Skip to content

Kuran-i Kerim Suresi Bakara ayet 58

Qur'an Surah Al-Baqarah Verse 58

Bakara [2]: 58 ~ TÜRKÇE - DİYANET KURAN MEALİ (Word by Word)

وَاِذْ قُلْنَا ادْخُلُوْا هٰذِهِ الْقَرْيَةَ فَكُلُوْا مِنْهَا حَيْثُ شِئْتُمْ رَغَدًا وَّادْخُلُوا الْبَابَ سُجَّدًا وَّقُوْلُوْا حِطَّةٌ نَّغْفِرْ لَكُمْ خَطٰيٰكُمْ ۗ وَسَنَزِيْدُ الْمُحْسِنِيْنَ (البقرة : ٢)

wa-idh
وَإِذْ
And when
hani
qul'nā
قُلْنَا
We said
demiştik ki
ud'khulū
ٱدْخُلُوا۟
"Enter
girin
hādhihi
هَٰذِهِ
this
şu
l-qaryata
ٱلْقَرْيَةَ
town
kente
fakulū
فَكُلُوا۟
then eat
yeyin
min'hā
مِنْهَا
from [it]
oradan
ḥaythu
حَيْثُ
wherever
yerde
shi'tum
شِئْتُمْ
you wish[ed]
dilediğiniz
raghadan
رَغَدًا
abundantly
bol bol
wa-ud'khulū
وَٱدْخُلُوا۟
and enter
girin
l-bāba
ٱلْبَابَ
the gate
kapıdan
sujjadan
سُجَّدًا
prostrating
secde ederek
waqūlū
وَقُولُوا۟
And say
ve deyin
ḥiṭṭatun
حِطَّةٌ
"Repentance
hitta (ya Rabbi bizi affet)
naghfir
نَّغْفِرْ
We will forgive
biz de bağışlayalım
lakum
لَكُمْ
for you
sizin
khaṭāyākum
خَطَٰيَٰكُمْۚ
your sins
hatalarınızı
wasanazīdu
وَسَنَزِيدُ
And We will increase
ve daha fazlasını vereceğiz
l-muḥ'sinīna
ٱلْمُحْسِنِينَ
the good-doers (in reward)"
güzel davrananlara

Transliteration:

Wa iz qulnad khuloo haazihil qaryata fakuloo minhaa haisu shi'tum raghadanw wadkhulul baaba sujjadanw wa qooloo hittatun naghfir lakum khataayaakum; wa sanazeedul muhsineen (QS. al-Baq̈arah:58)

English Sahih International:

And [recall] when We said, "Enter this city [i.e., Jerusalem] and eat from it wherever you will in [ease and] abundance, and enter the gate bowing humbly and say, 'Relieve us of our burdens [i.e., sins].' We will [then] forgive your sins for you, and We will increase the doers of good [in goodness and reward]." (QS. Al-Baqarah, Ayah 58)

Diyanet Isleri:

"Şu şehre girin, orada dilediğiniz gibi, bol bol yiyin, secde ederek kapısından girin, "bağışla!" deyin, Biz de yanılmalarınızı bağışlarız, iyilere daha da artırırız" demiştik. (Bakara, ayet 58)

Abdulbaki Gölpınarlı

Bir vakit şu şehre girin, nimetlerinden, nerede dilerseniz orada bolbol yiyin, kapısından secde ederek girin, burası yurttur deyin, yarlıganma dileyin de suçlarınızı örtelim; iyilikte bulunanların sevabını daha da arttıracağız demiştik.

Adem Uğur

(İsrailoğullarına:) Bu kasabaya girin, orada bulunanlardan dilediğiniz şekilde bol bol yeyin, kapısından eğilerek girin, (girerken) "Hıtta!" (Yâ Rabbi bizi affet) deyin ki, sizin hatalarınızı bağışlayalım; zira biz, iyi davrananlara (karşılığını) fazlasıyla vereceğiz, demiştik.

Ali Bulaç

Ve hatırlayın, demiştik ki: "Şu şehre girin ve orada istediğiniz yerde bol bol yiyin, yalnızca secde ederek kapısından girerken 'dileğimiz bağışlanmadır' deyin; (Biz de) hatalarınızı bağışlayalım; iyilik yapanların (ecirlerini) arttıracağız."

Ali Fikri Yavuz

Bir vakit de (Tîh sahrasından çıktıktan sonra): “- Şu Kudüs şehrine girin de nimetlerinden dilediğinizi, bol bol yeyin; kapısından secde ederek girin ve “Hıtta” deyin (günahınızdan istiğfar edin) ki, günahlarınızı afvedelim. Biz, ihsan (iyilik ve itâat) edenlere, sevabı daha artıracağız.” demiştik.

Celal Yıldırım

Ve hatırlayın ki, bu şehre (Beytü´l-Makdis´e) girin, dilediğiniz yerde ondan (onun nimetlerinden) refah içinde bol bol yeyin. Kapısından da secde ederek (eğlip saygı göstererek veya baş yere koyup Hakk´a arz-ı şükranda bulunarak) girin ve «dileğimiz, günahlarımızın dökülmesidir» deyin. Biz de kusur ve suçlarınızı bağışlayalım. İyilik edenlere (Allah´ı görürcesine davrananlara nimetlerimizi) daha da artıracağız, demiştik.

Diyanet Vakfı

(İsrailoğullarına:) Bu kasabaya girin, orada bulunanlardan dilediğiniz şekilde bol bol yeyin, kapısından eğilerek girin, (girerken) "Hıtta!" (Ya Rabbi bizi affet) deyin ki, sizin hatalarınızı bağışlayalım; zira biz, iyi davrananlara (karşılığını) fazlasıyla vereceğiz, demiştik.

Edip Yüksel

"Bu şehre girin. Orada dilediğiniz yerden bol bol yiyin. Kapıdan alçak gönüllü olarak girin ve dostça konuşun ki hatalarınızı bağışlayalım. Güzel davrananlara daha fazlasını veririz," demiştik.

Elmalılı Hamdi Yazır

Hani bir zamanlar "Şu şehre girin de onun nimetlerinden dilediğiniz şekilde bol bol yiyin ve kapıdan secde ederek girin ve "hıtta" (bizi bağışla!) deyin ki, size, hatalarınızı mağfiret ediverelim, iyilik yapanlara nimetlerimizi daha da arttıracağız" dedik.

Fizilal-il Kuran

Hani «Şu kasabaya girin ve orada ne isterseniz bol bol yiyin, fakat kapıdan girerken secde ederek ´bizi bağışla´ deyin ki, günahlarınızı affedelim. İyilik edenlere daha fazlasını vereceğiz» dedik.

Gültekin Onan

Ve demiştik ki: "Şu şehre girin. Orada dilediğiniz yerden bol bol yiyin. Kapıdan secde ederek girin ve "dileğimiz bağışlanmadır" deyin ki hatalarınızı bağışlayalım. Muhsinlerin (alacaklarını / karşılıklarını / ecirlerini) arttıracağız (seneziydülmuhsiniyn)".

Hasan Basri Çantay

Hani: («Tîh» den çıkdıkdan sonra) şu kasabaya girib dilediğiniz yerde istediğinizi bol bol yeyin, kapısından secde ederek (eğilerek, saygı göstererek) girin ve (dileğimiz) hıtta (dır, günahlarımızın dökülüp düşmesidir) deyin, (tevbe edin de o sayede) kusurlarınızı örtelim, iyilik (ve itaat) edenler (in ecrin) i ise daha artıracağız» demişdik.

İbni Kesir

Hani; şu kasabaya girin, dilediğiniz yerde istediğinizi bol bol yeyin, kapısından secde ederek girin, affet deyin, kusurlarınızı örtelim. İyilik

İskender Ali Mihr

Ve o zaman demiştik ki: “Bu kasabaya girin, böylece onun (ni´metlerinden) dilediğiniz yerden bol bol yeyin. Secde ederek kapıdan girin ve “hıtta (günahlarımızın bağışlanmasını diliyoruz)” deyin. Biz de sizlere mağfiret edelim (günahlarınızı sevaba çevirelim). Ve muhsinlerin (ni´metlerini daha da) artıracağız.”

Muhammed Esed

Ve yine (hatırlayın o günleri), Biz, "Bu beldeye girin ve yiyeceklerinden dilediğiniz kadar bol bol yiyin; fakat kapıdan (tevazu içinde) boyun eğerek girin ve ´Günahlarımızın yükünü üzerimizden kaldır!´ deyin ki, günahlarınızı bağışlayayım ve iyilik yapanlara sınırsız mükafat vereyim" demiştik.

Muslim Shahin

(İsrâiloğullarına:) Bu kasabaya girin, orada bulunanlardan dilediğiniz şekilde bol bol yiyin, kapısından secde ederek (eğilerek) girin, (girerken) «Hıtta!» (Yâ Rabbi bizi affet) deyin ki, sizin hatalarınızı bağışlayalım; zira biz, iyi davrananlara (karşılığını) fazlasıyla vereceğiz, demiştik.

Ömer Nasuhi Bilmen

Ve hani demiştik ki: «Şu kasabaya girin, ondan dilediğiniz yerde bol bol yiyiniz. Kapısından secde ederek giriniz ve ´hıtta´ deyiniz, sizin için hatalarınızı setredelim. Ve iyilik edenlere mükâfaatı daha artıracağız.»

Rowwad Translation Center

Hani: "Şu kasabaya girip, dilediğiniz yerden istediğinizi bol bol yiyin. Kapısından secde ederek/boynu bükük, zelil olarak girin ve “Bağışla” deyin de sizi bağışlayalım. Güzel davrananların mükâfatını da artıralım." demiştik.

Şaban Piriş

Hani: -Şu kasabaya girip, dilediğiniz yerden istediğinizi bol bol yiyin. Kapısından secde ederek girin ve “bağışla” deyin de sizi bağışlayalım. Güzel davrananların mükafatını da artıralım, demiştik.

Shaban Britch

Hani: "Şu kasabaya girip, dilediğiniz yerden istediğinizi bol bol yiyin. Kapısından secde ederek/boynu bükük, zelil olarak girin ve “Bağışla” deyin de sizi bağışlayalım. Güzel davrananların mükâfatını da artıralım." demiştik.

Suat Yıldırım

Bir zaman da şöyle dedik: “Şu şehre girin ve orada istediğiniz yerden bol bol yiyin! Şehrin kapısından secde ederek, saygılı bir tavırla girin ve “Affet bizi ya Rebbenâ (hıtta)” deyin ki suçlarınızı affedelim; iyilik yapanların mükâfatlarını daha da artıracağız. [4,154; 7,161]

Süleyman Ateş

Demiştik ki: "Şu kente girin, oradan dilediğiniz yerde bol bol yeyin; secde ederek kapıdan girin ve "hitta (ya Rabbi, bizi affet)" deyin ki, biz de sizin hatalarınızı bağışlayalım, güzel davrananlara daha fazlasını da veririz.

Tefhim-ul Kuran

Ve (yine) hatırlayın, demiştik ki: «Şu şehre girin ve orada istediğiniz yerde bol bol yiyin, yalnızca secde ederek kapısından girerken ´dileğimiz bağışlamandır´ deyin; (biz de) hatalarınızı bağışlayalım; iyilik yapanların (ecirlerini) artıracağız.»

Yaşar Nuri Öztürk

Şöyle demiştik: "Girin şu kente; orada, dilediğiniz yerde bol bol yiyin. Kapıdan secde ederek girin ve 'Affet bizi!' deyin ki, hatalarınızı bağışlayalım. Biz güzel davranıp, güzellik üretenlere daha fazlasını da veririz."