Kuran-i Kerim Suresi Muminun ayet 46
Qur'an Surah Al-Mu'minun Verse 46
Muminun [23]: 46 ~ TÜRKÇE - DİYANET KURAN MEALİ (Word by Word)
اِلٰى فِرْعَوْنَ وَمَلَا۟ىِٕهٖ فَاسْتَكْبَرُوْا وَكَانُوْا قَوْمًا عَالِيْنَ ۚ (المؤمنون : ٢٣)
- ilā fir'ʿawna
- إِلَىٰ فِرْعَوْنَ
- To Firaun
- Fir'avn'e
- wamala-ihi
- وَمَلَإِي۟هِۦ
- and his chiefs
- ve ileri gelen adamlarına
- fa-is'takbarū
- فَٱسْتَكْبَرُوا۟
- but they behaved arrogantly
- onlar büyüklük tasladılar
- wakānū
- وَكَانُوا۟
- and they were
- ve oldular
- qawman
- قَوْمًا
- a people
- bir topluluk
- ʿālīna
- عَالِينَ
- haughty
- böbürlenen
Transliteration:
Ilaa Fir'awna wa mala'ihee fastakbaroo wa kaanoo qawman 'aaleem(QS. al-Muʾminūn:46)
English Sahih International:
To Pharaoh and his establishment, but they were arrogant and were a haughty people. (QS. Al-Mu'minun, Ayah 46)
Diyanet Isleri:
Sonra Musa ve kardeşi Harun'u, Firavun ve erkanına mucizelerimiz ve apaçık delille gönderdik. Büyüklük tasladılar. Zaten mağrur bir topluluktular. (Muminun, ayet 46)
Abdulbaki Gölpınarlı
Firavun'a ve kavminin ileri gelenlerine, ululanmak istediler ve kibirli bir topluluktu onlar.
Adem Uğur
Firavun´a ve ileri gelenlerine de (gönderdik). Onlar ise kibire kapıldılar ve ululuk taslayan bir kavim oldular.
Ali Bulaç
Firavun'a ve ileri gelen çevresine; fakat onlar büyüklendiler. Onlar, 'büyüklenen-zorba' bir topluluktu.
Ali Fikri Yavuz
(45-46) Sonra Mûsa ile kardeşi Harûn’u, mucizelerimizle ve açık bir hüccetle, Firavun’a ve onun ileri gelenlerine gönderdik de bunlar, (iman etmeyi) kibirlerine yediremediler. Onlar büyüklenen bir kavimdiler.
Celal Yıldırım
(45-46) Sonra da Musâ ile kardeşi Harun´u, Fir´avn´a ve onun yandaşlarına mu´cizelerle ve çok açık belge ve delillerle gönderdik. Onlar ise büyüklük tasladılar. Zaten dik başlı, kendilerini çok yükseklerde gören bir milletti.
Diyanet Vakfı
Firavun'a ve ileri gelenlerine de(gönderdik). Onlar ise kibire kapıldılar ve ululuk taslayan bir kavim oldular.
Edip Yüksel
Firavun ve ileri gelen takımına... Ancak onlar büyüklendiler. Onlar küstah bir topluluk olmuştu.
Elmalılı Hamdi Yazır
Firavun'a ve ileri gelenlerine de (gönderdik). Bunun üzerine onlar kibire kapıldılar ve ululuk taslayan zorba bir kavim oldular.
Fizilal-il Kuran
Firavun ile onun önde gelen adamlarına. Fakat onlar büyüklük kompleksine kapılarak iman etmeye yanaşmadılar. Zaten onlar kendilerini beğenmiş kimselerdi.
Gültekin Onan
Firavun´a ve ileri gelen çevresine; fakat onlar büyüklendiler. Onlar, ´büyüklenen, zorba´ bir topluluktu.
Hasan Basri Çantay
(45-46) Daha sonra Musâyi ve biraderi Hârunu bunca mucizelerimizle ve apaçık hüccetimizle Fir´avne ve onun ileri gelenlerine gönderdik de (îman etmeyi bir türlü) kibirlerine yediremediler. Onlar mütekebbir ve müstebid adamlardı.
İbni Kesir
Firavun´a ve erkanına. Bunun üzerine büyüklük tasladılar. Zaten mağrur bir topluluktular.
İskender Ali Mihr
(Hz. Musa´yı ve Hz. Harun´u), firavun ve onun ileri gelenlerine (gönderdik). Fakat onlar, kibirlendiler (büyüklendiler). Ve âlîn (mağrur, zorba) bir kavim oldular.
Muhammed Esed
Firavun ve onun seçkinler çevresine gönderdik; fakat bunlar büyüklük tasladılar; zaten (oldum olası) kendilerini büyük gören bir toplumdu bunlar.
Muslim Shahin
Firavun'a ve ileri gelenlerine gönderdik. Onlar ise kibire kapıldılar ve ululuk taslayan bir kavim oldular.
Ömer Nasuhi Bilmen
Fir´avun´a ve onun kavmine. Onlar ise ululandılar ve kendilerini yüksek görür bir kavim oldular.
Rowwad Translation Center
Firavun’a ve ileri gelenlerine. Ama onlar büyüklük tasladılar. Zaten onlar kendilerini üstün sayan bir topluluktu.
Şaban Piriş
Firavun’a ve çevresine. Ama onlar, büyüklendiler, zaten mağrur bir kavim idiler.
Shaban Britch
Firavun’a ve çevresine. Ama onlar, büyüklendiler. Zaten (insanlara) üstünlük taslayan bir kavim idiler.
Suat Yıldırım
Sonra da Mûsa ile kardeşi Hârun'u âyetlerimizle ve apaçık delille Firavun ile ileri gelen yardımcılarına gönderdik.Onlar da hakkı kabulden kibirlendiler.Zaten onlar kendilerini çok büyük gören bir zümre idi.
Süleyman Ateş
Fir'avn'e ve ileri gelen adamlarına. Onlar büyüklük tasladılar ve böbürlenen bir topluluk oldular.
Tefhim-ul Kuran
Firavun´a ve ileri gelen çevresine; fakat onlar büyüklendiler. Onlar, ´büyüklenen, zorba´ bir topluluktu.
Yaşar Nuri Öztürk
Firavun'a ve kodamanlarına. Ancak kibre saptılar, çünkü kendilerini büyük gören bir topluluktu onlar.