını görecektir)
im'ri-in
ٱمْرِئٍ
person
kişi
min'hum
مِّنْهُم
among them
onlardan
مَّا
(is) what
ne
ik'tasaba
ٱكْتَسَبَ
he earned
işledi (ise)
mina l-ith'mi
مِنَ ٱلْإِثْمِۚ
of the sin
günahının
wa-alladhī
وَٱلَّذِى
and the one who
kimseye
tawallā
تَوَلَّىٰ
took upon himself a greater share of it
yüklenen
kib'rahu
كِبْرَهُۥ
took upon himself a greater share of it
en büyüğünü
min'hum
مِنْهُمْ
among them
onlardan
lahu
لَهُۥ
for him
onun (yalanın)
ʿadhābun
عَذَابٌ
(is) a punishment
bir azab (vardır)
ʿaẓīmun
عَظِيمٌ
great
büyük

Transliteration:

Innal lazeena jaaa'oo bilifki 'usbatum minkum; laa tahsaboohu sharral lakum bal huwa khairul lakum; likul limri'im minhum mak tasaba minal-ism; wallazee tawallaa kibrahoo minhum lahoo 'azaabun 'azeem (QS. an-Nūr:11)

English Sahih International:

Indeed, those who came with falsehood are a group among you. Do not think it bad for you; rather, it is good for you. For every person among them is what [punishment] he has earned from the sin, and he who took upon himself the greater portion thereof – for him is a great punishment [i.e., Hellfire]. (QS. An-Nur, Ayah 11)

Diyanet Isleri:

(Peygamber'in eşi hakkında) o yalanı uyduranlar içinizden bir güruhtur. Bunu kendiniz için kötü sanmayın, o sizin için hayırlı olmuştur. O kimselerden her birine kazandığı günah karşılığı ceza vardır; içlerinden elebaşılık yapana ise büyük azap vardır. (Nur, ayet 11)

Abdulbaki Gölpınarlı

O uydurma haberi size getiren sizden bir taifedir; onu şer sanmayın kendinize, hatta o, hayırdır size. Onlardan herbirinin kazandığı günah, kendisine aittir, içlerinden, suçun en büyüğünü yüklenene gelince: Onundur en büyük azap.

Adem Uğur

(Peygamber´in eşine) bu ağır iftirayı uyduranlar şüphesiz sizin içinizden bir guruptur. Bunu kendiniz için bir kötülük sanmayın, aksine o, sizin için bir iyiliktir. Onlardan her bir kişiye, günah olarak ne işlemişse (onun karşılığı ceza) vardır. Onlardan (elebaşlık yapıp) bu günahın büyüklüğünü yüklenen kimse için de çok büyük bir azap vardır.

Ali Bulaç

Doğrusu, uydurulmuş bir yalanla gelenler, sizin içinizden birlikte davranan bir topluluktur; siz onu kendiniz için bir şer saymayın, aksine o sizin için bir hayırdır. Onlardan her bir kişiye kazandığı günahtan (bir ceza) vardır. Onlardan (iftiranın) büyüğünü yüklenene ise büyük bir azap vardır.

Ali Fikri Yavuz

(Hz. Aişe hakkında) o iftira haberini getirenler, içinizden (münafık olan) bir zümredir. O iftirayı, Allah katında sizin için bir kötülük sanmayın. Bilâkis o, (sevab bakımından ahirette) hakkınızda bir hayırdır. (Bu hitab, iftira hadisesinden üzülen müminleredir). O iftiracılardan her kişiye, kazandığı günah kadar ceza vardır. Onlardan günahın büyüğünü yüklenen (Abdullah İbni Ubeyy) için büyük bir azab vardır.

Celal Yıldırım

Doğrusu, iftira ile gelenler sizden birkaç kişidir. Bunu kendiniz için şer sanmayın, bilâkis o sizin için hayırlıdır. O iftiracılardan her birine kazandığı günah vardır. Onlardan iftiranın büyüklüğüne sahip çıkıp yürütene ise büyük bir azâb vardır.

Diyanet Vakfı

(Peygamber'in eşine) bu ağır iftirayı uyduranlar şüphesiz sizin içinizden bir guruptur. Bunu kendiniz için bir kötülük sanmayın, aksine o, sizin için bir iyiliktir. Onlardan her bir kişiye, günah olarak ne işlemişse (onun karşılığı ceza) vardır. Onlardan (elebaşlık yapıp) bu günahın büyüklüğünü yüklenen kimse için de çok büyük bir azap vardır.

Edip Yüksel

O iftirayı, sizden bir çete uydurdu. Onun sizin için kötü olduğunu sanmayın; aksine sizin için iyi (bir ders) dir. Bu arada, onlardan her biri günahı paylaşmıştır. Elebaşılık yapanları da büyük bir cezayı haketmiştir.

Elmalılı Hamdi Yazır

Haberiniz olsun ki (Muhammed'in eşine) bu ağır ifki (iftirayı) uyduranlar sizin içinizden bir gruptur. Bunu kendiniz için bir kötülük saymayın; aksine o, sizin için bir iyiliktir. Onlardan herbir kişiye, günah olarak ne işlemişse (onun karşılığı ceza) vardır. (Elebaşlılık yapan, bu yüzden de) bu günahın büyüğünü yüklenen kimse için de çok büyük bir azap vardır.

Fizilal-il Kuran

O ağır iftirayı ortaya atanlar, sizden bir gruptur. Bu olayı kendiniz için kötü bir şey sanmayınız. Tersine o sizin için iyidir. O grubun içinde bulunan herkes payına düşen günahın cezasını görecektir. Suçun büyük bölümünü omuzlarında taşıyan o grubun elebaşısı ise büyük bir azaba çarpılacaktır.

Gültekin Onan

Doğrusu, uydurulmuş bir yalanla gelenler, sizin içinizden birlikte davranan bir topluluktur; siz onu kendiniz için bir şer saymayın, aksine o sizin için bir hayırdır. Onlardan herbir kişiye kazandığı günahtan (bir ceza) vardır. Onlardan (iftiranın) büyüğünü yüklenene ise büyük bir azab vardır.

Hasan Basri Çantay

O uydurma haberi (iftirayı) getirenler içinizden (mahdud) bir zümredir. Onu (o yalanı) sizin için bir şey sanmayın. Bil´akis o, sizin için bir hayırdır. Onlardan herkese kazandığı günah (nisbetinde ceza) vardır. Onlardan (günâh) ın büyüğünü der´uhde (ve irtikâb) eden o adam (yok mu? işte) en büyük azâb onundur.

İbni Kesir

Doğrusu uydurulmuş bir yalanla gelenler, içinizden bir zümredir. Bunu kendiniz için kötü sanmayın. O, sizin için hayırlı olmuştur. O kimselerden her birine kazandığı günaha karşılık ceza vardır. En büyük azab da içlerinden elebaşılık yapanındır.

İskender Ali Mihr

Muhakkak ki (Hz. Ayşe hakkında) ifk (iftira) ile gelenler, sizden bir gruptur. Sizin için onun bir şerr olduğunu zannetmeyin. Hayır, o sizin için hayırdır. Onlardan herbirinin günahtan kazandıkları (cezalar) vardır. Ve onun büyüğünü yönetene (uydurup, yayana) büyük azap vardır.

Muhammed Esed

Başkalarını yalan yere iffetsizlikle suçlayanlar içinizden bir güruhtur; (fakat, siz, bu haksız suçlamaya maruz kalanlar,) bunu kendiniz için kötü bir şey sanmayın; tersine bu sizin için hayırdır! (İftiracılara gelince,) onların her biri (böyle yaparak) işledikleri günahın yükünü taşıyacaklardır; ve onlardan bu (günahın) işlenmesinde başı çekenleri vahim bir azap beklemektedir!

Muslim Shahin

(Peygamber’in eşine) bu ağır iftirayı uyduranlar şüphesiz sizin içinizden bir gruptur. Bunu kendiniz için bir kötülük sanmayın, aksine o, sizin için bir iyiliktir. Onlardan her bir kişiye, günah olarak ne işlemişse (onun karşılığı ceza) vardır. Onlardan (elebaşılık yapıp) bu günahın büyüklüğünü yüklenen kimse için de çok büyük bir azap vardır.

Ömer Nasuhi Bilmen

Muhakkak o kimseler ki, iftira ile geliverdiler, sizden bir zümredirler. Onu sizin için bir şer sanmayın, belki o sizin için bir hayırdır. Onlardan her kişiye de günahtan kazandığı şey vardır. Onlardan o kimse ki, onun büyüğünü deruhte etmiştir, onun için de pek büyük bir azap vardır.

Rowwad Translation Center

O ağır iftirayı uyduranlar, sizin içinizden bir güruhtur. Bu iftirayı kendiniz için kötü bir şey sanmayın. Aksine o sizin için bir hayırdır. Onlardan her biri için işledikleri günahın cezası vardır. İçlerinden (elebaşılık ederek) o günahın büyüğünü üstlenen için ise ağır bir azap vardır.

Şaban Piriş

O iftirayı yapanlar içinizden bir topluluktur. Bunu kendiniz için kötü sanmayın. Aksine o, sizin için hayırlı olmuştur. Onlardan her biri için günah olarak kazandıkları şeyler vardır. En büyük azap da onlardan elebaşılık yapanadır.

Shaban Britch

(Peygamber hanımına) o iftirayı yapanlar içinizden bir topluluktur Bunu kendiniz için kötü sanmayın. Aksine o, sizin için çok hayırlı olmuştur. Onlardan her biri için günah olarak kazandıkları şeyler vardır. En büyük azap da onlardan elebaşılık yapanadır.

Suat Yıldırım

O İftirayı çıkaranlar, içinizden küçük bir gruptur.Siz o iftirayı kendi hakkınızda fena bir şey sanmayın, bilakis o sizin için hayırlıdır.O iftiracılara gelince, onlardan her birinin, kazandığı günah nisbetinde cezası vardır.Bu yaygaranın elebaşılığını yapan şahsa ise cezanın en büyüğü vardır.

Süleyman Ateş

O yalan haberi getir(ip ortaya at)anlar, içinizden bir topluluktur. Siz, onu sizin için şer sanmayın. Tersine o, sizin için hayırdır. Onlardan her kişi işlediği günah'ın cezasını görecektir. Onlardan o(yala)nın en büyüğünü idare edene de büyük bir azab vardır.

Tefhim-ul Kuran

Doğrusu, uydurulmuş bir yalanla gelenler, sizin içinizden birlikte davranan bir topluluktur; siz onu kendiniz için bir şer saymayın, aksine o sizin için bir hayırdır. Onlardan her bir kişiye kazandığı günahtan (bir ceza) vardır. Onlardan (iftiranın) büyüğünü yüklenene ise büyük bir azab vardır.

Yaşar Nuri Öztürk

O ifki/yalan haberi/iftirayı getirenler, içinizden bir gruptur. Onu sizin için şer sanmayın. Aksine, o, sizin için bir hayırdır. Onlardan her kişiye o günahtan kazandığı vardır. Onların, günahın büyüğünü yönetenine de büyük bir azap vardır.