Skip to content

Suresi Bakara - Kelime kelime

Al-Baqarah

(al-Baq̈arah)

bismillaahirrahmaanirrahiim
1

الۤمّۤ ۚ ١

alif-lam-meem
الٓمٓ
Elif Lâm Mîm
Elif, Lam, Mim. ([2] Bakara: 1)
Tefsir
2

ذٰلِكَ الْكِتٰبُ لَا رَيْبَ ۛ فِيْهِ ۛ هُدًى لِّلْمُتَّقِيْنَۙ ٢

dhālika
ذَٰلِكَ
işte o
l-kitābu
ٱلْكِتَٰبُ
Kitap
لَا
yoktur
rayba
رَيْبَۛ
hiç şüphe
fīhi
فِيهِۛ
kendisinde
hudan
هُدًى
yol göstericidir
lil'muttaqīna
لِّلْمُتَّقِينَ
müttakiler için
Bu, doğruluğu şüphe götürmeyen ve Allah'a karşı gelmekten sakınanlara yol gösteren Kitap'dır. ([2] Bakara: 2)
Tefsir
3

الَّذِيْنَ يُؤْمِنُوْنَ بِالْغَيْبِ وَيُقِيْمُوْنَ الصَّلٰوةَ وَمِمَّا رَزَقْنٰهُمْ يُنْفِقُوْنَ ۙ ٣

alladhīna
ٱلَّذِينَ
onlar ki
yu'minūna
يُؤْمِنُونَ
inanırlar
bil-ghaybi
بِٱلْغَيْبِ
gaybde(gizlide)
wayuqīmūna
وَيُقِيمُونَ
ve kılarlar
l-ṣalata
ٱلصَّلَوٰةَ
namazlarını
wamimmā
وَمِمَّا
ve şeyden
razaqnāhum
رَزَقْنَٰهُمْ
kendilerini rızıklandırdığımız
yunfiqūna
يُنفِقُونَ
infak ederler
Onlar, gaybe inanırlar, namazı kılarlar, kendilerine verdiğimiz rızıktan yerli yerince sarfederler. ([2] Bakara: 3)
Tefsir
4

وَالَّذِيْنَ يُؤْمِنُوْنَ بِمَآ اُنْزِلَ اِلَيْكَ وَمَآ اُنْزِلَ مِنْ قَبْلِكَ ۚ وَبِالْاٰخِرَةِ هُمْ يُوْقِنُوْنَۗ ٤

wa-alladhīna
وَٱلَّذِينَ
ve onlar ki
yu'minūna
يُؤْمِنُونَ
iman ederler
bimā
بِمَآ
şeye
unzila
أُنزِلَ
indirilen
ilayka
إِلَيْكَ
sana
wamā
وَمَآ
ve şeye
unzila
أُنزِلَ
indirilen
min qablika
مِن قَبْلِكَ
senden önce
wabil-ākhirati
وَبِٱلْءَاخِرَةِ
ve ahirete de
hum
هُمْ
onlar
yūqinūna
يُوقِنُونَ
kesinlikle inanırlar
Onlar, sana indirilen Kitap'a da, senden önce indirilenlere de inanırlar; ahirete de yalnız onlar kesinlikle inanırlar. ([2] Bakara: 4)
Tefsir
5

اُولٰۤىِٕكَ عَلٰى هُدًى مِّنْ رَّبِّهِمْ ۙ وَاُولٰۤىِٕكَ هُمُ الْمُفْلِحُوْنَ ٥

ulāika
أُو۟لَٰٓئِكَ
işte onlar
ʿalā
عَلَىٰ
üzeredirler
hudan
هُدًى
bir hidayet
min rabbihim
مِّن رَّبِّهِمْۖ
Rablerinden
wa-ulāika
وَأُو۟لَٰٓئِكَ
ve işte
humu
هُمُ
onlardır
l-muf'liḥūna
ٱلْمُفْلِحُونَ
umduklarına erenler
İşte Rab'lerinin yolunda olanlar ve saadete erişenler bunlardır. ([2] Bakara: 5)
Tefsir
6

اِنَّ الَّذِيْنَ كَفَرُوْا سَوَاۤءٌ عَلَيْهِمْ ءَاَنْذَرْتَهُمْ اَمْ لَمْ تُنْذِرْهُمْ لَا يُؤْمِنُوْنَ ٦

inna
إِنَّ
elbette
alladhīna
ٱلَّذِينَ
ki
kafarū
كَفَرُوا۟
inkar edenler
sawāon
سَوَآءٌ
eşittir
ʿalayhim
عَلَيْهِمْ
onlara
a-andhartahum
ءَأَنذَرْتَهُمْ
onları uyarman
am
أَمْ
yada
lam tundhir'hum
لَمْ تُنذِرْهُمْ
uyarmasan da
lā yu'minūna
لَا يُؤْمِنُونَ
inanmazlar
Şüphe yok ki, inkar edenleri, başlarına gelecekle uyarsan da uyarmasan da birdir, inanmazlar. ([2] Bakara: 6)
Tefsir
7

خَتَمَ اللّٰهُ عَلٰى قُلُوْبِهِمْ وَعَلٰى سَمْعِهِمْ ۗ وَعَلٰٓى اَبْصَارِهِمْ غِشَاوَةٌ وَّلَهُمْ عَذَابٌ عَظِيْمٌ ࣖ ٧

khatama
خَتَمَ
mühürlemiştir
l-lahu
ٱللَّهُ
Allah
ʿalā
عَلَىٰ
üzerini
qulūbihim
قُلُوبِهِمْ
kalblerinin
waʿalā
وَعَلَىٰ
ve üzerini
samʿihim
سَمْعِهِمْۖ
kulaklarının
waʿalā
وَعَلَىٰٓ
ve üzerine
abṣārihim
أَبْصَٰرِهِمْ
gözlerinin
ghishāwatun
غِشَٰوَةٌۖ
perde inmiştir
walahum
وَلَهُمْ
Onlar için vardır
ʿadhābun
عَذَابٌ
bir azab
ʿaẓīmun
عَظِيمٌ
büyük
Allah onların kalblerini ve kulaklarını mühürlemiştir, gözlerinde de perde vardır ve büyük azab onlar içindir. ([2] Bakara: 7)
Tefsir
8

وَمِنَ النَّاسِ مَنْ يَّقُوْلُ اٰمَنَّا بِاللّٰهِ وَبِالْيَوْمِ الْاٰخِرِ وَمَا هُمْ بِمُؤْمِنِيْنَۘ ٨

wamina
وَمِنَ
ve
l-nāsi
ٱلنَّاسِ
insanlardan
man
مَن
öyleleri de
yaqūlu
يَقُولُ
derler
āmannā
ءَامَنَّا
inandık
bil-lahi
بِٱللَّهِ
Allaha
wabil-yawmi
وَبِٱلْيَوْمِ
ve gününe
l-ākhiri
ٱلْءَاخِرِ
ahiret
wamā
وَمَا
olmadıkları halde
hum
هُم
onlar
bimu'minīna
بِمُؤْمِنِينَ
inanıyor
İnsanlardan, inanmadıkları halde, "Allah'a ve ahiret gününe inandık" diyenler vardır. ([2] Bakara: 8)
Tefsir
9

يُخٰدِعُوْنَ اللّٰهَ وَالَّذِيْنَ اٰمَنُوْا ۚ وَمَا يَخْدَعُوْنَ اِلَّآ اَنْفُسَهُمْ وَمَا يَشْعُرُوْنَۗ ٩

yukhādiʿūna
يُخَٰدِعُونَ
aldatmağa çalışırlar
l-laha
ٱللَّهَ
Allah'ı
wa-alladhīna
وَٱلَّذِينَ
ve kimseleri
āmanū
ءَامَنُوا۟
inanan
wamā yakhdaʿūna
وَمَا يَخْدَعُونَ
aldatamazlar
illā
إِلَّآ
başkasını
anfusahum
أَنفُسَهُمْ
kendilerinden
wamā
وَمَا
değiller
yashʿurūna
يَشْعُرُونَ
farkında
Bunlar Allah'ı ve inananları aldatmaya çalışırlar, oysa sadece kendilerini aldatırlar da farkında değildirler. ([2] Bakara: 9)
Tefsir
10

فِيْ قُلُوْبِهِمْ مَّرَضٌۙ فَزَادَهُمُ اللّٰهُ مَرَضًاۚ وَلَهُمْ عَذَابٌ اَلِيْمٌ ۢ ەۙ بِمَا كَانُوْا يَكْذِبُوْنَ ١٠

fī qulūbihim
فِى قُلُوبِهِم
onların kablerinde
maraḍun
مَّرَضٌ
hastalık vardır
fazādahumu
فَزَادَهُمُ
artırmıştır
l-lahu
ٱللَّهُ
Allah
maraḍan
مَرَضًاۖ
hastalıklarını
walahum
وَلَهُمْ
onlara vardır
ʿadhābun
عَذَابٌ
bir azab
alīmun
أَلِيمٌۢ
acı
bimā
بِمَا
ötürü
kānū
كَانُوا۟
olduklarından
yakdhibūna
يَكْذِبُونَ
yalancı
Kalblerinde hastalık vardır, Allah hastalıklarını artırmıştır. Yalan söyleye geldikleri için onlara elem verici azab vardır. ([2] Bakara: 10)
Tefsir