Kuran-i Kerim Suresi Taha ayet 123
Qur'an Surah Taha Verse 123
Taha [20]: 123 ~ TÜRKÇE - DİYANET KURAN MEALİ (Word by Word)
قَالَ اهْبِطَا مِنْهَا جَمِيعًاۢ بَعْضُكُمْ لِبَعْضٍ عَدُوٌّ ۚفَاِمَّا يَأْتِيَنَّكُمْ مِّنِّيْ هُدًى ەۙ فَمَنِ اتَّبَعَ هُدٰيَ فَلَا يَضِلُّ وَلَا يَشْقٰى (طه : ٢٠)
- qāla
- قَالَ
- He said
- dedi ki
- ih'biṭā
- ٱهْبِطَا
- "Go down
- inin
- min'hā
- مِنْهَا
- from it
- oradan
- jamīʿan
- جَمِيعًۢاۖ
- all
- hepiniz
- baʿḍukum
- بَعْضُكُمْ
- some of you
- bir kısmınız
- libaʿḍin
- لِبَعْضٍ
- to others
- diğerinize
- ʿaduwwun
- عَدُوٌّۖ
- (as) enemy
- düşmansınız
- fa-immā
- فَإِمَّا
- Then if
- artık
- yatiyannakum
- يَأْتِيَنَّكُم
- comes to you
- size geldiği zaman
- minnī
- مِّنِّى
- from Me
- benden
- hudan
- هُدًى
- guidance
- bir hidayet
- famani
- فَمَنِ
- then whoever
- sonra kim
- ittabaʿa
- ٱتَّبَعَ
- follows
- uyarsa
- hudāya
- هُدَاىَ
- My guidance
- benim hidayetime
- falā
- فَلَا
- then not
- yoktur (ona)
- yaḍillu
- يَضِلُّ
- he will go astray
- sapkınlık
- walā
- وَلَا
- and not
- ve yoktur
- yashqā
- يَشْقَىٰ
- suffer
- bir sıkıntı
Transliteration:
Qaalah bita minhaa jamee'am ba'dukum liba'din 'aduww; fa immaa yaati yannakum minnee hudan famanit taba'a hudaaya falaa yadillu wa laa yashhqaa(QS. Ṭāʾ Hāʾ:123)
English Sahih International:
[Allah] said, "Descend from it [i.e., Paradise] – all, [your descendants] being enemies to one another. And if there should come to you guidance from Me – then whoever follows My guidance will neither go astray [in the world] nor suffer [in the Hereafter]. (QS. Taha, Ayah 123)
Diyanet Isleri:
Onlara şöyle dedi: "Birbirinize düşman olarak hepiniz oradan inin. Elbet size Benden bir yol gösteren gelir; Benim yoluma uyan ne sapar ve ne de bedbaht olur." (Taha, ayet 123)
Abdulbaki Gölpınarlı
Hepiniz dedi, inin oradan; bir kısmınız, bir kısmınıza düşman olsun. Fakat benden, size bir yol gösteren geldi mi onu kabul edip doğru yoluma uyan, ne dünyada yoldan çıkar, ne ahirette kutsuzluğa düşer.
Adem Uğur
Dedi ki: Birbirinize düşman olarak hepiniz oradan (cennetten) inin! Artık benden size hidayet geldiğinde, kim benim hidayetime uyarsa o sapmaz ve bedbaht olmaz.
Ali Bulaç
Dedi ki: "Kiminiz kiminize düşman olarak, hepiniz ordan inin. Artık size Benden bir yol gösterici gelecektir; kim Benim hidayetime uyarsa artık o şaşırıp sapmaz ve mutsuz olmaz."
Ali Fikri Yavuz
Allah şöyle buyurdu: “- Birbirinize (dünyada nesliniz) düşman olmak üzere hepiniz oradan (cennet’den) ininiz. Artık benden size bir hidayet (kitab) geldiği zaman, kim benim hidayetime uyarsa işte o, sapıklığa düşmez ve ahirette zahmet çekmez.
Celal Yıldırım
Onlara, haydi ikiniz de birbirinize düşman olarak hep birlikte inin buradan; ne zaman benden size doğru yol gösteren biri gelir de kim benim gösterdiğim doğru yola uyarsa, artık ne sapıtır, ne de bedbaht olup şaşırır.
Diyanet Vakfı
Dedi ki: Birbirinize düşman olarak hepiniz oradan (cennetten) inin! Artık benden size hidayet geldiğinde, kim benim hidayetime uyarsa o sapmaz ve bedbaht olmaz.
Edip Yüksel
Dedi ki, "Birbirinize düşmanlar olarak ordan aşağı inin. Size benden bir yol gösterici geldiğinde, kim benim yoluma uyarsa o sapmaz ve perişan olmaz."
Elmalılı Hamdi Yazır
Allah (onlara) şöyle dedi: "Birbirinize düşman olmak üzere hepiniz oradan (cennetten) inin. Artık benden size bir hidayet (kitab) geldiği zaman, kim benim hidayetime uyarsa işte o, sapıklığa düşmez ve (ahirette) zahmet çekmez.
Fizilal-il Kuran
Allah dedi ki; Her ikiniz de cennetten yere ininiz. Sizler birbirinizin düşmanısınız. Benden size bir hidayet geldiğinde kim benim doğru yola çağıran mesajıma uyarsa o, ne sapıtır ve ne de sıkıntıya düşer.
Gültekin Onan
Dedi ki: "Kiminiz kiminize düşman olarak, hepiniz ordan inin. Artık size benden bir yol gösterici gelecektir; kim benim hidayetime uyarsa artık o şaşırıp sapmaz ve mutsuz olmaz."
Hasan Basri Çantay
(Şöyle) buyurdu: «Kiminiz kiminize düşman olarak hepiniz oradan inin. Artık ne zaman benden size hidâyet gelir de kim benim hidâyetime uyarsa o (dünyâda) sapmaz, (âhiretde de) bedbaht olmaz».
İbni Kesir
Buyurdu ki: Birbirinize düşman olarak hepiniz oradan inin. Benden size bir yol gösteren gelir de kim, benim yoluma uyarsa; ne sapar, ne de bedbaht olur.
İskender Ali Mihr
(Allahû Tealâ şöyle) dedi: “İkiniz oradan (aşağı) inin! Hepiniz (şeytan ve siz), birbirinize düşman olarak. Bundan sonra Benden size mutlaka hidayet gelecek. O zaman kim hidayetime tâbî olursa artık o, dalâlette kalmaz ve şâkî olmaz.”
Muhammed Esed
(yani onlara şöyle) dedi: "Birbirinize düşman olarak hepiniz topluca inin bu (safiyet/arınmışlık) makamından! Bununla birlikte, muhakkak ki, size Benden doğru yol bilgisi gelecektir: kim ki Benim doğru yol öğretimi izlerse yoldan sapmayacak ve bedbaht olmayacaktır.
Muslim Shahin
Dedi ki: Birbirinize düşman olarak hepiniz oradan (cennetten) inin! Artık benden size hidayet geldiğinde, kim benim hidayetime uyarsa o sapmaz ve bedbaht olmaz.
Ömer Nasuhi Bilmen
Buyurdu ki: «Bazınız bazınıza düşman olarak hepiniz oradan ininiz, ne vakit size benden bir hidâyet gelir de kim hidâyete tâbi olursa artık dalâlete düşmez ve şekavete uğramaz.»
Rowwad Translation Center
Birbirinize düşman olarak hepiniz oradan inin. Benden size bir hidayet gelir de, kim benim hidayetime uyarsa o sapmaz ve bedbaht da olmaz.
Şaban Piriş
-Hepiniz, oradan inin, birbirinize düşman olarak. Benden size bir yol gösterici gelir de kim benim rehberime uyarsa o sapmaz ve bedbaht olmaz.
Shaban Britch
Hepiniz, oradan aşağıya inin, birbirinize düşman olarak. Benden size bir hidayet gelir de kim benim hidayetime uyarsa o sapmaz ve bedbaht da olmaz.
Suat Yıldırım
Onlara hitaben buyurdu ki: Kiminiz kiminize düşman olarak cennetten yere ininiz. Sonra ne zaman Benden bir rehber gelir de, kim ona tâbi olursa, artık o ne yolu şaşırır, ne de bedbaht olur.
Süleyman Ateş
Dedi ki: "Hepiniz oradan inin, birbirinize düşmansınız. İmdi benden size bir hidayet geldiği zaman kim benim hidayetime uyarsa o, sapmaz ve sıkıntıya düşmez."
Tefhim-ul Kuran
Dedi ki: «Bir kısmınız bir kısmınıza düşman olarak, hepiniz ordan inin. Artık size benden bir yol gösterici gelecektir; kim benim hidayetime uyarsa artık o şaşırıp sapmaz ve mutsuz da olmaz.»
Yaşar Nuri Öztürk
Allah dedi: "İkiniz birlikte inin oradan! Birbirinize düşmansınız. Benden size bir hidayet geldiğinde, benim o hidayetime uyan artık ne sapar ne de bedbaht olur."