Skip to content

Kuran-i Kerim Suresi Nahl ayet 101

Qur'an Surah An-Nahl Verse 101

Nahl [16]: 101 ~ TÜRKÇE - DİYANET KURAN MEALİ (Word by Word)

وَاِذَا بَدَّلْنَآ اٰيَةً مَّكَانَ اٰيَةٍ ۙوَّاللّٰهُ اَعْلَمُ بِمَا يُنَزِّلُ قَالُوْٓا اِنَّمَآ اَنْتَ مُفْتَرٍۗ بَلْ اَكْثَرُهُمْ لَا يَعْلَمُوْنَ (النحل : ١٦)

wa-idhā
وَإِذَا
And when
ve zaman
baddalnā
بَدَّلْنَآ
We substitute
değiştirdiğimiz
āyatan
ءَايَةً
a Verse
bir ayeti
makāna
مَّكَانَ
(in) place
yerine
āyatin
ءَايَةٍۙ
(of) a Verse
bir ayet
wal-lahu
وَٱللَّهُ
and Allah -
ve Allah
aʿlamu
أَعْلَمُ
(is) most knowing
bilirken
bimā
بِمَا
of what
ne
yunazzilu
يُنَزِّلُ
He sends down
indirdiğini
qālū
قَالُوٓا۟
they say
derler
innamā
إِنَّمَآ
"Only
şüphesiz
anta
أَنتَ
you
sen
muf'tarin
مُفْتَرٍۭۚ
(are) an inventor"
iftira ediyorsun
bal
بَلْ
Nay
hayır
aktharuhum
أَكْثَرُهُمْ
most of them
onların çokları
lā yaʿlamūna
لَا يَعْلَمُونَ
(do) not know
bilmiyorlar

Transliteration:

Wa izaa baddalnaaa Aayatam makaana Aayatinw wal laahu a'lamu bimaa yunazzilu qaalooo innamaa anta muftar; bal aksaruhum laa ya'lamoon (QS. an-Naḥl:101)

English Sahih International:

And when We substitute a verse in place of a verse – and Allah is most knowing of what He sends down – they say, "You, [O Muhammad], are but an inventor [of lies]." But most of them do not know. (QS. An-Nahl, Ayah 101)

Diyanet Isleri:

Bir ayetin yerini başka bir ayetle değiştirdiğimizde, ki Allah ne indirdiğini gayet iyi bilir onlar, "Sen sadece uyduruyorsun" derler. Hayır, öyle değildir, ama onların çoğu bunu bilmezler. (Nahl, ayet 101)

Abdulbaki Gölpınarlı

Bir ayeti, başka bir ayetin yerine koyup hükmünü değiştirdik mi, Allah neyi indireceğini daha iyi bildiği halde, sen derler, ancak bir iftiracısın; halbuki onların çoğu bilmez.

Adem Uğur

Biz bir âyetin yerine başka bir âyeti getirdiğimiz zaman -ki Allah, neyi indireceğini çok iyi bilir- "Sen ancak bir iftiracısın" dediler. Hayır; onların çoğu bilmezler.

Ali Bulaç

Biz bir ayeti, bir (başka) ayetin yeriyle değiştirdiğimiz zaman, -Allah neyi indirdiğini daha iyi bilir.- “Sen yalnızca iftira edicisin" dediler. Hayır, onların çoğu bilmezler.

Ali Fikri Yavuz

Biz, bir âyetin yerine, bir âyeti değiştirip getirdiğimiz zaman (önceki âyetin hükmünü kaldırdığımız vakit) Allah ne indirdiğini pek iyi bilmişken, kâfirler dediler ki: “- Sen, ancak bir iftiracısın.” Hayır, onların çoğu Kur’ân’ın hakikatını ve hüküm değiştirmenin faydasını bilmezler.

Celal Yıldırım

Biz bir âyeti başka bir âyetin yerine koyup değiştirdiğimizde —ki Allah indireceğini daha iyi bilir— onlar, sen ancak uyduruyorsun, derler. Hayır, onların çoğu (hakikati) bilmezler.

Diyanet Vakfı

Biz bir ayetin yerine başka bir ayeti getirdiğimiz zaman -ki Allah, neyi indireceğini çok iyi bilir- "Sen ancak bir iftiracısın" dediler. Hayır; onların çoğu bilmezler.

Edip Yüksel

Biz bir delilin yerine bir başka delili getirdiğimiz zaman ki ALLAH neyi indirdiğini iyi bilir "Sen, ancak bir iftiracısın!," derler. Gerçekten çokları bilmiyor.

Elmalılı Hamdi Yazır

Biz bir âyeti değiştirip yerine başka bir âyet getirdiğimiz zaman Allah ne indirdiğini pek iyi bilmiş iken kâfirler Peygambere: "Sen, ancak bir iftiracısın" dediler. Hayır öyle değil; onların çoğu bilmezler.

Fizilal-il Kuran

Biz herhangi bir ayeti başka bir ayetle değiştirdiğimiz zaman kâfirler sana «Sen bunu yalandan uyduruyorsun» derler. Oysa Allah kullarına ne mesaj indireceğini herkesden iyi bilir. Aslında onların çoğu gerçeği bilmiyorlar.

Gültekin Onan

Biz bir ayeti, bir (başka) ayetin yeriyle değiştirdiğimiz zaman, Tanrı neyi indirdiğini daha iyi bilir... "Sen yalnızca iftira edicisin" dediler. Hayır onların çoğu bilmezler.

Hasan Basri Çantay

Biz bir âyeti diğer bir âyetin yerine (bunu nesh ederek) getirdiğimiz vakit — ki Allah neyi indireceğini çok iyi bilendir — dediler ki: «Sen ancak bir iftiracısın». Hayır, onların pek çoğu bilmezler.

İbni Kesir

Biz, bir ayetin yerine başka bir ayet getirdiğimiz zaman; Allah ne indirdiğini gayet iyi bilirken, onlar: Sen sadece uyduruyorsun, derler. Hayır onların çoğu bunu bilmezler.

İskender Ali Mihr

Biz, bir âyeti değiştirerek (onun) yerine başka bir âyet getirdiğimiz zaman: “Allah neyi indireceğini bildiğine göre sen sadece bir müfterisin (iftira edensin).” dediler. Hayır, onların çoğu bilmiyorlar.

Muhammed Esed

Biz bir ayetin yerine bir başka ayeti getirdiğimizde -ki Allah adım adım ne indirdiğini bütünüyle bilmektedir- (hakkı inkar edenler), "Sen sadece uyduruyorsun!" derler. Oysa onların çoğu bilmeyen, anlamayan kimselerdir!

Muslim Shahin

Biz, bir âyetle bir âyetin yerini değiştirdiğimiz zaman ki Allah, neyi indireceğini çok iyi bilir «Sen ancak bir iftiracısın» dediler. Hayır; onların çoğu bilmezler.

Ömer Nasuhi Bilmen

Ve Biz bir âyeti bir âyetin yerine tebdîl edince, Allah ise indirdiğine pek ziyâde alîmdir. Dediler ki: «Sen şüphesiz bir iftiracısın.» Hayır. Onların ekserisi bilmezler.

Rowwad Translation Center

Biz bir âyeti değiştirip yerine başka bir âyet getirdiğimiz zaman -ki Allah, neyi indireceğini gayet iyi bilir- onlar Peygamber’e, “Sen ancak uyduruyorsun” derler. Hayır! Onların çoğu bilmezler.

Şaban Piriş

Bir ayetin yerini başka bir ayetle değiştirdiğimiz zaman -ki Allah ne indirdiğini çok iyi bilir- şöyle derler: “sen ancak uyduruyorsun.” Hayır, onların çoğu bilmiyorlar.

Shaban Britch

Bir ayeti başka bir ayetin yerine getirip değiştirdiğimiz zaman -ki Allah, neyi indireceğini çok iyi bilir- “Sen ancak iftiracısın" dediler. Hayır, onların çoğu bilmiyorlar.

Suat Yıldırım

Biz bir âyetin yerine onun hükmünü neshedecek başka bir âyet getirdiğimiz zaman -ki Allah göndereceği âyetleri pek iyi bilmektedir- onlar: “Sen iftiracının tekisin!” dediler.Hayır, hiç de öyle değil! Onların çoğu işin gerçeğini bilmiyorlar.

Süleyman Ateş

Biz bir ayetin yerine başka bir ayet getirdiğimiz zaman, ĞAllah ne indirdiğini bilirkenĞ "Sen (Allah'a) iftira ediyorsun (bu sözleri kendin uydurup Allah'ın üstüne atıyorsun)" derler. Hayır, onların çokları bilmiyorlar.

Tefhim-ul Kuran

Biz bir ayeti, bir (başka) ayetin yeriyle değiştirdiğimiz zaman, -Allah neyi indirdiğini daha iyi bilmektedir- «Sen yalnızca iftira edicisin» dediler. Hayır, onların çoğu bilmezler.

Yaşar Nuri Öztürk

Biz bir ayeti, bir başka ayetin yerine koyduğumuzda -ki Allah neyi indirmekte olduğunu daha iyi bilir- şöyle derler: "Sen düpedüz bir iftiracısın." Hayır, öyle değil. Bunların çokları bilmiyorlar.