Kuran-i Kerim Suresi Bakara ayet 84
Qur'an Surah Al-Baqarah Verse 84
Bakara [2]: 84 ~ TÜRKÇE - DİYANET KURAN MEALİ (Word by Word)
وَاِذْ اَخَذْنَا مِيْثَاقَكُمْ لَا تَسْفِكُوْنَ دِمَاۤءَكُمْ وَلَا تُخْرِجُوْنَ اَنْفُسَكُمْ مِّنْ دِيَارِكُمْ ۖ ثُمَّ اَقْرَرْتُمْ وَاَنْتُمْ تَشْهَدُوْنَ (البقرة : ٢)
- wa-idh
- وَإِذْ
- And when
- hani
- akhadhnā
- أَخَذْنَا
- We took
- almıştık
- mīthāqakum
- مِيثَٰقَكُمْ
- your covenant
- sizden kesin söz
- lā tasfikūna
- لَا تَسْفِكُونَ
- "Not will you shed
- dökmeyeceksiniz
- dimāakum
- دِمَآءَكُمْ
- your blood
- birbirinizin kanını
- walā tukh'rijūna
- وَلَا تُخْرِجُونَ
- and not (will) evict
- çıkarmayacaksınız
- anfusakum
- أَنفُسَكُم
- yourselves
- birbirinizi
- min diyārikum
- مِّن دِيَٰرِكُمْ
- from your homes"
- yurtlarınızdan
- thumma
- ثُمَّ
- then
- sonra
- aqrartum
- أَقْرَرْتُمْ
- you ratified
- kabul etmiştiniz
- wa-antum
- وَأَنتُمْ
- while you
- ve siz
- tashhadūna
- تَشْهَدُونَ
- (were) witnessing
- şahidsiniz
Transliteration:
Wa iz akhaznaa meesaa qakum laa tasfikoona dimaaa'akum wa laa tukrijoona anfusakum min diyaarikum summa aqrartum wa antum tashhadoon(QS. al-Baq̈arah:84)
English Sahih International:
And [recall] when We took your covenant, [saying], "Do not shed your [i.e., each other's] blood or evict one another from your homes." Then you acknowledged [this] while you were witnessing. (QS. Al-Baqarah, Ayah 84)
Diyanet Isleri:
Kanınızı dökmeyin, birbirinizi yurdunuzdan sürmeyin diye sizden söz almıştık, sonra bunu böylece kabul etmiştiniz, buna siz şahidsiniz. (Bakara, ayet 84)
Abdulbaki Gölpınarlı
Bir zaman birbirinizin kanını dökmemek, yerinizden yurdunuzdan çıkmamak hususunda kesin söz almıştık sizden. Sonra siz de bunu ikrar etmiş, siz de buna tanık olmuştunuz.
Adem Uğur
(Ey İsrailoğulları!) Birbirinizin kanını dökmeyeceğinize, birbirinizi yurtlarınızdan çıkarmayacağınıza dair sizden söz almıştık. Her şeyi görerek sonunda bunları kabul etmiştiniz.
Ali Bulaç
Hani sizden "Birbirinizin kanını dökmeyin, birbirinizi yurtlarınızdan çıkarmayın" diye misak almıştık. Sonra sizler bunu onaylamıştınız, hala (buna) şahitlik ediyorsunuz.
Ali Fikri Yavuz
Yine bir vakıt sizden şöyle kesin söz almıştık: “ Birbirinizin kanlarını dökmiyeceksiniz, birbirinize zulüm yaparak bir kısmınızı yurdlarınızdan çıkarmıyacaksınız.” Sonra, siz de bunları ikrar ve kabul ettiniz. Bununla beraber geçmişlerinizin bu ahdine siz de şâhitlik edersiniz (ve bu ahitleri Tevrat’da da görüyorsunuz.)
Celal Yıldırım
Ve hani birbirinizin kanlarını dökmeyin, birbirinizi yurdunuzdan çıkarmayın, diye sizden söz almıştık. Sonra siz de bunu ikrar etmiştiniz ve buna hâlâ da şâhidlik ediyorsunuzdur.
Diyanet Vakfı
(Ey İsrailoğulları!) Birbirinizin kanını dökmeyeceğinize, birbirinizi yurtlarınızdan çıkarmayacağınıza dair sizden söz almıştık. Her şeyi görerek sonunda bunları kabul etmiştiniz.
Edip Yüksel
Birbirinizin kanını dökmeyeceksiniz ve birbirinizi yurtlarından çıkarmıyacaksınız diye de sizden söz almıştık. Bunu kabul etmiş ve tanık olmuştunuz.
Elmalılı Hamdi Yazır
Yine bir zamanlar mîsakınızı almıştık; birbirinizin kanlarını dökmeyeceksiniz, nüfusunuzu diyarınızdan çıkarmıyacaksınız. Sonra siz buna ikrar da verdiniz ve ikrarınıza şahit de oldunuz.
Fizilal-il Kuran
Hani birbirinizin kanını dökmeyeceksiniz, birbirinizi yurtlarınızdan sürmeyeceksiniz diye de sizden söz almıştık. Kendi tanıklığınızla bunu kabul etmiştiniz.
Gültekin Onan
Hani sizden "Birbirinizin kanını dökmeyeceksiniz ve birbirinizi yurtlarınızdan (diyariküm) çıkarmıyacaksınız diye misak almıştık. Sonra sizler bunu onaylamıştınız (akrertüm). Hala da buna tanıklarsınız.
Hasan Basri Çantay
Hani sizden (ey Yahudiler,) : «(Birbirinizin) kanlarını (haksız) yere) akıtmayın, kendinizi kendi yurdlarınızdan çıkarmayın» diye kat´î söz almışdık. Sonra siz de (buna karşı) ikraar vermişdiniz ve haalâ (bu yolda aleyhinizde) şâhidlik edib duruyorsunuz da.
İbni Kesir
Hani; bir de kanınızı dökmeyin, birbirinizi yurdunuzdan sürmeyin diye söz almıştık, sonra bunu ikrar ettiniz ve şahid de oldunuz.
İskender Ali Mihr
Ve “Birbirinizin kanlarını dökmeyin, birbirinizi yurdunuzdan çıkarmayın.” diye sizden misak almıştık. Siz de bunu (misakinizi) ikrar etmiştiniz. Sizler (buna) şahadet edersiniz.
Muhammed Esed
O zaman, birbirinizin kanını dökmeyeceğinize, birbirinizi yurtlarınızdan sürmeyeceğinize dair kesin söz almıştık sizden, siz de kabul etmiştiniz; ve (şimdi de) buna şahitlik yapıyorsunuz.
Muslim Shahin
(Ey İsrâiloğulları!) Birbirinizin kanını dökmeyeceğinize, birbirinizi yurtlarınızdan çıkarmayacağınıza dair sizden kesin bir söz almıştık. Her şeyi görerek sonunda bunları kabul etmiştiniz.
Ömer Nasuhi Bilmen
Ve bir vakitte Biz, «Kendi kanlarınızı dökmeyeceksiniz ve nefislerinizi yurdunuzdan çıkarmayacaksınız,» diye bir ahdinizi almıştık. Sonra ikrar da etmiştiniz. Ve siz (bu ikrarınıza) şehâdet de edersiniz.
Rowwad Translation Center
Hani, “Birbirinizin kanını dökmeyeceksiniz, birbirinizi yurtlarınızdan çıkarmayacaksınız” diye de sizden kesin söz almıştık. Sonra bunu böylece kabul etmiştiniz. Kendiniz de buna hâlâ şahitlik etmektesiniz.
Şaban Piriş
Sizden “boş yere kanınızı akıtmayınız, birbirinizi yurdunuzdan çıkarmayınız” diye söz almıştık; sonra siz de söz vermiştiniz ve hala buna şahitlik ediyorsunuz.
Shaban Britch
Sizden; “Kanınızı akıtmayınız, birbirinizi yurdunuzdan çıkarmayınız” diye söz almıştık; sonra siz de söz vermiştiniz ve hala buna şahitlik ediyorsunuz.
Suat Yıldırım
Hani sizden, “Birbirinizin kanını dökmeyin, birbirinizi ülkenizden çıkarmayın!” diye söz almıştık, siz de bunu kabul etmiştiniz. Buna siz de şahitlik edersiniz.
Süleyman Ateş
Birbirinizin kanını dökmeyeceksiniz, birbirinizi yurtlarınızdan çıkarmayacaksınız? diye sizden kesin söz almıştık; göre göre bunu kabul etmiştiniz.
Tefhim-ul Kuran
Hani sizden «Birbirinizin kanını dökmeyin, birbirinizi yurtlarınızdan çıkarmayın» diye kesin söz almıştık. Sonra sizler bunu onaylamıştınız, hâlâ da (buna) şahitlik etmektesiniz.
Yaşar Nuri Öztürk
Sizden şu sözü de almıştık: Birbirinizin kanlarını dökmeyeceksiniz. Birbirlerinizi yurtlarınızdan çıkarmayacaksınız. Bunu kabul etmiştiniz. Hâlâ da buna tanıklarsınız.