Kuran-i Kerim Suresi Enbiya ayet 81
Qur'an Surah Al-Anbya Verse 81
Enbiya [21]: 81 ~ TÜRKÇE - DİYANET KURAN MEALİ (Word by Word)
وَلِسُلَيْمٰنَ الرِّيْحَ عَاصِفَةً تَجْرِيْ بِاَمْرِهٖٓ اِلَى الْاَرْضِ الَّتِيْ بٰرَكْنَا فِيْهَاۗ وَكُنَّا بِكُلِّ شَيْءٍ عٰلِمِيْنَ (الأنبياء : ٢١)
- walisulaymāna
- وَلِسُلَيْمَٰنَ
- And to Sulaiman
- ve Süleyman'a
- l-rīḥa
- ٱلرِّيحَ
- the wind
- fırtınayı
- ʿāṣifatan
- عَاصِفَةً
- forcefully
- şiddetli
- tajrī
- تَجْرِى
- blowing
- akıp giderdi
- bi-amrihi
- بِأَمْرِهِۦٓ
- by his command
- onun emriyle
- ilā l-arḍi
- إِلَى ٱلْأَرْضِ
- to the land
- yere
- allatī bāraknā
- ٱلَّتِى بَٰرَكْنَا
- which We blessed
- bereketlendirdiğimiz
- fīhā
- فِيهَاۚ
- [in it]
- içini
- wakunnā
- وَكُنَّا
- And We are
- ve biz
- bikulli
- بِكُلِّ
- of every
- her
- shayin
- شَىْءٍ
- thing
- şeyi
- ʿālimīna
- عَٰلِمِينَ
- Knowers
- biliriz
Transliteration:
Wa li Sulaimaanar reeha 'aasifatan tajree bi amriheee ilal ardil latee baaraknaa feehaa; wa kunnaa bikulli shai'in 'aalimeen(QS. al-ʾAnbiyāʾ:81)
English Sahih International:
And to Solomon [We subjected] the wind, blowing forcefully, proceeding by his command toward the land which We had blessed. And We are ever, of all things, Knowing. (QS. Al-Anbya, Ayah 81)
Diyanet Isleri:
Bereketli kıldığımız yere doğru, Süleyman'ın emriyle yürüyen şiddetli rüzgarı, onun buyruğuna verdik. Biz herşeyi biliyorduk. (Enbiya, ayet 81)
Abdulbaki Gölpınarlı
Ve Süleyman'a kasırga gibi esen rüzgarı ram ettik, emriyle, kutladığımız yere esip giderdi ve biz her şeyi biliriz.
Adem Uğur
Süleyman´ın emrine de kasırga (gibi esen) rüzgârı verdik; onun emriyle içinde bereketler yarattığımız yere doğru eserdi. Biz herşeyi biliriz.
Ali Bulaç
Süleyman için de, fırtına biçiminde esen rüzgara (boyun eğdirdik) ki, kendi emriyle, içinde bereketler kıldığımız yere akıp giderdi. Biz herşeyi bilenleriz.
Ali Fikri Yavuz
Süleyman’ın emrine de şiddetli rüzgârı bağlı kıldık ki, bu rüzgâr onun emriyle, kendisini içine bereketler verdiğimiz yere (Şam’a, civar yerlerden) götürürdü. Biz her şeyi bilenleriz.
Celal Yıldırım
Süleyman´a şiddetle esen rüzgârı baş eğdirdik; onun emriyle, mübarek kıldığımız yere akıp eserdi ve biz her şeyi bilenleriz.
Diyanet Vakfı
Süleyman'ın emrine de kasırga (gibi esen) rüzgarı verdik; onun emriyle içinde bereketler yarattığımız yere doğru eserdi. Biz herşeyi biliriz.
Edip Yüksel
Süleyman'a da, bereketli kıldığımız topraklara doğru esen boranın kumandasını verdik. Biz her şeyi iyi biliriz.
Elmalılı Hamdi Yazır
Bereketli kıldığımız yere doğru, Süleyman'ın emriyle yürüyen şiddetli rüzgarı, onun buyruğuna verdik. Biz her şeyi biliyorduk.
Fizilal-il Kuran
Verimli ve bereketli kıldığımız bölgeye doğru akan fırtınayı O´nun buyruğuna verdik. Her şey bizim bilgimizin kapsamı içindedir.
Gültekin Onan
Süleyman için de fırtına biçiminde esen rüzgara (boyun eğdirdik) ki, kendi buyruğuyla içinde bereketler kıldığımız yere akıp giderdi. Biz her şeyi bilenleriz.
Hasan Basri Çantay
Süleymana da şiddetli esen rüzgârı (müsehhar kıldık ki) bu kendisini içerisine (feyz-ü) bereket verdiğimiz yere onun emriyle akar götürürdü. Biz her şey´i bilenleriz.
İbni Kesir
Süleyman´a da şiddetli esen rüzgarı müsahhar kıldık. Rüzgar, onun emri ile mübarek kıldığımız yere doğru eserdi. Ve Biz, her şeyi bilenleriz.
İskender Ali Mihr
Ve fırtınalı rüzgâr, Hz. Süleyman içindi. (Rüzgâr), bereketli kıldığımız oradaki yerlere onun emriyle giderdi. Ve Biz, herşeyi bileniz (biliriz).
Muhammed Esed
Kutlu ülkeye doğru o´nun buyruğuyla esip gitsin diye o zorlu rüzgarı Süleyman´ın buyruğuna (Biz verdik); çünkü her şeyin aslını bilen Biziz.
Muslim Shahin
Süleyman'ın emrine de kasırga (gibi esen) rüzgârı verdik; onun emriyle içinde bereketler yarattığımız yere doğru eserdi. Biz herşeyi biliriz.
Ömer Nasuhi Bilmen
Ve Süleyman´a da şiddetli esen rüzgarı (musahhar kıldık) ki, içinde bereketler vücuda getirmiş olduğumuz yere O´nun emriyle cereyan ederdi. Ve Biz her şeye âlimleriz.
Rowwad Translation Center
Süleyman’ın hizmetine de güçlü esen rüzgârı verdik. Rüzgâr onun emriyle, bereketlendirdiğimiz yere doğru eserdi. Biz, her şeyi hakkıyla bileniz.
Şaban Piriş
Şiddetle esen rüzgarları da Süleyman’ın hizmetine sunmuştuk. Rüzgar onun emriyle, bereketlendirdiğimiz yere doğru eserdi. Biz her şeyi biliyorduk.
Shaban Britch
Şiddetle esen rüzgarları da Süleyman’ın hizmetine sunmuştuk. Rüzgar onun emriyle, bereketlendirdiğimiz yere doğru eserdi. Biz her şeyi biliyorduk.
Suat Yıldırım
Süleyman'a da şiddetli rüzgârı âmade kıldık. Rüzgâr, onun emriyle kutlu beldeye doğru eserdi. Çünkü her şeyin gerçek mahiyetini Biz biliriz. [38,36; 34,12]
Süleyman Ateş
Süleyman'a da fırtınayı (boyun eğdirmiştik). Onun emriyle, içinde bereketler yarattığımız yere akıp giderdi. Biz her şeyi biliriz.
Tefhim-ul Kuran
Süleyman için de, fırtına biçiminde esen rüzgâra (boyun eğdirdik) ki, kendi emriyle, içinde bereketler kıldığımız yere akıp giderdi. Biz her şeyi bilenleriz.
Yaşar Nuri Öztürk
Ve Süleyman'a kasırgayı boyun eğdirdik. İçini bereketlerle doldurduğumuz toprağa doğru onun emriyle akıp giderdi. Her şeyi bilenleriz biz!