Kuran-i Kerim Suresi Taha ayet 56
Qur'an Surah Taha Verse 56
Taha [20]: 56 ~ TÜRKÇE - DİYANET KURAN MEALİ (Word by Word)
وَلَقَدْ اَرَيْنٰهُ اٰيٰتِنَا كُلَّهَا فَكَذَّبَ وَاَبٰى (طه : ٢٠)
- walaqad
- وَلَقَدْ
- And verily
- ve andolsun
- araynāhu
- أَرَيْنَٰهُ
- We showed him
- biz ona gösterdik
- āyātinā
- ءَايَٰتِنَا
- Our Signs
- ayetlerimizin
- kullahā
- كُلَّهَا
- all of them
- hepsini
- fakadhaba
- فَكَذَّبَ
- but he denied
- yine de yalanladı
- wa-abā
- وَأَبَىٰ
- and refused
- ve dayattı
Transliteration:
Wa laqad arainaahu Aayaatinaa kullahaa fakaz zaba wa abaa(QS. Ṭāʾ Hāʾ:56)
English Sahih International:
And We certainly showed him [i.e., Pharaoh] Our signs – all of them – but he denied and refused. (QS. Taha, Ayah 56)
Diyanet Isleri:
And olsun ki Firavun'a bütün delillerimizi gösterdik de yalan sayıp kabulden çekindi ve: "Ey Musa! Sihirbazlığınla bizi yurdumuzdan çıkarmaya mı geldin? Şimdi biz de seninkinin benzeri bir sihri sana göstereceğiz. Bizimle senin aranda bir vakit tayinet ki sen de biz de düz bir yerde bulunalım da caymayalım" dedi. (Taha, ayet 56)
Abdulbaki Gölpınarlı
Andolsun ki ona bütün delillerimizi gösterdik, yalanladı, çekindi.
Adem Uğur
Andolsun biz ona (Firavun´a) bütün (bu) delillerimizi gösterdik; yine de yalanladı ve diretti.
Ali Bulaç
Andolsun, Biz ona ayetlerimizin tümünü gösterdik; fakat o, yalanladı ve ayak diretti.
Ali Fikri Yavuz
Yemin olsun ki, biz, Firavun’a mucizelerimizin hepsini gösterdik. Böyle iken o, yine mucizelerimizi yalanladı ve hakkı kabulden çekindi.
Celal Yıldırım
And olsun ki Fir´avn´a (gereken) bütün belgelerimizi gösterdik, bununla beraber o yalanlayıp kabul etmekten kaçındı.
Diyanet Vakfı
Andolsun biz ona (Firavun'a) bütün (bu) delillerimizi gösterdik; yine de yalanladı ve diretti.
Edip Yüksel
Ona tüm işaret ve delillerimizi göstermemize rağmen yalanlayıp reddetti.
Elmalılı Hamdi Yazır
And olsun ki, biz, Firavun'a mucizelerimizin hepsini gösterdik. Böyle iken o yine onları yalan sayıp kabulden çekindi.
Fizilal-il Kuran
Biz Firavun´a tüm ayetlerimizi gösterdik, fakat o bunları yalanladı, kabul etmeye yanaşmadı.
Gültekin Onan
Andolsun, biz ona ayetlerimizin tümünü gösterdik; fakat o, yalanladı ve ayak diretti.
Hasan Basri Çantay
Andolsun ki biz ona âyetlerimizin hepsini gösterdik de, (Buna rağmen) o, yine tekzîb etdi, dayatdı.
İbni Kesir
Andolsun ki ona bütün ayetlerimizi gösterdik ama yalanlayıp kaçtı.
İskender Ali Mihr
Ve andolsun ki; âyetlerimizin (mucizelerimizin) hepsini, ona gösterdik. Buna rağmen yalanladı ve (yalanında) direndi.
Muhammed Esed
Gerçek şu ki, Biz Firavun´u mesajlarımızın hepsinden haberdar kıldık; ama o bunları yalan saydı ve kabule yanaşmadı.
Muslim Shahin
Andolsun biz ona (Firavuna) bütün (bu) delillerimizi gösterdik; yine de yalanladı ve diretti.
Ömer Nasuhi Bilmen
Kasem olsun ki, Biz âyetlerimizin hepsini ona gösterdik. Böyle iken o tekzîp etti ve kaçındı.
Rowwad Translation Center
Ona ayetlerimizin hepsini göstermiştik. Fakat o yalanladı ve diretti.
Şaban Piriş
Ona ayetlerimizin hepsini göstermiştik. Fakat o yalanladı ve kabul etmedi.
Shaban Britch
Ona ayetlerimizin hepsini göstermiştik. Fakat o yalanladı ve kabul etmedi.
Suat Yıldırım
Biz Firavun'a bütün âyetlerimizi, delillerimizi gösterdik, fakat o bunları yalan saydı ve gerçeği kabul etmemekte direndi. [54,42]
Süleyman Ateş
Andolsun biz o(Fir'av)n'a ayetlerimizin hepsini gösterdik, yine de yalanladı ve dayattı.
Tefhim-ul Kuran
Andolsun, biz ona ayetlerimizin tümünü gösterdik; fakat o, yalanladı ve ayak diretti.
Yaşar Nuri Öztürk
Yemin olsun, o Firavun'a ayetlerimizin tamamını gösterdik ama yalanlayıp inadını sürdürdü.