Kuran-i Kerim Suresi Hac ayet 28
Qur'an Surah Al-Hajj Verse 28
Hac [22]: 28 ~ TÜRKÇE - DİYANET KURAN MEALİ (Word by Word)
لِّيَشْهَدُوْا مَنَافِعَ لَهُمْ وَيَذْكُرُوا اسْمَ اللّٰهِ فِيْٓ اَيَّامٍ مَّعْلُوْمٰتٍ عَلٰى مَا رَزَقَهُمْ مِّنْۢ بَهِيْمَةِ الْاَنْعَامِۚ فَكُلُوْا مِنْهَا وَاَطْعِمُوا الْبَاۤىِٕسَ الْفَقِيْرَ ۖ (الحج : ٢٢)
- liyashhadū
- لِّيَشْهَدُوا۟
- That they may witness
- şahit olmaları için
- manāfiʿa
- مَنَٰفِعَ
- benefits
- birtakım faydalara
- lahum
- لَهُمْ
- for them
- kendileri için
- wayadhkurū
- وَيَذْكُرُوا۟
- and mention
- ve anmaları için
- is'ma
- ٱسْمَ
- (the) name
- adını
- l-lahi
- ٱللَّهِ
- (of) Allah
- Allah'ın
- fī ayyāmin
- فِىٓ أَيَّامٍ
- on days
- günlerde
- maʿlūmātin
- مَّعْلُومَٰتٍ
- known
- belirli
- ʿalā
- عَلَىٰ
- over
- üzerine
- mā
- مَا
- what
- şeyleri
- razaqahum
- رَزَقَهُم
- He has provided them
- onlara rızık olarak verilen
- min
- مِّنۢ
- of
- yürüyen-dan
- bahīmati l-anʿāmi
- بَهِيمَةِ ٱلْأَنْعَٰمِۖ
- (the) beast (of) cattle
- yürüyen
- fakulū
- فَكُلُوا۟
- So eat
- yeyin
- min'hā
- مِنْهَا
- of them
- onlardan
- wa-aṭʿimū
- وَأَطْعِمُوا۟
- and feed
- ve yedirin
- l-bāisa
- ٱلْبَآئِسَ
- the miserable
- sıkıntı içinde bulunan
- l-faqīra
- ٱلْفَقِيرَ
- the poor
- fakire
Transliteration:
Li yashhadoo manaafi'a lahum wa yazkurus mal laahi feee ayyaamimma'loomaatin 'alaa maa razaqahum mim baheematil an'aami fakuloo minhaa wa at'imul baaa'isal faqeer(QS. al-Ḥajj:28)
English Sahih International:
That they may witness [i.e., attend] benefits for themselves and mention the name of Allah on known [i.e., specific] days over what He has provided for them of [sacrificial] animals. So eat of them and feed the miserable and poor. (QS. Al-Hajj, Ayah 28)
Diyanet Isleri:
Taki kendi menfaatlerine şahid olsunlar; Allah'ın onlara rızık olarak verdiği hayvanları belli günlerde kurban ederken O'nun adını ansınlar. Siz de bunlardan yiyin, çaresiz kalmış yoksulu da doyurun. (Hac, ayet 28)
Abdulbaki Gölpınarlı
Gelsinler de kendilerine ait olan menfaatleri elde etsinler ve kendilerine rızık olarak verilen dört ayaklı hayvanları, muayyen günlerde Allah'ın adını anarak kessinler. Yiyin artık onlardan ve yokyoksul fakiri de doyurun.
Adem Uğur
Ta ki kendilerine ait bir takım yararları yakînen görmeleri, Allah´ın kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanlar üzerine belli günler de Allah´ın ismini ansınlar. Artık ondan hem kendiniz yeyin, hem de yoksula, fakire yedirin.
Ali Bulaç
Kendileri için birtakım yararlara şahid olsunlar ve kendilerine rızık olarak verdiği (kurbanlık) hayvanlar üzerine belli günlerde (kurban adarken) Allah'ın adını ansınlar. Artık bunlardan yiyin ve zorluk çeken yoksulu da doyurun.
Ali Fikri Yavuz
Tâ ki kendilerine ait menfaatlere şahid olsunlar ve Allah’ın kendilerine rızık olarak verdiği dört ayaklı hayvanlar (kurbanlıklar) üzerine belirli günlerde (kurban kesme günlerinde) Allah’ın adını ansınlar. İşte bu kurbanlıklardan yeyin ve muztar fakiri doyurun.
Celal Yıldırım
Tâ ki kendileri lehine bir takım menfaatlere şâhid ve hazır olsunlar. Allah´ın onlara rızık olarak sunduğu eti yenen hayvanlara (kurban etmelerine) karşılık belli günlerde Allah´ın ismini ansınlar. Siz de onların etinden yeyin ve sıkıntıya uğramış fakirlere yedirin.
Diyanet Vakfı
Ta ki kendilerine ait bir takım yararları yakinen görmeleri, Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanlar üzerine belli günler de Allah'ın ismini ansanlar. Artık ondan hem kendiniz yeyin, hem de yoksula, fakire yedirin.
Edip Yüksel
Ki kendileri için bir takım (sosyal, politik, ekonomik) yararlara tanık olsunlar ve kendilerine çiftlik hayvanlarını rızık olarak verdiği için ALLAH'ın ismini bilinen günlerde ansınlar. "Onlardan yeyin ve sıkıntı içindeki yoksullara da yedirin."
Elmalılı Hamdi Yazır
Ta ki kendilerine ait birtakım menfaatlere şahid olsunlar; Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanları belli günlerde kurban ederken O'nun adını ansınlar. Siz de onlardan yiyin, yoksulu, fakiri de doyurun.
Fizilal-il Kuran
Gelsinler de çeşitli yararlarını gözleri ile görsünler ve Allah´ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanları belirli günlerde kurban ederken O´nun adını ansınlar. Bu hayvanların etinden hem kendiniz yiyiniz, hem de sıkıntı içinde bulunan yoksullara yediriniz.
Gültekin Onan
Kendileri için bir takım yararlara şahid olsunlar ve kendilerine rızık olarak verdiği (kurbanlık) hayvanlar üzerine belli günlerde (kurban adarken) Tanrı´nın adını ansınlar. Artık bunlardan yiyin ve zorluk çeken yoksulu da doyurun.
Hasan Basri Çantay
«Tâki kendilerine âid menfeatlere şâhid (ve haazır) olsunlar. Allahın rızk olarak kendilerine verdiği dört ayaklı davarlar (kurbanlıklar) üzerine ma´lûm olan günlerde Allahın adını ansınlar. İşte bunlardan yeyin, yoksulu, fakîri de doyurun».
İbni Kesir
Ta ki kendileri için faydalara şahid olsunlar ve Allah´ın onlara rızık olarak verdiği hayvanları belli günlerde kurban ederken O´nun adını ansınlar. Siz de bunlardan yeyin. Çaresiz kalmış yoksulu da doyurun.
İskender Ali Mihr
Kendilerinin menfaatlerine (faydalandıkları şeylere) şahit olsunlar. Ve onları, rızıklandırdığı hayvanların üzerine belli günlerde Allah´ın İsmi´ni ansınlar (kurban kessinler). Böylece ondan yeyiniz ve muhtaç fakir(ler)i doyurunuz!
Muhammed Esed
de (bunun) kendilerine sağlayacağı yararları görsünler; ve (kurban için) belirlenen günlerde, (bu amaçla) O´nun kendilerine rızık olarak sağladığı hayvanlar üzerine Allah´ın ismini ansınlar; ve böylece siz de bunlardan yiyin ve darlık içindeki yoksulu da doyurun.
Muslim Shahin
kendilerine ait birtakım yararları yakînen görmeleri, Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanlar üzerine belli günlerde Allah'ın ismini anmaları (kurban kesmeleri için) sana (Kâbe'ye) gelsinler. Artık ondan hem kendiniz yiyin, hem de yoksula, fakire yedirin.
Ömer Nasuhi Bilmen
«Tâ ki, kendileri için birtakım menfaatlere şahit olsunlar ve kendilerini merzûk etmiş olduğumuz dört ayaklı kurbanlık hayvanlar üzerine malum olan günlerde Allah´ın ismini ansınlar. Artık onlardan yeyin ve yoksul fakirlere yediriniz.»
Rowwad Translation Center
Gelsinler ki, kendilerine ait birtakım menfaatlere şahit olsunlar ve Allah’ın kendilerine rızık olarak verdiği (kurbanlık) hayvanlar üzerine belli günlerde (onları kurban ederken) Allah’ın adını ansınlar. Artık onlardan siz de yiyin; yoksula, fakire de yedirin.
Şaban Piriş
Kendilerine faydalı olacak şeyleri görsünler, Allah’ın onlara rızık olarak verdiği hayvanları belli günlerde, Allah’ın adını anarak kurban etsinler. Ondan hem siz yiyin hem de muhtaç durumdaki fakiri doyurun.
Shaban Britch
Kendilerine için faydalı şeylere şahit olsunlar, Allah’ın onlara rızık olarak verdiği hayvanlar üzerine belli günlerde, Allah’ın adını ansınlar (kurban etsinler). Ondan hem kendiniz yiyin hem de muhtaç durumdaki fakire yedirin.
Suat Yıldırım
Zira Biz vaktiyle İbrâhim'e Beytullahın yerini belirlediğimiz zaman: “Sakın Bana hiç bir şeyi ortak koşma ve Ben’im Mâbedimi tavaf ederken, kıyamda, rükûda veya secdede olarak ibadet edenler için tertemiz tut!” Hem bütün insanları hacca dâvet et ki gerek yaya, gerek uzak yollardan gelen yorgun argın develer üzerinde sana gelsinler. Gelsinler de bunun kendilerine sağlayacağı çeşitli faydaları görsünler ve Allah’ın kendilerine rızk olarak verdiği kurbanlık hayvanları, belirli günlerde Allah’ın adını anarak kurban etsinler. Siz de onların etinden hem kendiniz yiyin, hem de yoksula ve fakire yedirin. [3,96-97; 2,127; 2,198; 6,143] {KM, Levililer 1, 9.13.17}
Süleyman Ateş
Ki kendileri için birtakım faydalara tanık olsunlar ve (Allah'ın) kendilerine rızık olarak verdiği hayvanlar üzerine belli günlerde (onları kurban ederken) Allah'ın adını ansınlar. Onlardan yeyin, sıkıntı içinde bulunan fakire de yedirin.
Tefhim-ul Kuran
Kendileri için bir takım yararlara şahid olsunlar ve kendilerine rızık olarak verdiği (kurbanlık) hayvanlar üzerine belli günlerde (kurban adarken) Allah´ın adını ansınlar. Artık bunlardan yiyin ve zorluk çeken yoksulu da doyurun.
Yaşar Nuri Öztürk
Kendilerine ait bir takım yararlara tanık olsunlar. Kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanlar üzerinde belirli günlerde Allah'ın adını ansınlar. İşte bunlardan yiyin, sıkıntı içindeki fakiri de doyurun.