Kuran-i Kerim Suresi Bakara ayet 55
Qur'an Surah Al-Baqarah Verse 55
Bakara [2]: 55 ~ TÜRKÇE - DİYANET KURAN MEALİ (Word by Word)
وَاِذْ قُلْتُمْ يٰمُوْسٰى لَنْ نُّؤْمِنَ لَكَ حَتّٰى نَرَى اللّٰهَ جَهْرَةً فَاَخَذَتْكُمُ الصّٰعِقَةُ وَاَنْتُمْ تَنْظُرُوْنَ (البقرة : ٢)
- wa-idh
- وَإِذْ
- And when
- ve hani
- qul'tum
- قُلْتُمْ
- you said
- demiştiniz
- yāmūsā
- يَٰمُوسَىٰ
- "O Musa!
- ey Musa
- lan nu'mina
- لَن نُّؤْمِنَ
- Never (will) we believe
- inanmayız
- laka
- لَكَ
- in you
- sana
- ḥattā
- حَتَّىٰ
- until
- kadar
- narā
- نَرَى
- we see
- görünceye
- l-laha
- ٱللَّهَ
- Allah
- Allah'ı
- jahratan
- جَهْرَةً
- manifestly"
- açıkça
- fa-akhadhatkumu
- فَأَخَذَتْكُمُ
- So seized you
- derhal sizi yakalamıştı
- l-ṣāʿiqatu
- ٱلصَّٰعِقَةُ
- the thunderbolt
- yıldırım gürültüsü
- wa-antum
- وَأَنتُمْ
- while you
- siz de
- tanẓurūna
- تَنظُرُونَ
- (were) looking
- bunu görüyordunuz
Transliteration:
Wa iz qultum yaa Moosaa lan nu'mina laka hattaa naral laaha jahratan fa akhazat kumus saa'iqatu wa antum tanzuroon(QS. al-Baq̈arah:55)
English Sahih International:
And [recall] when you said, "O Moses, we will never believe you until we see Allah outright"; so the thunderbolt took you while you were looking on. (QS. Al-Baqarah, Ayah 55)
Diyanet Isleri:
"Ya Musa! Allah'ı apaçık görmedikçe sana inanmayacağız" demiştiniz de gözleriniz göre göre sizi yıldırım çarpmıştı. (Bakara, ayet 55)
Abdulbaki Gölpınarlı
Bir zamanlar ya Musa demiştiniz, Allah'ı apaçık görmedikçe inanmayız sana. Derken bakınıp duruyordunuz, bir yıldırım düşmüş de sizi yakıvermişti.
Adem Uğur
Bir zamanlar: Ey Musa! Biz Allah´ı açıkça görmedikçe asla sana inanmayız, demiştiniz de bakıp durur olduğunuz halde hemen sizi yıldırım çarpmıştı.
Ali Bulaç
Ve demiştiniz ki: "Ey Musa, biz Allah'ı apaçık görünceye kadar sana inanmayız." Bunun üzerine yıldırım sizi (kendinizden) almıştı. Ve siz bakıp duruyordunuz.
Ali Fikri Yavuz
Ve bir vakit: “-Ey Mûsâ biz Allah’ı aşikâre görmedikçe (senin sözüne) asla inanmıyacağız.” demiştiniz. Bunun üzerine, sizi o yıldırım yakalayıverdi, bakınıp duruyordunuz.
Celal Yıldırım
Ve hatırlayın ki (sizden temsilci olarak yetmiş kişi Musa ile Tûr´a çıktığınızda): «Ya Musa! Biz Allah´ı açıkça meydanda görmedikçe sana asla inanmıyacağız...» demiştiniz de yıldırım size çarpmıştı ve siz de bakıp duruyordunuz.
Diyanet Vakfı
Bir zamanlar: Ey Musa! Biz Allah'ı açıkça görmedikçe asla sana inanmayız, demiştiniz de bakıp durur olduğunuz halde hemen sizi yıldırım çarpmıştı.
Edip Yüksel
Bir zamanlar, "Ey Musa, ALLAH'ı fiziksel olarak görmedikçe inanmayız," demiştiniz. Bakınıp dururken size yıldırım çarpmıştı.
Elmalılı Hamdi Yazır
Hani bir zamanlar "Ey Musa biz Allah'ı açıkça görmedikçe senin sözünle asla inanmayacağız." demiştiniz de bunun üzerine sizi yıldırım çarpmıştı ve siz de bakakalmıştınız.
Fizilal-il Kuran
Hani «Ey Musa, biz Allah´ı açıkça görmedikçe sana kesinlikle iman etmeyiz» dediniz de hemen arkasından bakıp dururken sizi yıldırım çarptı
Gültekin Onan
Ve demiştiniz ki: "Ey Musa, biz Tanrı´yı apaçık (cehreten) görmedikçe sana inanmayız". Bunun üzerine yıldırım sizi almıştı / yakalamıştı / çarpmıştı (kümüssaıkatü). Ve siz bakıp duruyordunuz / bakıyordunuz (tenzurun).
Hasan Basri Çantay
Bir de hatırlayın o zamanı ki siz (Musa ile birlikde Allaha karşı özür dilemek, onun emirlerini dinlemek üzere çıkdığınız vakit) «Ey Musa, biz Allahı apâşikâr görünceye kadar sana kat´iyyen îman etmeyiz» demişdiniz de gözünüz bakıb dururken sizi o yıldırım (sayha) çarpmışdı.
İbni Kesir
Bir de, hani siz: Ey Musa, biz Allah´ı apaşikar görünceye kadar sana inanmayacağız, demiştiniz de, bakıp dururken sizi yıldırım çarpmıştı.
İskender Ali Mihr
Ve: “Ya Musa! Biz, Allah´ı açıkça görmedikçe asla sana inanmayız.” demiştiniz. Sizi bunun üzerine yıldırım yakaladı. Ve siz de (bunu) görüyordunuz.
Muhammed Esed
Ve (hatırlayın) (hani), "Ey Musa, doğrusu Allah´ı kendi gözümüzle görmedikçe sana asla inanmayacağız!" dediğinizde, (işte o an) siz daha (ne oluyor diye) çevrenize bakıp dururken ceza yıldırımı sizi yakalamıştı.
Muslim Shahin
(Bir zamanlar:) Siz Ey Musâ! Biz Allah'ı açıkça görmedikçe asla sana inanmayız, demiştiniz de bakıp durur olduğunuz halde hemen sizi yıldırım çarpmıştı.
Ömer Nasuhi Bilmen
Ve yâd ediniz ki siz: «Ya Mûsa! Sana imân etmeyiz. Allah Teâlâ´yı âşikâr sûrette görmedikçe,» demiştiniz de sizi yıldırım çarpmıştı. Siz ise bakıp duruyordunuz.
Rowwad Translation Center
"Ey Musa! Allah’ı apaçık görmedikçe sana inanmayacağız." demiştiniz de, bunun üzerine bakıp dururken sizi yıldırım çarpmıştı.
Şaban Piriş
-Ey Musa, Allah’ı apaçık görmedikçe sana inanmayacağız, demiştiniz de, gözünüz bakıp dururken sizi yıldırım çarpmıştı.
Shaban Britch
Ey Musa, Allah’ı apaçık görmedikçe sana inanmayacağız, demiştiniz de, gözünüz bakıp dururken sizi yıldırım çarpmıştı.
Suat Yıldırım
Bir zaman da: “Ey Mûsâ! Biz Allah'ı açıkça görmedikçe sana inanmayız!” dediniz. Bunun üzerine derhal sizi yıldırım çarptı, siz de bakakaldınız.
Süleyman Ateş
Bir zaman da: "Ey Musa, biz Allah'ı açıkça görmedikçe sana inanmayız," demiştiniz de derhal sizi yıldırım gürültüsü yakalamıştı; siz de bunu görüyordunuz.
Tefhim-ul Kuran
Ve (şöyle de) demiştiniz: «Ey Musa, biz Allah´ı apaçık görünceye kadar sana inanmayız.» Bunun üzerine siz bakınıp dururken sizi yıldırım çarpmıştı.
Yaşar Nuri Öztürk
Siz şunu da söylemiştiniz: "Ey Mûsa! Biz, Allah'ı apaçık görmedikçe sana asla inanmayacağız." Bunun üzerine sizi yıldırım çarpmıştı. Ve siz bakıp duruyordunuz.