Kuran-i Kerim Suresi Isra ayet 90
Qur'an Surah Al-Isra Verse 90
Isra [17]: 90 ~ TÜRKÇE - DİYANET KURAN MEALİ (Word by Word)
وَقَالُوْا لَنْ نُّؤْمِنَ لَكَ حَتّٰى تَفْجُرَ لَنَا مِنَ الْاَرْضِ يَنْۢبُوْعًاۙ (الإسراء : ١٧)
- waqālū
- وَقَالُوا۟
- And they say
- dediler ki
- lan nu'mina
- لَن نُّؤْمِنَ
- "Never we will believe
- inanmayız
- laka
- لَكَ
- in you
- sana
- ḥattā
- حَتَّىٰ
- until
- kadar
- tafjura
- تَفْجُرَ
- you cause to gush forth
- fışkırtıncaya
- lanā
- لَنَا
- for us
- bize
- mina l-arḍi
- مِنَ ٱلْأَرْضِ
- from the earth
- yeryüzünden
- yanbūʿan
- يَنۢبُوعًا
- a spring
- bir göze
Transliteration:
Wa qaaloo lan nu'mina laka hattaa tafjura lanaa minal ardi yamboo'aa(QS. al-ʾIsrāʾ:90)
English Sahih International:
And they say, "We will not believe you until you break open for us from the ground a spring (QS. Al-Isra, Ayah 90)
Diyanet Isleri:
Şöyle söylediler: "Bize, yerden kaynaklar fışkırtmadıkça sana inanmayacağız", (Isra, ayet 90)
Abdulbaki Gölpınarlı
Dediler ki: Bize yeryüzünden bir kaynak çıkarıp akıtmadıkça inanmayız sana.
Adem Uğur
Onlar: "Sen, dediler, bizim için yerden bir kaynak fışkırtmadıkça sana asla inanmayacağız."
Ali Bulaç
Dediler ki: "Bize yerden pınarlar fışkırtmadıkça sana kesinlikle inanmayız."
Ali Fikri Yavuz
(Kur’an’ın belâgat ve azameti karşısında âciz kalan müşrikler şöyle) dediler: “- Biz, sana, asla inanmayız; tâ ki bizim için şu yerden (Mekke’den) bir pınar akıtırsın.
Celal Yıldırım
(Sapık kâfirler) dediler ki: Mümkün değil sana inanmayız, tâ ki bize yerden kaynak (su) çıkarasın.
Diyanet Vakfı
Onlar: "Sen, dediler, bizim için yerden bir kaynak fışkırtmadıkça sana asla inanmayacağız."
Edip Yüksel
Dediler ki: "Yerden bize bir kaynak fışkırtmadıkça sana inanmayız."
Elmalılı Hamdi Yazır
Kâfirler şöyle dediler: "Sen, bizim için yerden suyu kesilmeyen bir kaynak fışkırtmadıkça sana asla inanmayacağız."
Fizilal-il Kuran
Bunlar dediler ki; «Bize yer altından pınarlar fışkırtmadıkça sana kesinlikle inanmayız.
Gültekin Onan
Dediler ki: "Bize yerden pınarlar fışkırtmadıkça (tefcürelena) sana kesinlikle / asla inanmayız."
Hasan Basri Çantay
«Biz, dediler, sana kat´iyyen inanmayız. Tâki bizim için şu yerden bir pınar akıtasın».
İbni Kesir
Dediler ki: Sen, bize yerden bir kaynak fışkırtıncaya kadar sana asla inanmayacağız.
İskender Ali Mihr
Ve dediler ki: “Sen, bize yerden bir memba (pınar) çıkarmadıkça (fışkırtmadıkça) sana asla inanmayız.”
Muhammed Esed
Nitekim, "Ey Muhammed, bize yerden gözeler fışkırtmadıkça sana inanmayacağız" diyorlar,
Muslim Shahin
Onlar: «Sen, dediler, bizim için yerden bir pınar fışkırtmadıkça sana asla inanmayacağız.»
Ömer Nasuhi Bilmen
Ve dediler ki: «Biz sana imân etmeyiz. Bize yerden suyu çok bir çeşme akıtıncaya kadar.»
Rowwad Translation Center
Yerden bize bir pınar fışkırtmadıkça asla sana iman etmeyeceğiz, demişlerdi.
Şaban Piriş
-Yerden bize bir pınar fışkırtmadıkça asla sana inanmayacağız, demişlerdi.
Shaban Britch
Yerden bize bir pınar fışkırtmadıkça asla sana inanmayacağız, demişlerdi.
Suat Yıldırım
Ve “Biz” dediler; “Sana asla inanmayacağız. Ta ki yerden bir pınar akıtasın.
Süleyman Ateş
Dediler ki: "Yerden bize bir göze fışkırtmadıkça sana inanmayız!"
Tefhim-ul Kuran
Dediler ki: «Bize yerden pınarlar fışkırtmadıkça sana kesinlikle inanmayız,»
Yaşar Nuri Öztürk
Dediler ki: "Bizim için yerden bir pınar fışkırtmadığın sürece sana asla inanmayacağız!"