Skip to content

Kuran-i Kerim Suresi Enbiya ayet 58

Qur'an Surah Al-Anbya Verse 58

Enbiya [21]: 58 ~ TÜRKÇE - DİYANET KURAN MEALİ (Word by Word)

فَجَعَلَهُمْ جُذَاذًا اِلَّا كَبِيْرًا لَّهُمْ لَعَلَّهُمْ اِلَيْهِ يَرْجِعُوْنَ (الأنبياء : ٢١)

fajaʿalahum
فَجَعَلَهُمْ
So he made them
nihayet onları etti
judhādhan
جُذَٰذًا
(into) pieces
parça parça
illā
إِلَّا
except
yalnız hariç
kabīran
كَبِيرًا
a large (one)
büyüğü
lahum
لَّهُمْ
of them
onların
laʿallahum
لَعَلَّهُمْ
so that they may
belki
ilayhi
إِلَيْهِ
to it
ona
yarjiʿūna
يَرْجِعُونَ
return
müracaat ederler (diye)

Transliteration:

Faja'alahum juzaazan illaa kabeeral lahum la'allahum ilaihi yarji'oon (QS. al-ʾAnbiyāʾ:58)

English Sahih International:

So he made them into fragments, except a large one among them, that they might return to it [and question]. (QS. Al-Anbya, Ayah 58)

Diyanet Isleri:

Hepsini paramparça edip, içlerinden büyüğünü ona başvursunlar diye, sağlam bıraktı. (Enbiya, ayet 58)

Abdulbaki Gölpınarlı

Onları paramparça etti, yalnız, ona baş vursunlar diye büyüklerini bıraktı.

Adem Uğur

Sonunda İbrahim onları paramparça etti. Yalnız onların büyüğünü bıraktı; belki ona müracaat ederler diye.

Ali Bulaç

Böylece o, yalnızca büyükleri hariç olmak üzere onları paramparça etti; belki ona başvururlar diye.

Ali Fikri Yavuz

Nihayet o putları paramparça etti, yalnız bunların büyüğünü bıraktı ki, belki ona müracaat ederler (de hadiseyi sorarlar).

Celal Yıldırım

Derken İbrahim, onları parça parça etti; ancak dönüp başvururlar diye (putların) en büyüğünü kırmadı.

Diyanet Vakfı

Sonunda İbrahim onları paramparça etti. Yalnız onların büyüğünü bıraktı; belki ona müracaat ederler diye.

Edip Yüksel

Hepsini param parça etti; ancak belki ona danışırlar diye en büyüklerine dokunmadı.

Elmalılı Hamdi Yazır

Derken o, bunları parça parça etti. Yalnız kendisine başvursunlar diye onların büyüğünü sağlam bıraktı.

Fizilal-il Kuran

Arkasından o putları kırıp parça parça etti, fakat bilgisine (!) başvursunlar diye en büyük putu sağlam bıraktı.

Gültekin Onan

Böylece o, yalnızca büyükleri hariç olmak üzere onları paramparça etti; belki ona başvururlar diye.

Hasan Basri Çantay

Derken o, bunları parça parça etdi. Yalınız onların büyüğünü bırakdı, belki ona müracaat ederler diye.

İbni Kesir

Derken hepsini paramparça edip içlerinden büyüğünü, ona başvursunlar diye sağlam bıraktı.

İskender Ali Mihr

Sonra onları (putları) cüz cüz (parça parça) yaptı. Onların büyük olanı hariç. Umulur ki böylece onlar, ona rücu ederler (dönerler).

Muhammed Esed

Ve en büyükleri dışında (putların) hepsini paramparça etti; belki dönüp (bu olup biten için) ona başvururlar diye.

Muslim Shahin

Sonunda İbrahim onları paramparça etti. Yalnız onların büyüğünü bıraktı; belki ona müracaat ederler diye.

Ömer Nasuhi Bilmen

Artık onları parça parça etti. Ancak onların bir büyüğünü değil, belki kendisine müracaat ederler diye.

Rowwad Translation Center

Derken (İbrahim) belki kendisine başvururlar diye içlerinden bir büyüğü bırakarak onları (putları) paramparça etti.

Şaban Piriş

Sonunda İbrahim hepsini paramparça edip, içlerinden büyüğünü ona başvursunlar diye sağlam bıraktı.

Shaban Britch

Sonunda İbrahim hepsini paramparça edip içlerinden büyüğünü ona müracaat ederler diye (sağlam) bıraktı.

Suat Yıldırım

Onların bütün putlarını paramparça etti, yalnız, halk, belki de olup biten olay hakkında kendisine sorarlar düşüncesiyle, onların büyüklerine dokunmadı.

Süleyman Ateş

Nihayet (İbrahim) onları parça parça etti, yalnız onların büyüğünü bıraktı; belki ona müracaat ederler diye(!)

Tefhim-ul Kuran

Böylece o, yalnızca büyükleri hariç olmak üzere onları paramparça kıldı; belki ona başvururlar diye.

Yaşar Nuri Öztürk

Sonunda onları parça parça etti. Yalnız en büyüklerini bıraktı ki, dönüp ona başvurabilsinler.