Skip to content

Suresi Isra - Page: 4

Al-Isra

(al-ʾIsrāʾ)

31

وَلَا تَقْتُلُوْٓا اَوْلَادَكُمْ خَشْيَةَ اِمْلَاقٍۗ نَحْنُ نَرْزُقُهُمْ وَاِيَّاكُمْۗ اِنَّ قَتْلَهُمْ كَانَ خِطْـًٔا كَبِيْرًا ٣١

walā taqtulū
وَلَا تَقْتُلُوٓا۟
öldürmeyin
awlādakum
أَوْلَٰدَكُمْ
çocuklarınızı
khashyata
خَشْيَةَ
korkusuyla
im'lāqin
إِمْلَٰقٍۖ
fakirlik
naḥnu
نَّحْنُ
biz
narzuquhum
نَرْزُقُهُمْ
sizi de besliyoruz
wa-iyyākum
وَإِيَّاكُمْۚ
onları da
inna
إِنَّ
şüphesiz
qatlahum
قَتْلَهُمْ
onları öldürmek
kāna khiṭ'an
كَانَ خِطْـًٔا
günahtır
kabīran
كَبِيرًا
büyük
Çocuklarınızı yoksulluk korkusuyla öldürmeyin. Biz onlara da size de rızık veririz. Onları öldürmek, şüphesiz büyük bir günahtır. ([17] Isra: 31)
Tefsir
32

وَلَا تَقْرَبُوا الزِّنٰىٓ اِنَّهٗ كَانَ فَاحِشَةً ۗوَسَاۤءَ سَبِيْلًا ٣٢

walā
وَلَا
ve asla
taqrabū
تَقْرَبُوا۟
yaklaşmayın
l-zinā
ٱلزِّنَىٰٓۖ
zinaya
innahu
إِنَّهُۥ
çünkü o
kāna fāḥishatan
كَانَ فَٰحِشَةً
açık bir kötülüktür
wasāa
وَسَآءَ
ve çok kötü
sabīlan
سَبِيلًا
bir yoldur;
Sakın zinaya yaklaşmayın; doğrusu bu çirkindir, kötü bir yoldur. ([17] Isra: 32)
Tefsir
33

وَلَا تَقْتُلُوا النَّفْسَ الَّتِيْ حَرَّمَ اللّٰهُ اِلَّا بِالْحَقِّۗ وَمَنْ قُتِلَ مَظْلُوْمًا فَقَدْ جَعَلْنَا لِوَلِيِّهٖ سُلْطٰنًا فَلَا يُسْرِفْ فِّى الْقَتْلِۗ اِنَّهٗ كَانَ مَنْصُوْرًا ٣٣

walā
وَلَا
ve asla
taqtulū
تَقْتُلُوا۟
öldürmeyin
l-nafsa
ٱلنَّفْسَ
canı
allatī ḥarrama
ٱلَّتِى حَرَّمَ
haram kıldığı
l-lahu
ٱللَّهُ
Allah'ın
illā bil-ḥaqi
إِلَّا بِٱلْحَقِّۗ
haksız yere
waman
وَمَن
ve kim
qutila
قُتِلَ
öldürülürse
maẓlūman
مَظْلُومًا
haksızlıkla
faqad
فَقَدْ
muhakkak
jaʿalnā
جَعَلْنَا
vermişizdir
liwaliyyihi
لِوَلِيِّهِۦ
onun velisine
sul'ṭānan
سُلْطَٰنًا
bir yetki
falā
فَلَا
fakat
yus'rif
يُسْرِف
aşırı gitmesin
fī l-qatli
فِّى ٱلْقَتْلِۖ
öldürmede
innahu
إِنَّهُۥ
çünkü
kāna manṣūran
كَانَ مَنصُورًا
kendisine yardım edilmiştir
Allah'ın haram kıldığı cana haksız yere kıymayın. Haksız yere öldürülenin velisine bir yetki tanımışızdır. Artık o da öldürmekte aşırı gitmesin. Zira kendisi ne de olsa yardım görmüştür. ([17] Isra: 33)
Tefsir
34

وَلَا تَقْرَبُوْا مَالَ الْيَتِيْمِ اِلَّا بِالَّتِيْ هِيَ اَحْسَنُ حَتّٰى يَبْلُغَ اَشُدَّهٗۖ وَاَوْفُوْا بِالْعَهْدِۖ اِنَّ الْعَهْدَ كَانَ مَسْـُٔوْلًا ٣٤

walā
وَلَا
ve asla
taqrabū
تَقْرَبُوا۟
yaklaşmayın
māla
مَالَ
malına
l-yatīmi
ٱلْيَتِيمِ
yetimin
illā
إِلَّا
dışında
bi-allatī hiya
بِٱلَّتِى هِىَ
o
aḥsanu
أَحْسَنُ
en güzel tarz
ḥattā
حَتَّىٰ
kadar
yablugha
يَبْلُغَ
erginlik çağına
ashuddahu
أَشُدَّهُۥۚ
erişinceye
wa-awfū
وَأَوْفُوا۟
ve yerine getirin
bil-ʿahdi
بِٱلْعَهْدِۖ
ahdi
inna
إِنَّ
çünkü
l-ʿahda
ٱلْعَهْدَ
ahd'den
kāna masūlan
كَانَ مَسْـُٔولًا
sorulacaktır
Yetimin malına ergin çağa ulaşana kadar en güzel şeklin dışında yaklaşmayın. Ahdi de yerine getirin, doğrusu verilen ahidde sorumluluk vardır. ([17] Isra: 34)
Tefsir
35

وَاَوْفُوا الْكَيْلَ اِذَا كِلْتُمْ وَزِنُوْا بِالْقِسْطَاسِ الْمُسْتَقِيْمِۗ ذٰلِكَ خَيْرٌ وَّاَحْسَنُ تَأْوِيْلًا ٣٥

wa-awfū
وَأَوْفُوا۟
tam yapın
l-kayla
ٱلْكَيْلَ
ölçüyü
idhā
إِذَا
zaman
kil'tum
كِلْتُمْ
ölçtüğünüz
wazinū
وَزِنُوا۟
tartın
bil-qis'ṭāsi
بِٱلْقِسْطَاسِ
terazi ile
l-mus'taqīmi
ٱلْمُسْتَقِيمِۚ
doğru
dhālika
ذَٰلِكَ
bu
khayrun
خَيْرٌ
daha iyidir
wa-aḥsanu
وَأَحْسَنُ
ve daha güzeldir
tawīlan
تَأْوِيلًا
sonuç bakımından
Bir şeyi ölçtüğünüz zaman, ölçüyü tam tutun, doğru teraziyle tartın. Böyle yapmak, sonuç itibariyle daha güzel ve daha iyidir. ([17] Isra: 35)
Tefsir
36

وَلَا تَقْفُ مَا لَيْسَ لَكَ بِهٖ عِلْمٌ ۗاِنَّ السَّمْعَ وَالْبَصَرَ وَالْفُؤَادَ كُلُّ اُولٰۤىِٕكَ كَانَ عَنْهُ مَسْـُٔوْلًا ٣٦

walā
وَلَا
ve
taqfu
تَقْفُ
ardına düşme
مَا
şeyin
laysa
لَيْسَ
olmayan
laka
لَكَ
senin
bihi
بِهِۦ
hakkında
ʿil'mun
عِلْمٌۚ
bilgin
inna
إِنَّ
çünkü
l-samʿa
ٱلسَّمْعَ
kulak
wal-baṣara
وَٱلْبَصَرَ
ve göz
wal-fuāda
وَٱلْفُؤَادَ
ve gönül
kullu
كُلُّ
hepsi
ulāika
أُو۟لَٰٓئِكَ
bunların
kāna ʿanhu
كَانَ عَنْهُ
o(yaptığı)ndan
masūlan
مَسْـُٔولًا
sorumludur
Bilmediğin şeyin ardına düşme; doğrusu kulak, göz ve kalp, bunların hepsi o şeyden sorumlu olur. ([17] Isra: 36)
Tefsir
37

وَلَا تَمْشِ فِى الْاَرْضِ مَرَحًاۚ اِنَّكَ لَنْ تَخْرِقَ الْاَرْضَ وَلَنْ تَبْلُغَ الْجِبَالَ طُوْلًا ٣٧

walā
وَلَا
ve
tamshi
تَمْشِ
yürüme
fī l-arḍi
فِى ٱلْأَرْضِ
yeryüzünde
maraḥan
مَرَحًاۖ
kabara kabara
innaka
إِنَّكَ
çünkü sen
lan takhriqa
لَن تَخْرِقَ
yırtamazsın
l-arḍa
ٱلْأَرْضَ
yeri
walan
وَلَن
ve
tablugha
تَبْلُغَ
erişemezsin
l-jibāla
ٱلْجِبَالَ
dağlara
ṭūlan
طُولًا
boyca
Yeryüzünde böbürlenerek yürüme, çünkü sen ne yeri delebilir ve ne de boyca dağlara ulaşabilirsin. ([17] Isra: 37)
Tefsir
38

كُلُّ ذٰلِكَ كَانَ سَيِّئُهٗ عِنْدَ رَبِّكَ مَكْرُوْهًا ٣٨

kullu
كُلُّ
hepsi
dhālika
ذَٰلِكَ
bunların
kāna
كَانَ
olandır
sayyi-uhu
سَيِّئُهُۥ
kötü
ʿinda
عِندَ
katında
rabbika
رَبِّكَ
Rabbinin
makrūhan
مَكْرُوهًا
hoş görülmeyen şeylerdir
Rabbinin katında bunların hepsi beğenilmeyen kötü şeylerdir. ([17] Isra: 38)
Tefsir
39

ذٰلِكَ مِمَّآ اَوْحٰٓى اِلَيْكَ رَبُّكَ مِنَ الْحِكْمَةِۗ وَلَا تَجْعَلْ مَعَ اللّٰهِ اِلٰهًا اٰخَرَ فَتُلْقٰى فِيْ جَهَنَّمَ مَلُوْمًا مَّدْحُوْرًا ٣٩

dhālika
ذَٰلِكَ
şunlar
mimmā
مِمَّآ
şeyndendir
awḥā
أَوْحَىٰٓ
vahyettiği
ilayka
إِلَيْكَ
sana
rabbuka
رَبُّكَ
Rabbinin
mina l-ḥik'mati
مِنَ ٱلْحِكْمَةِۗ
Hikmetten
walā tajʿal
وَلَا تَجْعَلْ
edinme
maʿa
مَعَ
ile bereber
l-lahi
ٱللَّهِ
Allah
ilāhan
إِلَٰهًا
tanrı
ākhara
ءَاخَرَ
başka
fatul'qā
فَتُلْقَىٰ
sonra atılırsın
fī jahannama
فِى جَهَنَّمَ
cehenneme
malūman
مَلُومًا
kınanmış olarak
madḥūran
مَّدْحُورًا
uzaklaştırılmış olarak
Bunlar Rabbinin sana bildirdiği hikmetlerdir. Sakın Allah'la beraber başka tanrı edinme. Yoksa yerilmiş ve kovulmuş olarak cehenneme atılırsın. ([17] Isra: 39)
Tefsir
40

اَفَاَصْفٰىكُمْ رَبُّكُمْ بِالْبَنِيْنَ وَاتَّخَذَ مِنَ الْمَلٰۤىِٕكَةِ اِنَاثًاۗ اِنَّكُمْ لَتَقُوْلُوْنَ قَوْلًا عَظِيْمًا ࣖ ٤٠

afa-aṣfākum
أَفَأَصْفَىٰكُمْ
size seçti (öyle) mi?'
rabbukum
رَبُّكُم
Rabbiniz
bil-banīna
بِٱلْبَنِينَ
oğulları
wa-ittakhadha
وَٱتَّخَذَ
ve edindi (kendisine)
mina l-malāikati
مِنَ ٱلْمَلَٰٓئِكَةِ
meleklerden
ināthan
إِنَٰثًاۚ
kadınlar
innakum
إِنَّكُمْ
gerçekten siz
lataqūlūna
لَتَقُولُونَ
söylüyorsunuz
qawlan
قَوْلًا
bir söz
ʿaẓīman
عَظِيمًا
büyük (çok tehlikeli)
Rabbiniz oğulları size ayırdı, seçti de kendisi için kız olarak melekleri mi edindi? Doğrusu siz büyük söz söylüyorsunuz. ([17] Isra: 40)
Tefsir