Skip to content

Kuran-i Kerim Suresi Enbiya ayet 65

Qur'an Surah Al-Anbya Verse 65

Enbiya [21]: 65 ~ TÜRKÇE - DİYANET KURAN MEALİ (Word by Word)

ثُمَّ نُكِسُوْا عَلٰى رُءُوْسِهِمْۚ لَقَدْ عَلِمْتَ مَا هٰٓؤُلَاۤءِ يَنْطِقُوْنَ (الأنبياء : ٢١)

thumma
ثُمَّ
Then
sonra yine
nukisū
نُكِسُوا۟
they were turned
döndürüldüler
ʿalā
عَلَىٰ
on
üzerine
ruūsihim
رُءُوسِهِمْ
their heads
eski kafaları
laqad
لَقَدْ
"Verily
muhakkak
ʿalim'ta
عَلِمْتَ
you know
bilirsin ki
mā hāulāi
مَا هَٰٓؤُلَآءِ
not these
bunlar
yanṭiqūna
يَنطِقُونَ
(can) speak!"
konuşmazlar

Transliteration:

Summa nukisoo 'alaa ru'oosihim laqad 'alimta maa haaa'ulaaa'i yantiqoon (QS. al-ʾAnbiyāʾ:65)

English Sahih International:

Then they reversed themselves, [saying], "You have already known that these do not speak!" (QS. Al-Anbya, Ayah 65)

Diyanet Isleri:

Kendi kendilerine: "Doğrusu siz haksızsınız", sonra kafalarında olan eski inançlarına dönerek: "Ey İbrahim! bunların konuşmayacağını, and olsun ki, bilirsin" dediler. (Enbiya, ayet 65)

Abdulbaki Gölpınarlı

Sonra başlarını eğdiler ve andolsun ki dediler, sen de bunların konuşmadığını bilirsin.

Adem Uğur

Sonra tekrar eski inanç ve tartışmalarına döndüler: Sen bunların konuşmadığını pek âlâ biliyorsun, dediler.

Ali Bulaç

Sonra, yine tepeleri üstüne ters döndüler: "Andolsun, bunların konuşamayacaklarını sen de bilmektesin."

Ali Fikri Yavuz

Sonra yine eski kafalarına (akıllarına) döndüler (ve Nemrud İbrâhîm’e şöyle dedi.) Sen gerçekten biliyorsun ki, bu putlar konuşamazlar.

Celal Yıldırım

Sonra da başları üzerine döndüler de: «And olsun ki bunların konuşamıyacağını sen de bilirsin» dediler.

Diyanet Vakfı

Sonra tekrar eski inanç ve tartışmalarına döndüler: Sen bunların konuşmadığını pek ala biliyorsun, dediler.

Edip Yüksel

Sonra tekrar eski kafalarına döndüler: "Bunların konuşamadığını sen gayet iyi bilirsin!"

Elmalılı Hamdi Yazır

Sonra yine (eski) kafalarına döndüler: "And olsun ki (ey İbrahim!) bunların konuşmayacağını (sen de) bilirsin." dediler.

Fizilal-il Kuran

Fakat sonra yine eski dik kafalılıklarına dönerek İbrahim´e «Sen de iyi bilirsin ki, bunlar konuşamazlar,» dediler.

Gültekin Onan

Sonra yine tepeleri üstüne ters döndüler: "Andolsun, bunların konuşamayacaklarını sen de bilmektesin."

Hasan Basri Çantay

Sonra yine (eski) kafalarına döndürüldüler; «Andolsun ki bunların söz söylemeyeceğini sen de bilirsin» dediler.

İbni Kesir

Sonra eski kafalarına döndürüldüler: Bunların konuşamayacağını, andolsun ki; sen de bilirsin, dediler.

İskender Ali Mihr

Sonra onların başları öne eğildi. (Hz. İbrâhîm´e): “Andolsun ki sen, bunların konuşmadığını (konuşamadığını) biliyordun.” (dediler).

Muhammed Esed

Ama çok geçmeden yine eski düşünce tarzlarına döndüler ve (İbrahim´e:) "Bu (put)ların konuşamadıklarını kendin de pekala biliyorsun!" dediler.

Muslim Shahin

Sonra tekrar eski inanç ve tartışmalarına döndüler: «Sen bunların konuşmadığını pekâlâ biliyorsun» dediler.

Ömer Nasuhi Bilmen

Sonra da başları üzerine döndürüldüler de (dediler ki:) «Muhakkak sen bilmişsindir ki, onlar söz söyler değildirler.»

Rowwad Translation Center

Sonra eski inanç ve inatlarına döndüler ve: “Andolsun, bunların konuşmayacağını sen de bilirsin” dediler.

Şaban Piriş

Sonra yine eski kafalarına döndüler ve: -Onların konuşamayacağını sen çok iyi bilirsin, dediler.

Shaban Britch

Sonra yine başları üzerine döndüler ve: "Onların konuşamayacağını sen çok iyi bilirsin" dediler.

Suat Yıldırım

Fakat bunu dışa vurmayıp sonra yine önceki görüşlerine dönüp İbrâhim'e: “Bunların konuşmadıklarını sen de pek iyi bilirsin!” dediler.

Süleyman Ateş

Sonra yine eski kafalarına döndürüldüler: "Sen de bilirsin ki bunlar konuşmazlar," dediler.

Tefhim-ul Kuran

Sonra, yine tepeleri üstüne ters döndüler: «Andolsun, bunların konuşamayacaklarını sen de bilmektesin.»

Yaşar Nuri Öztürk

Sonra, yine kendi kafalarına döndürüldüler: "Vallahi, sen de bilirsin ki, bunlar konuşamazlar."