Kuran-i Kerim Suresi Hicr ayet 13
Qur'an Surah Al-Hijr Verse 13
Hicr [15]: 13 ~ TÜRKÇE - DİYANET KURAN MEALİ (Word by Word)
لَا يُؤْمِنُوْنَ بِهٖ وَقَدْ خَلَتْ سُنَّةُ الْاَوَّلِيْنَ (الحجر : ١٥)
- lā yu'minūna
- لَا يُؤْمِنُونَ
- Not they believe
- inanmazlar
- bihi
- بِهِۦۖ
- in it
- ona
- waqad
- وَقَدْ
- and verily
- elbette
- khalat
- خَلَتْ
- have passed
- geçtiği halde
- sunnatu
- سُنَّةُ
- the way(s)
- sünneti
- l-awalīna
- ٱلْأَوَّلِينَ
- (of) the former (people)
- öncekilerin
Transliteration:
Laa yu'minoona bihee wa qad khalat sunnatul awwaleen(QS. al-Ḥijr:13)
English Sahih International:
They will not believe in it, while there has already occurred the precedent of the former peoples. (QS. Al-Hijr, Ayah 13)
Diyanet Isleri:
Aynı şekilde biz de Kitap'ı suçluların kalblerine sokarız, ama ona yine de inanmazlar. Oysa kendilerinden öncekilerin uğradıkları meydandadır. (Hicr, ayet 13)
Abdulbaki Gölpınarlı
Gene ona inanmazlar ve gerçekten, eskilerin yoluyoradamı da böylece olup bitmiş, onlar da bu yüzden azaba uğrayıp gitmiştir.
Adem Uğur
Öncekilerin başına gelenlerden ders almaları gerekirken onlar hala buna (Kur´an´a) inanmıyorlar.
Ali Bulaç
Onlar ona (indirilen kitaba) inanmazlar, oysaki evvelkilerin sünneti geçmiştir.
Ali Fikri Yavuz
Kur’ân’a iman etmezler, halbuki, evvelki inkârcılar hakkında Allah’ın sünneti (onlara yaptığı azâp hali) geçmiştir. (İbret için önlerinde duruyor).
Celal Yıldırım
Kur´ân´a inanmazlar. Halbuki öncekilerin (bu yüzden başlarına) bir sünnet (ilâhî hüküm) de gelip geçmiştir, (misâli vardır).
Diyanet Vakfı
Öncekilerin başına gelenlerden ders almaları gerekirken onlar hala buna (Kur'an'a) inanmıyorlar.
Edip Yüksel
Nitekim, ona inanmazlar. Kendilerinden öncekilerin sünneti (adeti) de böyleydi.
Elmalılı Hamdi Yazır
Kur'âna iman etmezler, halbuki öncekilerin sünneti (inanmadıkları için başlarına gelenler) gelip geçmiştir.
Fizilal-il Kuran
Onlar Kur´an´a inanmazlar. Oysa daha önceki yoldaşları hakkında ilahi kanun işlemişti.
Gültekin Onan
Onlar ona (indirilen kitaba) inanmazlar, oysa ki öncekilerin sünneti geçmiştir.
Hasan Basri Çantay
(Kendilerinden) evvelkilerin (İmansızlıkları ve istihzaları yüzünden ma´ruz kaldıkları felâketler ma´lûm iken ve o gibiler hakkında ilâhî bir) sünnet (ve kanun) da geçmişken yine onlar buna (bu Kur´ana, bu peygambere) inanmazlar.
İbni Kesir
Kendilerinden öncekilerin uğradıkları ortada iken yine de ona inanmazlar
İskender Ali Mihr
Evvelkilerin sünneti (adeti) gelip geçtiği halde onlar, ona (resûle) îmân etmezler.
Muhammed Esed
önceki (zalim)lerin izlediği yol (ve bu yolda başlarına gelenler) de nicedir gözlerinin önünde olduğu halde buna inanmazlar.
Muslim Shahin
Öncekilerin başına gelenlerden ders almaları gerekirken onlar hâlâ buna (Kur'an'a) inanmıyorlar.
Ömer Nasuhi Bilmen
Onlar buna, (bu Kur´an´a) inanmazlar. Halbuki, evvelkilerin sünneti (başlarına gelen felaketler) gelip geçmiştir.
Rowwad Translation Center
Onlar ona (indirilen kitaba) iman etmezler, oysaki evvelkilerin sünneti de böyle olup gitmiştir.
Şaban Piriş
Onlar da öncekilerin yaptığı gibi ona inanmazlar.
Shaban Britch
Öncekilerin başına gelenler (onlara da gelecektir.) Onlar hala bu (peygambere) iman etmiyorlar.
Suat Yıldırım
Biz böylece o inkâr ve alayı suçluların kalplerine sokarız. Geçmiş ümmetlerin başlarına gelen felaketler ibret teşkil ettiği halde yine de onlar iman etmezler.
Süleyman Ateş
Kendilerinden öncekilerin sünneti (inkarcıların mahvedileceği yasası) geçtiği halde yine de ona inanmazlar.
Tefhim-ul Kuran
Onlar ona (indirilen Kitaba) inanmazlar, oysaki evvelkilerin sünneti geçmiştir.
Yaşar Nuri Öztürk
Ona inanmazlar. Oysaki, öncekilerin yol ve yöntemleri gözlerinin önünden geçmiştir.