Kuran-i Kerim Suresi Taha ayet 105
Qur'an Surah Taha Verse 105
Taha [20]: 105 ~ TÜRKÇE - DİYANET KURAN MEALİ (Word by Word)
وَيَسْـَٔلُوْنَكَ عَنِ الْجِبَالِ فَقُلْ يَنْسِفُهَا رَبِّيْ نَسْفًا ۙ (طه : ٢٠)
- wayasalūnaka
- وَيَسْـَٔلُونَكَ
- And they ask you
- ve sana soruyorlar
- ʿani l-jibāli
- عَنِ ٱلْجِبَالِ
- about the mountains
- dağlardan
- faqul
- فَقُلْ
- so say
- de ki
- yansifuhā
- يَنسِفُهَا
- "Will blast them
- onları savuracak
- rabbī
- رَبِّى
- my Lord
- Rabbim
- nasfan
- نَسْفًا
- (into) particles
- ufalayıp
Transliteration:
Wa yas'aloonaka 'anil jibaali faqul yansifuhaa Rabbee nasfaa(QS. Ṭāʾ Hāʾ:105)
English Sahih International:
And they ask you about the mountains, so say, "My Lord will blow them away with a blast. (QS. Taha, Ayah 105)
Diyanet Isleri:
Sana dağları sorarlar; de ki: "Rabbim onları ufalayıp savuracak, yerlerini düz, kuru bir toprak haline getirecek; orada ne çukur, ne tümsek göreceksin. O gün, hiçbir tarafa sapmadan bir davetçiye uyarlar. Sesler Rahman'ın heybetinden kısılmıştır; ancak bir fısıltı işitirsin." (Taha, ayet 105)
Abdulbaki Gölpınarlı
O gün dağlar ne olur diye soruyorlar sana; de ki: Rabbim onları unufak eder, kuma döndürür de savurur.
Adem Uğur
(Resûlüm!) Sana dağlar hakkında sorarlar. De ki: Rabbim onları ufalayıp savuracak.
Ali Bulaç
Sana dağlar hakkında soruyorlar. De ki: "Benim Rabbim, onları darmadağın edip savuracak"
Ali Fikri Yavuz
(Ey Rasûlüm), sana dağların kıyâmetteki halini sorarlar(sa), de ki: “- Rabbim onları ufalayıp savuracak.
Celal Yıldırım
(105-106-107) (Kıyametin meydana geldiği vakit) dağların (nasıl olacağını) sana soruyorlar. De ki: Rabbim onları darmadağın edecek, ufalayıp savuracak; yerlerini dümdüz pürüzsüz boş olarak bırakacak; artık onda ne bir eğrilik, ne de bir tümseklik göreceksin.
Diyanet Vakfı
(Resulüm!) Sana dağlar hakkında sorarlar. De ki: Rabbim onları ufalayıp savuracak.
Edip Yüksel
Senden dağları sorarlar. De ki, "Rabbim onları ufalayıp savuracak."
Elmalılı Hamdi Yazır
(Ey Muhammed!) Sana dağlar(ın kıyametteki durumunu) sorarlar, de ki: "Rabbim onları ufalayıp savuracak."
Fizilal-il Kuran
Ey Muhammed, sana dağlara ilişkin soru sorarlar. De ki; Rabb´im onları ufalayıp havada savurur.
Gültekin Onan
Sana dağlar hakkında soruyorlar. De ki: "Benim rabbim, onları darmadağın edip savuracak"
Hasan Basri Çantay
Sana dağları (n kıyamet günündeki haalini) sorarlar. De ki: «Rabbim onları ufalayıb savuracak».
İbni Kesir
Ve sana dağlardan sorarlar. De ki: Rabbım, onları ufalayıp savuracak.
İskender Ali Mihr
Ve sana dağ(lar)dan soruyorlar. O zaman onlara de ki: “Rabbim onları savurup atacak.”
Muhammed Esed
Ve sana (Kıyamet Günü´nde) dağları(n ne olacağını) soracaklar. O zaman (onlara) de ki: "Rabbim onları toza toprağa çevirip savuracak,
Muslim Shahin
(Rasûlüm!) Sana dağlar hakkında sorarlar. De ki: Rabbim onları ufalayıp savuracak.
Ömer Nasuhi Bilmen
Ve sana dağlardan sorarlar. Binaenaleyh de ki: «Onları Rabbim darmadağın edip savuracaktır.»
Rowwad Translation Center
Sana dağlardan soruyorlar. De ki: "Rabbim onları un ufak edecektir."
Şaban Piriş
Sana dağlardan soruyorlar de ki: -Rabbim onları un ufak edecektir.
Shaban Britch
Sana dağlardan soruyorlar de ki: Rabbim onları un ufak edecektir.
Suat Yıldırım
Bir de sana o gün, dağların durumunu sorarlar. De ki: “Rabbim onları darmadağın edecek, ufalayıp savuracak, yerlerini dümdüz, boş vaziyette bırakacak.”
Süleyman Ateş
Sana dağlardan soruyorlar. De ki: "Rabbim onları ufalayıp savuracak!
Tefhim-ul Kuran
Sana dağlar hakkında soruyorlar. De ki: «Benim Rabbim, onları darmadağın edip savuracak.»
Yaşar Nuri Öztürk
Sana dağlardan soruyorlar. De ki: "Rabbim onları un-ufak edecektir."