Kuran-i Kerim Suresi Nahl ayet 103
Qur'an Surah An-Nahl Verse 103
Nahl [16]: 103 ~ TÜRKÇE - DİYANET KURAN MEALİ (Word by Word)
وَلَقَدْ نَعْلَمُ اَنَّهُمْ يَقُوْلُوْنَ اِنَّمَا يُعَلِّمُهٗ بَشَرٌۗ لِسَانُ الَّذِيْ يُلْحِدُوْنَ اِلَيْهِ اَعْجَمِيٌّ وَّهٰذَا لِسَانٌ عَرَبِيٌّ مُّبِيْنٌ (النحل : ١٦)
- walaqad
- وَلَقَدْ
- And certainly
- ve elbette
- naʿlamu
- نَعْلَمُ
- We know
- biliyoruz
- annahum
- أَنَّهُمْ
- that they
- onların
- yaqūlūna
- يَقُولُونَ
- say
- dediklerini
- innamā
- إِنَّمَا
- "Only
- muhakkak
- yuʿallimuhu
- يُعَلِّمُهُۥ
- teaches him
- ona öğretiyor
- basharun
- بَشَرٌۗ
- a human being"
- bir insan
- lisānu
- لِّسَانُ
- (The) tongue
- dili
- alladhī
- ٱلَّذِى
- (of) the one
- şahsın
- yul'ḥidūna
- يُلْحِدُونَ
- they refer
- nisbet ettikleri
- ilayhi
- إِلَيْهِ
- to him
- ona
- aʿjamiyyun
- أَعْجَمِىٌّ
- (is) foreign
- a'cemi (yabancıdır)
- wahādhā
- وَهَٰذَا
- while this
- bu ise
- lisānun
- لِسَانٌ
- (is) a language
- bir dildir
- ʿarabiyyun
- عَرَبِىٌّ
- Arabic
- Arapça
- mubīnun
- مُّبِينٌ
- clear
- apaçık
Transliteration:
Wa laqad na'lamu annahum yaqooloona innamaa yu'allimuhoo bashar; lisaanul lazee yulhidoona ilaihi a'ja miyyunw wa haaza lisaanun 'Arabiyyum mubeen(QS. an-Naḥl:103)
English Sahih International:
And We certainly know that they say, "It is only a human being who teaches him [i.e., the Prophet (^)]." The tongue of the one they refer to is foreign, and this [recitation, i.e., Quran] is [in] a clear Arabic language. (QS. An-Nahl, Ayah 103)
Diyanet Isleri:
And olsun ki: "Ona elbette bir insan öğretiyor" dediklerini biliyoruz. Kast ettikleri kimsenin dili yabancıdır, Kuran ise fasih Arapça'dır. (Nahl, ayet 103)
Abdulbaki Gölpınarlı
Andolsun ki biz biliyoruz, onlar, bunu ona ancak birisi öğretmede diyorlar. Bellettiğini sandıkları adam, yabancıdır, Arapçayı doğru düzen konuşamaz, bu Kur'an'sa, apaçık Arap diliyle.
Adem Uğur
Şüphesiz biz onların: "Kur´an´ı ona ancak bir insan öğretiyor" dediklerini biliyoruz. Kendisine nisbet ettikleri şahsın dili yabancıdır. Halbuki bu (Kur´an) apaçık bir Arapçadır.
Ali Bulaç
Andolsun ki Biz, onların: "Bunu kendisine ancak bir beşer öğretmektedir" dediklerini biliyoruz. Saparak kendisine yöneldikleri (kimse)nin dili a'cemidir, bu ise açıkça Arapça olan bir dildir.
Ali Fikri Yavuz
Gerçekten biliyoruz ki, kâfirler: “- Kur’an’ı muhakkak surette (Peygambere, ara sıra görüşüp konuştuğu Rûm’lardan hristiyan) bir insan öğretiyor.” diyorlar. Peygambere öğretiyor zannında bulundukları kimsenin dili yabancıdır; bu Kur’an ise, açık Arapçadır.
Celal Yıldırım
And olsun ki, onların, «Ona (Muhammed´e) ancak bir insan öğretiyor» dediklerini biliyoruz. O işaret ettikleri kimsenin dili (olsa olsa) fasîh ve açık Arapça değildir. Bu Kur´ân ise çok açık ve fasih bir Arapça´dır,
Diyanet Vakfı
Şüphesiz biz onların: "Kur'an'ı ona ancak bir insan öğretiyor" dediklerini biliyoruz. Kendisine nisbet ettikleri şahsın dili yabancıdır. Halbuki bu (Kur'an) apaçık bir Arapçadır.
Edip Yüksel
"Ona bir insan öğretiyor" biçimindeki sözlerini elbette biliyoruz. Amaçladıkları kişinin dili yabancıdır, bu ise apaçık Arapça bir dildir.
Elmalılı Hamdi Yazır
Muhakkak biliyoruz ki kâfirler: "Kur'ân'ı Muhammed'e bir insan öğretiyor" diyorlar. Peygambere öğretiyor zannında bulundukları kimsenin dili yabancıdır. Bu Kur'ân ise apaçık bir Arapçadır.
Fizilal-il Kuran
Onların «Bu Kur´an´ı, Muhammed´e biri öğretiyor» dediklerini kesinlikle biliyoruz. Bu asılsız yakıştırmayı ileri sürerken kastettikleri kişinin dili yabancıdır, Arapça değildir; oysa Kur´an´ın dili fasih bir Arapça´dır.
Gültekin Onan
Andolsun ki biz onların: "Bunu kendisine ancak bir beşer öğretmektedir" dediklerini biliyoruz. Saparak kendisine yöneldikleri (kimse)nin dili acemidir, bu ise açıkça Arapça olan bir dildir.
Hasan Basri Çantay
Andolsun ki biz onların: «Bunu mutlakaa bir beşer öğretiyor» diyeceklerini biliyoruz. Hakdan sapmak suretiyle kendisine nisbet edecekleri (o mefruz kimse) nin lisânı (olsa olsa) a´cemî (olabilir. Arabî değil). Bu (Kur´anın dili) ise (bütün fesaahat ve belâğati ile) apaçık Arabca bir dildir.
İbni Kesir
Andolsun ki; ona mutlaka bir insan öğretiyor, dediklerini biliyoruz. Kasdettikleri kişinin dili yabancıdır. Kur´an ise apaçık arapçadır.
İskender Ali Mihr
Ve andolsun ki Biz, onların: “Fakat O´nu (Kur´ân-ı Kerim´i), ona şüphesiz bir beşer (insan) öğretiyor.” dediğini biliyoruz. Ona isnad ettikleri kişinin lisanı acemidir (Arapça değildir). Bu (Kur´ân-ı Kerim) lisanı ise apaçık Arapça´dır.
Muhammed Esed
Hiç kuşkusuz onların, "Ona (bütün) bunları mutlaka bir insan öğretiyor!" dediklerini pekala biliyoruz. Oysa, onların karalamak amacıyla ima ettikleri kimsenin dili bütünüyle yabancı bir dil olduğu halde, bu mesaj (hem kendisi) açık olan, (hem de gerçeğin özünü) apaçık gösteren Arapça bir söylemdir.
Muslim Shahin
Şüphesiz biz onların: «Kur'an’ı ona ancak bir insan öğretiyor» dediklerini biliyoruz. (Oysa müşriklerin, Muhammed'in kendisinden öğrendiğini iddia edip Kendisine nispet ettikleri şahsın dili yabancıdır. Halbuki bu (Kur'an) apaçık (fasih) bir Arapçadır.
Ömer Nasuhi Bilmen
Ve muhakkak biliyoruz, onlar derler ki, «O´nu şüphe yok bir beşer öğretiyor.» Kendisine nisbet ettikleri şahsın lisanı Acemidir, bu ise pek açık bildiren bir lisan-ı Arabîdir.
Rowwad Translation Center
Andolsun ki biz onların, “Kur’an’ı ona bir insan öğretiyor” dediklerini biliyoruz. Kendisine nisbet ettikleri şahsın dili yabancıdır. Bu Kur’an ise gayet açık bir Arapça’dır.
Şaban Piriş
Onların, “Muhammed’e bir insan öğretiyor” dediklerini elbette biliyoruz. Kastettikleri kimsenin dili yabancıdır. Kur’an ise apaçık Arapça´dır.
Shaban Britch
Onların, “(Kur'an'ı) O'na ancak bir insan öğretiyor” dediklerini elbette biliyoruz. Kastettikleri kimsenin dili yabancıdır. Kur’an ise apaçık Arapça'dır.
Suat Yıldırım
Biz onların, Peygamber hakkında: “Mutlaka ona öğreten bir insan vardır!” dediklerini pek iyi biliyoruz.Hakikatten uzaklaşarak tahminle kendisine yöneldikleri şahsın dili, yabancı bir dildir, halbuki bu Kur'ân, açık bir Arapça ifadedir.
Süleyman Ateş
Biz onların, "Ona bir insan öğretiyor!" dediklerini biliyoruz. Hak'tan saparak kendisine yöneldikleri adamın dili a'cemi (yabancıdır, açık değildir), bu ise apaçık Arapça bir dildir.
Tefhim-ul Kuran
Andolsun ki biz, onların: «Bunu ancak kendisine bir beşer öğretmektedir» dediklerini biliyoruz. Saparak kendisine yöneldikleri (kimse) nin dili a´cemidir, bu ise açıkça Arapça olan bir dildir.
Yaşar Nuri Öztürk
Yemin olsun ki, biz, onların, "Kur'an'ı ona bir insan öğretiyor" demekte olduklarını biliyoruz. Nispet etmeye uğraştıkları adamın dili yabancıdır. Oysaki bu, apaçık Arapça bir dildir.