Kuran-i Kerim Suresi Bakara ayet 180
Qur'an Surah Al-Baqarah Verse 180
Bakara [2]: 180 ~ TÜRKÇE - DİYANET KURAN MEALİ (Word by Word)
كُتِبَ عَلَيْكُمْ اِذَا حَضَرَ اَحَدَكُمُ الْمَوْتُ اِنْ تَرَكَ خَيْرًا ۖ ۨالْوَصِيَّةُ لِلْوَالِدَيْنِ وَالْاَقْرَبِيْنَ بِالْمَعْرُوْفِۚ حَقًّا عَلَى الْمُتَّقِيْنَ ۗ (البقرة : ٢)
- kutiba
- كُتِبَ
- Prescribed
- yazıldı (farz kılındı)
- ʿalaykum
- عَلَيْكُمْ
- for you
- size
- idhā
- إِذَا
- when
- zaman
- ḥaḍara
- حَضَرَ
- approaches
- geldiği
- aḥadakumu
- أَحَدَكُمُ
- any of you
- birinize
- l-mawtu
- ٱلْمَوْتُ
- [the] death
- ölüm
- in
- إِن
- if
- eğer
- taraka
- تَرَكَ
- he leaves
- bırakacaksa
- khayran
- خَيْرًا
- good
- bir hayır (mal)
- l-waṣiyatu
- ٱلْوَصِيَّةُ
- (making) the will
- vasiyyet etmek
- lil'wālidayni
- لِلْوَٰلِدَيْنِ
- for the parents
- anaya babaya
- wal-aqrabīna
- وَٱلْأَقْرَبِينَ
- and the near relatives
- ve yakınlara
- bil-maʿrūfi
- بِٱلْمَعْرُوفِۖ
- with due fairness
- uygun bir biçimde
- ḥaqqan
- حَقًّا
- a duty
- bir haktır (borçtur)
- ʿalā
- عَلَى
- on
- üzerine
- l-mutaqīna
- ٱلْمُتَّقِينَ
- the righteous ones
- muttakiler
Transliteration:
Kutiba 'alaikum izaa hadara ahadakumul mawtu in taraka khairanil wasiyyatu lilwaalidaini wal aqrabeena bilma'roofi haqqan 'alalmut taqeen(QS. al-Baq̈arah:180)
English Sahih International:
Prescribed for you when death approaches [any] one of you if he leaves wealth [is that he should make] a bequest for the parents and near relatives according to what is acceptable – a duty upon the righteous. (QS. Al-Baqarah, Ayah 180)
Diyanet Isleri:
Birinize ölüm geldiği zaman, eğer mal bırakıyorsa, ana babaya, yakınlara, uygun bir tarzda vasiyet etmesi Allah'a karşı gelmekten sakınanlara bir borç olarak size farz kılındı. (Bakara, ayet 180)
Abdulbaki Gölpınarlı
Biriniz ölürken kendisinden sonra bir hayır bırakacaksa anasına, babasına ve yakınlarına, örfe uyarak vasiyette bulunmalı. Bu, sakınanlara bir haktır, bir borçtur.
Adem Uğur
Birinize ölüm geldiği zaman, eğer bir hayır bırakacaksa anaya, babaya, yakınlara uygun bir biçimde vasiyet etmek Allah´tan korkanlar üzerine bir borçtur.
Ali Bulaç
Sizden birinize ölüm gelip çattığı zaman, eğer geride bir hayır bırakmışsa, anaya, babaya ve yakın akrabaya bilinen (uygun, meşru) bir tarzda vasiyette bulunması -Allah'a karşı gelmekten sakınanlara bir hak olarak- size yazıldı (farz kılındı).
Ali Fikri Yavuz
Sizden birinize ölüm alâmetleri belirdiği zaman, eğer geriye mal bırakacaksa, babasına, anasına ve akrabasına malının üçte birinden çok olmıyacak şekilde vasiyyet etmek farz kılındı. Bu vasiyyet, ebeveyn ve akrabasını mahrum etmemek için takva sahiplerine hak oldu. (Bu âyeti kerimenin hükmü, daha ileride gelecek olan Nisa sûresindeki miras âyeti ile kaldırılmış, nesh edilmiştir.)
Celal Yıldırım
Birinize ölüm geldiğinde, bir hayr (çokça mal) bırakacaksa, ana - babaya, yakınlara uygun ve meşru´ bir biçimde vasiyette bulunması, —Allah´tan korkup kötülüklerden sakınanlara yerine getirilmesi bir hak olmak üzere— size farz kılındı.
Diyanet Vakfı
Birinize ölüm geldiği zaman, eğer bir hayır bırakacaksa anaya, babaya, yakınlara uygun bir biçimde vasiyet etmek Allah'tan korkanlar üzerine bir borçtur.
Edip Yüksel
Sizden birine ölüm yaklaştığında, bir mal bırakacaksa anaya babaya, yakınlara, uygun bir biçimde vasiyet etmesi farz kılındı. Bu, erdemliler için bir görevdir.
Elmalılı Hamdi Yazır
Birinize ölüm geldiği vakit, bir hayır (bir mal) bırakacaksa, babası, anası ve en yakın akrabası için meşru bir surette vasiyet etmek, Allah'tan korkan kimseler üzerine yerine getirilmesi vacib bir hak olarak size farz kılındı.
Fizilal-il Kuran
İçinizden biri ölmek üzereyken eğer geride mal (hayır) bırakıyorsa anaya, babaya ve yakın akrabalara geleneklere uygun biçimde vasiyyette bulunması, Allah´tan korkanlar üzerine bir borçtur.
Gültekin Onan
Sizden birine ölüm gelip çattığı zaman, eğer geride bir hayır bırakmışsa, anaya, babaya ve yakın akrabaya bilinen (uygun, meşru) bir tarzda vasiyette bulunması - Tanrı´ya karşı gelmekten sakınanlara bir hak olarak - size yazıldı.
Hasan Basri Çantay
Sizden birinize ölüm gelib çatdığı vakit eğer mal bırakacaksa anaya, babaya, yakın akrabaya meşru´ bir suretde vasıyyetde bulunmak takvaa sahihleri üzerinde bir hak olarak farzedildi.
İbni Kesir
Sizden birinize ölüm geldiği zaman; eğer bir hayır bırakacaksa; anaya, babaya, yakın akrabaya, ma´ruf şekilde vasiyette bulunması farz kılındı. Bu, takva sahibleri üzerinde bir haktır.
İskender Ali Mihr
Sizden birinize ölüm geldiği zaman eğer bir hayır (mal vs.) bırakırsa, anne-babaya ve yakınlarına (akrabalarına) marufla (örf ve adete uygun olarak) vasiyet etmek, siz muttekilerin (takva sahiplerinin) üzerine (yerine getirilmesi gereken) bir hakk (bir borç) olarak farz kılındı.
Muhammed Esed
Herhangi birinize ölüm yaklaştığında, eğer arkasında yeterli bir servet bırakıyorsa, ebeveynine ve (diğer) yakın akrabalarına uygun şekilde vasiyette bulunmak size farz kılındı: Bu, Allah´a karşı sorumluluk bilincini duyanlar için bir yükümlülüktür.
Muslim Shahin
Birinize ölüm geldiği zaman, eğer bir hayır bırakacaksa anaya, babaya, yakınlara uygun bir biçimde vasiyet etmek Allah’tan korkanlar üzerine bir borçtur.
Ömer Nasuhi Bilmen
Birinize ölüm yaklaştığı zaman eğer fazla bir mal terkedecekse anasına, babasına ve en yakınlarına mâruf veçhile vasiyette bulunması farz kılınmıştır. Bu muttakîler üzerine terettüp eden bir vecibedir.
Rowwad Translation Center
Sizden birinize ölüm geldiği zaman, eğer geriye bir mal bırakacaksa; anaya, babaya, yakınlara uygun bir biçimde vasiyet etmek, muttakiler üzerine farz kılındı.
Şaban Piriş
Sizden birinize ölüm geldiği zaman, eğer bir mal bırakacaksa; anaya, babaya, yakınlara uygun bir biçimde vasiyet etmek, muttakiler üzerine bir borç olarak yazıldı.
Shaban Britch
Sizden birinize ölüm geldiği zaman, eğer geriye bir mal bırakacaksa; anaya, babaya, yakınlara uygun bir biçimde vasiyet etmek, muttakiler üzerine farz kılındı.
Suat Yıldırım
Sizden öleceğini hisseden herhangi biriniz, geriye mal bırakacaksa; Annesi, babası ve akrabaları için, münasip bir tarzda vasiyet etmesi size farz kılındı. Bu, haksızlık yapmaktan korunan takvâlılar üzerine borçtur. [2,240; 4,7-13.176]
Süleyman Ateş
Birinize ölüm geldiği zaman, eğer bir hayır (mal) bırakacaksa, anaya, babaya, yakınlara uygun bir biçimde vasiyyet etmek, korunanlar üzerine bir borçtur.
Tefhim-ul Kuran
Sizden birinize ölüm gelip çattığı zaman, eğer geride bir hayır bırakmışsa, anaya, babaya ve yakın akrabaya bilinen (uygun, meşru) bir tarzda vasiyette bulunması -Allah´a karşı gelmekten sakınanlara bir hak olarak- size yazıldı (farz kılındı) .
Yaşar Nuri Öztürk
İçinizden birine ölüm geldiğinde, eğer bir hayır bırakacaksa, üzerinize yazılan şudur: Ana-babaya, akrabaya, örfe uygun vasiyette bulunmak. Takva sahipleri üstüne bir hak olarak...