Kuran-i Kerim Suresi Nahl ayet 37
Qur'an Surah An-Nahl Verse 37
Nahl [16]: 37 ~ TÜRKÇE - DİYANET KURAN MEALİ (Word by Word)
اِنْ تَحْرِصْ عَلٰى هُدٰىهُمْ فَاِنَّ اللّٰهَ لَا يَهْدِيْ مَنْ يُّضِلُّ وَمَا لَهُمْ مِّنْ نّٰصِرِيْنَ (النحل : ١٦)
- in
- إِن
- If
- şayet
- taḥriṣ
- تَحْرِصْ
- you desire
- ne kadar istesen de
- ʿalā hudāhum
- عَلَىٰ هُدَىٰهُمْ
- [for] their guidance
- onların yola gelmelerini
- fa-inna
- فَإِنَّ
- then indeed
- kuşkusuz
- l-laha
- ٱللَّهَ
- Allah
- Allah
- lā yahdī
- لَا يَهْدِى
- (will) not guide
- yola getirmez
- man
- مَن
- whom
- kimseyi
- yuḍillu
- يُضِلُّۖ
- He lets go astray
- şaşırttığı
- wamā
- وَمَا
- and not (are)
- ve olmaz
- lahum
- لَهُم
- for them
- onların
- min
- مِّن
- any
- hiçbir
- nāṣirīna
- نَّٰصِرِينَ
- helpers
- yardımcıları
Transliteration:
In tahris 'alaa hudaahum fa innal laaha laa yahdee mai yudillu wa maa lahum min naasireen(QS. an-Naḥl:37)
English Sahih International:
[Even] if you should strive for their guidance, [O Muhammad], indeed, Allah does not guide those He sends astray, and they will have no helpers. (QS. An-Nahl, Ayah 37)
Diyanet Isleri:
Onların doğru yolda olmalarına ne kadar özensen, yine de Allah, saptırdığını doğru yola iletmez. Onların yardımcıları da olmaz. (Nahl, ayet 37)
Abdulbaki Gölpınarlı
Onları doğru yola sevketmek için üstlerine düştükçe düşsen de şüphe yok ki Allah, sapıklığı kabul edeni doğru yola getirmez ve onlara bir tek yardımcı da yoktur.
Adem Uğur
(Resûlüm!) Sen, onların hidayete ermelerine çok düşkünlük göstersen de bil ki Allah, saptırdığı kimseyi (dilemezse) hidayete erdirmez. Onların yardımcıları da yoktur.
Ali Bulaç
Sen, onların hidayet bulmalarını ne kadar tutkuyla istesen de, Allah, şüphesiz saptırdığına hidayet vermez, onlar için yardım edecek yoktur.
Ali Fikri Yavuz
(Ey Rasûlüm) sen, o kâfirlerin hidayet bulmalarına çok istekli isen (de çare yok), her halde Allah dalâlette bırakacağı kimselere hidayet vermez. Onların hiç bir yardımcısı da yoktur.
Celal Yıldırım
Sen onların doğru yola erişmelerini ne kadar çok arzu etsen, yine de Allah saptıracağını doğru yola iletmez ve onlara yardımcılar da yoktur.
Diyanet Vakfı
(Resulüm!) Sen, onların hidayete ermelerine çok düşkünlük göstersen de bil ki Allah, saptırdığı kimseyi (dilemezse) hidayete erdirmez. Onların yardımcıları da yoktur.
Edip Yüksel
Doğruyu bulmaları için ne kadar uğraşsan da, ALLAH saptırdığını doğruya ulaştırmaz. Onların bir yardımcısı da olmaz.
Elmalılı Hamdi Yazır
(Ey Muhammed!) Sen o kâfirlerin hidayete ermelerini ne kadar istesen de Allah, saptırdığı kimseyi hidayete erdirmez. Onların hiçbir yardımcısı da yoktur.
Fizilal-il Kuran
Ey Muhammed, sen onların doğru yola gelmelerini ne kadar ısrarla istesen de Allah, saptırdığı kimseleri kesinlikle doğru yola iletmez. Onlar hiçbir yardımcı bulamazlar.
Gültekin Onan
Sen, onların hidayet bulmalarını ne kadar tutkuyla istesen de, Tanrı, şüphesiz saptırdığına hidayet vermez, onlar için yardım edecek yoktur.
Hasan Basri Çantay
(Habîbim) sen onların hidâyet bulmalarına (ne kadar) hırs göstersen şübhe yok ki Allah dalâletde bırakacağı kimselere (bu) hidâyet (i) nasıyb etmez. Onların (azâblarını önleyecek) bir yardımcıları da yokdur.
İbni Kesir
Onların hidayeti bulmalarına ne kadar hırs göstersen; muhakkak ki Allah dalalete sapanı hidayete erdirmez. Ve onların yardımcıları da yoktur.
İskender Ali Mihr
Sen, onların hidayete ermesini çok istemene rağmen muhakkak ki Allah, dalâlette bıraktığı kimseyi (onlar Allah´a ulaşmayı dilemedikçe) hidayete erdirmez. Ve onlar için bir yardımcı da yoktur.
Muhammed Esed
İmdi, sen (o hakkı inkarda ısrarlı olanların) doğru yola erişmelerini tutkuyla istesen de, (bil ki,) Allah, sapıklık içinde kalmalarına hükmettiği kimseleri doğru yola eriştirmez; ve böyleleri (Kıyamet Günü´nde) kendilerine yardımcı da bulamayacaklardır.
Muslim Shahin
(Rasûlüm!) Sen, onların hidayete ermelerine çok düşkünlük göstersen de bil ki Allah, saptırdığı kimseyi (dilemezse) hidayete erdirmez. Onların yardımcıları da yoktur.
Ömer Nasuhi Bilmen
Sen onların hidâyet bulmalarına haris olsan da (faidesizdir). Çünkü Allah Teâlâ dalâlete düşürdüğüne hidâyet etmez ve onlar için yardımcılardan bir kimse de yoktur.
Rowwad Translation Center
Sen, onların doğru yola erişmelerini ne kadar çok istesen de Allah saptırdığı kimselere hidayet etmez. Onların hiçbir yardımcıları da yoktur.
Şaban Piriş
Sen, onların doğru yola girmelerini çok arzu etsen de Allah saptırıcılara yol göstermez. Onların hiç bir yardımcısı da yoktur.
Shaban Britch
Sen, onların hidayeti için çok arzu etsen de Allah saptırdığı kimseye hidayet etmez. Onların hiç bir yardımcıları da yoktur.
Suat Yıldırım
Sen onların hidâyete gelmelerine ne kadar düşkün olsan da, şunu bil ki: Allah dalâlette bıraktığı kimselere hidâyet vermez. Onlara yardım eden de bulunmaz. [5,41, 11,34; 7,186; 10,96-97]
Süleyman Ateş
(Ey Muhammed) Sen onların yola gelmelerini ne kadar istesen de Allah şaşırttığını yola getirmez ve onların yardımcıları da olmaz!
Tefhim-ul Kuran
Sen, onların hidayet bulmalarını ne kadar tutkuyla istesen de, Allah, şüphesiz saptırdığına hidayet vermez, onlar için yardım edecek yoktur.
Yaşar Nuri Öztürk
Sen onların iyiye ve doğruya ulaşmalarını tutkuyla istesen de Allah, saptırdığına yol göstermez. Hiçbir yardımcıları da olmaz onların.