Skip to content

Kuran-i Kerim Suresi Bakara ayet 109

Qur'an Surah Al-Baqarah Verse 109

Bakara [2]: 109 ~ TÜRKÇE - DİYANET KURAN MEALİ (Word by Word)

وَدَّ كَثِيْرٌ مِّنْ اَهْلِ الْكِتٰبِ لَوْ يَرُدُّوْنَكُمْ مِّنْۢ بَعْدِ اِيْمَانِكُمْ كُفَّارًاۚ حَسَدًا مِّنْ عِنْدِ اَنْفُسِهِمْ مِّنْۢ بَعْدِ مَا تَبَيَّنَ لَهُمُ الْحَقُّ ۚ فَاعْفُوْا وَاصْفَحُوْا حَتّٰى يَأْتِيَ اللّٰهُ بِاَمْرِهٖ ۗ اِنَّ اللّٰهَ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيْرٌ (البقرة : ٢)

wadda
وَدَّ
Wish[ed]
isterler
kathīrun
كَثِيرٌ
many
bir çoğu
min ahli
مِّنْ أَهْلِ
from (the) People
ehlinden
l-kitābi
ٱلْكِتَٰبِ
(of) the Book
kitap
law
لَوْ
if
şayet
yaruddūnakum
يَرُدُّونَكُم
they could turn you back
sizi döndürmek
min baʿdi
مِّنۢ بَعْدِ
from after
sonra
īmānikum
إِيمَٰنِكُمْ
your (having) faith
imanınızdan
kuffāran
كُفَّارًا
(to) disbelievers
kafirler olarak
ḥasadan
حَسَدًا
(out of) jealousy
hasetle
min ʿindi anfusihim
مِّنْ عِندِ أَنفُسِهِم
from (of) themselves
içlerindeki
min baʿdi
مِّنۢ بَعْدِ
(even) from after
sonra
mā tabayyana
مَا تَبَيَّنَ
[what] became clear
apaçık belli olduktan
lahumu
لَهُمُ
to them
onlara
l-ḥaqu
ٱلْحَقُّۖ
the truth
gerçek
fa-iʿ'fū
فَٱعْفُوا۟
So forgive
affedin
wa-iṣ'faḥū
وَٱصْفَحُوا۟
and overlook
hoş görün
ḥattā
حَتَّىٰ
until
kadar
yatiya
يَأْتِىَ
brings
getirinceye
l-lahu
ٱللَّهُ
Allah
Allah
bi-amrihi
بِأَمْرِهِۦٓۗ
His Command
emrini
inna
إِنَّ
Indeed
şüphesiz
l-laha
ٱللَّهَ
Allah
Allah
ʿalā kulli
عَلَىٰ كُلِّ
on every
her
shayin
شَىْءٍ
thing
şeye
qadīrun
قَدِيرٌ
(is) All-Powerful
gücü yetendir

Transliteration:

Wadda kaseerum min ahlil kitaabi law yaruddoo nakum mim ba'di eemaanikum kuffaaran hasadam min 'indi anfusihim mim ba'di maa tabaiyana lahumul haqqu fa'foo washfahoo hattaa yaa tiyallaahu bi amrih; innal laaha 'alaa kulli shai'in qadeer (QS. al-Baq̈arah:109)

English Sahih International:

Many of the People of the Scripture wish they could turn you back to disbelief after you have believed, out of envy from themselves [even] after the truth has become clear to them. So pardon and overlook until Allah delivers His command. Indeed, Allah is over all things competent. (QS. Al-Baqarah, Ayah 109)

Diyanet Isleri:

Kitap ehlinin çoğu, hak kendilerine apaçık belli olduktan sonra, içlerindeki çekememezlikten ötürü, sizi, inandıktan sonra küfre döndürmeyi isterler. Allah'ın emri gelene kadar onları affedin, geçin. Allah muhakkak her şeye Kadir'dir. (Bakara, ayet 109)

Abdulbaki Gölpınarlı

Kitap ehli olanların çoğu, sizi imana geldikten sonra döndürmek ister, kafir olmanızı diler. Gerçek, kendilerince de besbellidir ama sonra bunu, özlerindeki hasetlerinden isterler. Allah emri gelinceye dek bırakın, aldırış bile etmeyin. Şüphe yok ki Allah'ın her şeye gücü yeter.

Adem Uğur

Ehl-i kitaptan çoğu, hakikat kendilerine apaçık belli olduktan sonra, sırf içlerindeki kıskançlıktan ötürü, sizi imanınızdan vazgeçirip küfre döndürmek istediler. Yine de siz, Allah onlar hakkındaki emrini getirinceye kadar affedip bağışlayın. Şüphesiz Allah her şeye kadirdir.

Ali Bulaç

Kitap Ehlinden çoğu, kendilerine gerçek (hak) apaçık belli olduktan sonra, nefislerini (kuşatan) kıskançlıktan dolayı, imanınızdan sonra sizi inkara döndürmek arzusunu duydular. Fakat, Allah'ın emri gelinceye kadar onları bırakın ve (onlara ne sözle, ne de eylemle) ilişmeyin. Hiç şüphesiz Allah, herşeye güç yetirendir.

Ali Fikri Yavuz

Kitap ehlinden çok kimseler -ki onlar için İslâm ve Kur’an, zâhir ve açık olmuşken- nefislerindeki hasedlerinden ötürü sizi, imanınızdan sonra küfre çevirmek isterler. Şimdi, ey Müslümanlar, Allah, savaş etmek veya cizye almak husûsunda (size) emredinceye kadar, onları bağışlayın ve kınamayın. Şüphesiz Allah her şeye kâdirdir.

Celal Yıldırım

Kitap ehlinden çoğu hak kendilerine apaçık belli olduktan sonra sırf içlerindeki hasedden dolayı sizi imânınızdan sonra küfre döndürmeyi çok arzu ederler. Allah´ın (bu husustaki) emri, hükmü gelinceye kadar (onları) bağışlayın ve (olgunluk gösterip) vazgeçin. Şüphesiz ki Allah´ in kudreti her şeye yeter.

Diyanet Vakfı

Ehl-i kitaptan çoğu, hakikat kendilerine apaçık belli olduktan sonra, sırf içlerindeki kıskançlıktan ötürü, sizi imanınızdan vazgeçirip küfre döndürmek istediler. Yine de siz, Allah onlar hakkındaki emrini getirinceye kadar affedip bağışlayın. Şüphesiz Allah her şeye kadirdir.

Edip Yüksel

Kitap ehlinin birçoğu, gerçek kendilerine belli olduğu halde, özlerindeki kıskançlıktan ötürü sizi imanınızdan sonra inkara döndürmeyi arzular. ALLAH emrini getirinceye kadar onları affet, görmemezlikten gel. ALLAH herşeye gücü yetendir.

Elmalılı Hamdi Yazır

Ehli kitaptan birçoğu arzu etmektedir ki, sizi imanınızdan sonra çevirip kâfir etsinler: Hak kendilerine iyice belirdikten sonra bile sırf nefsaniyetlerinden ve kıskançlıktan dolayı bunu yaparlar. Buna rağmen siz şimdi af ile, hoşgörüyle davranın tâ Allah emrini verinceye kadar. Şüphe yok ki Allah her şeye kâdirdir.

Fizilal-il Kuran

Kitap Ehlinin çoğu gerçeğin ne olduğunu kesinlikle öğrendikten sonra sırf içlerindeki kıskançlıktan ötürü sizi iman ettikten sonra tekrar kâfirliğe döndürmek isterler. Allah´ın emri gelinceye kadar onlara aldırış etmeyin, yaptıklarını hoş görün. Hiç kuşkusuz Allah herşeye kadirdir.

Gültekin Onan

Kitap ehlinden birçoğu / kitap ehlinin çoğu kendilerine gerçek (hak) apaçık belli olduktan sonra nefslerini (kuşatan) kıskançlıktan dolayı inanmanızdan sonra sizi küfre / kafirliğe döndürmek arzusu duydular. Fakat Tanrı´nın buyruğu gelinceye kadar onları bırakın ve ilişmeyin. Hiç kuşkusuz Tanrı herşeye gücü yetendir.

Hasan Basri Çantay

Ehl-i Kitabdan bir çoğu, Hak kendilerince besbelli oldukdan sonra, ruhlarındaki hasedden ötürü sizi îmanınızdan sonra küfre döndürmek hevesine düşdü. Allanın emri gelinceye kada şimdilik onları bırakın, serzeniş de etmeyin. Şübhesiz ki Allah her şey´e hakkıyle kaadirdir.

İbni Kesir

Kitab ehlinin çoğu, hak kendilerine apaçık belli olduktan sonra içlerindeki çekememezlikten ötürü, sizi imandan sonra küfre döndürmek isterler. Allah´ın açıklayıcı emri gelene kadar onları affedin, geçin. Şüphesiz ki Allah her şeye kadir´dir.

İskender Ali Mihr

Ehli kitaptan çoğu, hak kendilerine apaçık beyan edildikten (belli olduktan) sonra nefslerinin içindeki hasetten dolayı, sizin îmânınızdan sonra kâfir olmanızı (fıska düşmenizi) arzu ederler. Ta ki; Allah´ın (bu husustaki) emri gelinceye kadar bağışlayıp, hoşgörün. Hiç şüphesiz Allah, herşeye kaadirdir.

Muhammed Esed

Kendilerini önceki vahye bağlı sayanların çoğu, kıskançlıklarından dolayı, sizi iman ettikten sonra yeniden hakikati inkara döndürmek isterler; (hatta) hakikat kendileri için apaçık ortaya çıktıktan sonra bile. Buna karşılık, siz (ey imana erişenler) Allah´ın iradesini ortaya koyacağı vakte kadar onları hoşgörün ve dayanın: Unutmayın, Allah her şeye kadirdir.

Muslim Shahin

Ehli kitaptan çoğu, hakikat kendilerine apaçık belli olduktan sonra, sırf içlerindeki kıskançlıktan ötürü, sizi imanınızdan vazgeçirip küfre döndürmek istediler. Yine de siz, Allah onlar hakkındaki emrini getirinceye kadar affedip bağışlayın. Şüphesiz Allah her şeye kadîrdir.

Ömer Nasuhi Bilmen

Ehl-i kitaptan birçokları kendilerine hak tebeyyün ettikten sonra nefislerindeki hasetten dolayı sizi imânınızdan sonra kâfirler haline döndürmeyi temenni etmiştir. İmdi siz Allah´ın emri gelinceye kadar affediniz, serzenişte bulunmayınız. Şüphe yok ki, Allah Teâlâ her şeye kemaliyle kâdirdir.

Rowwad Translation Center

Kitap ehlinden bir çoğu, hak kendilerine apaçık belli olduktan sonra, içlerindeki haset yüzünden, sizi imanınızdan sonra tekrar küfre döndürmeyi arzu ederler. Öyleyse onlara Allah’ın emri gelinceye kadar bırakıp, terk edin. Kendi hallerine bırakınız. Şüphesiz Allah’ın gücü her şeye yeter.

Şaban Piriş

Kitap ehlinden olanların bir çoğu, hak kendilerine apaçık belli olduktan sonra, içlerindeki kıskançlık yüzünden, sizi inanmanızdan sonra tekrar küfre döndürmeyi arzu ederler. Öyleyse onlara Allah’ın emri gelinceye kadar ilişmeyiniz, kendi hallerine bırakınız şüphesiz Allah’ın gücü her şeye yeter.

Shaban Britch

Kitap ehlinden olanların bir çoğu, hak kendilerine apaçık belli olduktan sonra, içlerindeki kıskançlık yüzünden, sizi iman etmenizden sonra tekrar küfre döndürmeyi arzu ederler. Öyleyse onlara Allah’ın emri gelinceye kadar bırakıp, terk edin. Kendi hallerine bırakınız. Şüphesiz Allah’ın gücü her şeye yeter.

Suat Yıldırım

Sırf nefislerinden ileri gelen bir kıskançlık sebebiyle, Ehl-i kitaptan birçok kimse, gerçek kendilerine ayan beyan belli olduktan sonra, sizi imanınızdan uzaklaştırıp kâfir haline çevirmek isterler. Yine de Allah bu husustaki emrini bildirinceye kadar affedin ve hoşgörün. Şüphesiz Allah her şeye kadirdir. [3,186]

Süleyman Ateş

Kitap sahiplerinden çoğu, gerçek kendilerine besbelli olduktan sonra, sırf içlerindeki kıskançlıktan ötürü sizi imanınızdan sonra küfre döndürmek isterler. Allah emrini getirinceye kadar affedin, hoş görün. Şüphesiz Allah, her şeye gücü yetendir.

Tefhim-ul Kuran

Kitap Ehlinden çoğu, kendilerine gerçek (hak) apaçık belli olduktan sonra, nefislerini (kuşatan) kıskançlıktan dolayı, imanınızdan sonra sizi küfre döndürmek arzusunu duydular. Fakat, Allah´ın emri gelinceye kadar onları bırakın ve (onlara) ilişmeyin. Hiç şüphesiz Allah, her şeye güç yetirendir.

Yaşar Nuri Öztürk

Ehlikitap'tan birçoğu, benliklerindeki kıskançlık yüzünden sizi, imanınızdan sonra kâfirler haline bir döndürebilseler diye yürekten istedi. Hem de gerçek kendilerine ayan-beyan olduktan sonra... Allah, buyruğunu getirinceye değin affedin, hoşgörün. Allah, her şeye gücü yetendir.