Kuran-i Kerim Suresi İbrahim ayet 44
Qur'an Surah Ibrahim Verse 44
İbrahim [14]: 44 ~ TÜRKÇE - DİYANET KURAN MEALİ (Word by Word)
وَاَنْذِرِ النَّاسَ يَوْمَ يَأْتِيْهِمُ الْعَذَابُۙ فَيَقُوْلُ الَّذِيْنَ ظَلَمُوْا رَبَّنَآ اَخِّرْنَآ اِلٰٓى اَجَلٍ قَرِيْبٍۙ نُّجِبْ دَعْوَتَكَ وَنَتَّبِعِ الرُّسُلَۗ اَوَلَمْ تَكُوْنُوْٓا اَقْسَمْتُمْ مِّنْ قَبْلُ مَا لَكُمْ مِّنْ زَوَالٍۙ (ابراهيم : ١٤)
- wa-andhiri
- وَأَنذِرِ
- And warn
- ve uyar
- l-nāsa
- ٱلنَّاسَ
- the mankind
- insanları
- yawma
- يَوْمَ
- (of) a Day
- güne (karşı)
- yatīhimu
- يَأْتِيهِمُ
- (when) will come to them
- kendilerine geleceği
- l-ʿadhābu
- ٱلْعَذَابُ
- the punishment
- azabın
- fayaqūlu
- فَيَقُولُ
- then will say
- ve diyecekleri
- alladhīna ẓalamū
- ٱلَّذِينَ ظَلَمُوا۟
- those who did wrong
- zalimlerin
- rabbanā
- رَبَّنَآ
- "Our Lord!
- Rabbimiz
- akhir'nā
- أَخِّرْنَآ
- Respite us
- bizi ertele
- ilā ajalin
- إِلَىٰٓ أَجَلٍ
- for a term
- bir süreye kadar
- qarībin
- قَرِيبٍ
- short
- yakın
- nujib
- نُّجِبْ
- we will answer
- gelelim
- daʿwataka
- دَعْوَتَكَ
- Your call
- senin çağrına
- wanattabiʿi
- وَنَتَّبِعِ
- and we will follow
- ve uyalım
- l-rusula
- ٱلرُّسُلَۗ
- the Messengers"
- elçilere
- awalam takūnū
- أَوَلَمْ تَكُونُوٓا۟
- "Had not you
- etmemiş miydiniz?
- aqsamtum
- أَقْسَمْتُم
- sworn
- yemininizi
- min qablu
- مِّن قَبْلُ
- before before
- önceden
- mā
- مَا
- not
- olmadığına
- lakum
- لَكُم
- for you
- sizin için
- min
- مِّن
- any
- hiçbir
- zawālin
- زَوَالٍ
- end?
- zeval
Transliteration:
Wa anzirin naasa Yawma yaateehimul 'azaabu fa yaqoolul lazeena zalamoo Rabbanaaa akhkhirnaaa ilaaa ajalin qareebin nujib da'wataka wa nattabi 'ir Rusul; awalam takoonooo aqsamtum min qablu maa lakum min zawaal(QS. ʾIbrāhīm:44)
English Sahih International:
And, [O Muhammad], warn the people of a Day when the punishment will come to them and those who did wrong will say, "Our Lord, delay us for a short term; we will answer Your call and follow the messengers." [But it will be said], "Had you not sworn, before, that for you there would be no cessation? (QS. Ibrahim, Ayah 44)
Diyanet Isleri:
İnsanları, kendilerine azabın geleceği gün ile uyar. Haksızlık edenler: "Rabbimiz! Bizi yakın bir süreye kadar ertele de çağrına gelelim, peygamberlere uyalım" derler. Siz daha önce, sonunuzun gelmeyeceğine yemin etmemiş miydiniz! Üstelik kendilerine yazık edenlerin yerlerinde oturdunuz. Onlara, yaptıklarımız da sizlere açıklanmıştı. Size misaller de vermiştik. (İbrahim, ayet 44)
Abdulbaki Gölpınarlı
Kendilerine azabın gelip çatacağı o günü haber ver, korkut insanları. Zulmedenler diyecekler ki: Rabbimiz, yakın bir zamanadek bırak bizi, tekrar dünyaya dönelim de davetine icabet edelim ve peygamberlere uyalım. Siz değil misiniz daha önce, bize bir zeval yoktur diye yemin edenler?
Adem Uğur
Kendilerine azabın geleceği, bu yüzden zalimlerin: "Ey Rabbimiz! Yakın bir müddete kadar bize süre ver de senin davetine uyalım ve peygamberlere tâbi olalım" diyecekleri gün hakkında insanları uyar. (Onlara denilir ki:) "Daha önce, sizin için bir zevâl olmadığına, yemin etmemiş miydiniz? "
Ali Bulaç
Azabın kendilerine geleceği gün (ile) insanları uyarıp-korkut ki, (o gün) zulmedenler, şöyle diyecekler: "Bizi yakın bir süreye kadar ertele ki, Senin çağrına cevap verelim ve elçilere uyalım." Oysa daha önce, kendiniz için hiç zeval yoktur diye and içenler, sizler değil miydiniz?
Ali Fikri Yavuz
İnsanlara, azabın kendilerine geleceği günü haber verip onları korkut ki, o gün, zulmedenler şöyle diyecektir: “-Ey Rabbimiz! Bize yakın bir zamana kadar izin ver; senin çağrına uyalım, Peygamberlerin izinde gidelim.” Hani ya, bundan önce: “- Bize hiçbir zeval yoktur.” diye yemin etmemiş miydiniz?
Celal Yıldırım
İnsanları azabın geleceği gün hakkında uyar! Zulmedenler diyecekler ki, «ey Rabbimiz! Bizi yakın bir geleceğe kadar ertele ki dâvetine olumlu cevap vererek gelelim, peygamberlere uyalım.» Ama daha önce sizin için zeval (=sonunuzun gelmesi) yok diye yemin eden sizler değil miydiniz?
Diyanet Vakfı
Kendilerine azabın geleceği, bu yüzden zalimlerin: "Ey Rabbimiz! Yakın bir müddete kadar bize süre ver de senin davetine uyalım ve peygamberlere tabi olalım" diyecekleri gün hakkında insanları uyar. (Onlara denilir ki:) "Daha önce, sizin için bir zeval olmadığına, yemin etmemiş miydiniz? "
Edip Yüksel
Halkı, azabın kendilerine geleceği gün konusunda uyar. Zalimler, "Rabbimiz bizi yakın bir süreye kadar ertele de senin çağrına katılalım ve elçilere uyalım," diyecekler. Oysa daha önce siz, sonunuzun gelmeyeceğine yemin etmemiş miydiniz?
Elmalılı Hamdi Yazır
Ey Peygamber! İnsanları, azabın geleceği gün ile korkut. O gün, zalimler şöyle diyecekler: "Ey Rabbimiz! Bizi yakın bir zamana kadar ertele de senin davetine uyalım ve peygamberlere tâbi olalım." Onlara: "Daha önce ahirete intikal etmeyeceğinize dair yemin etmemiş miydiniz?" denilir.
Fizilal-il Kuran
İnsanları, azapla yüzyüze gelecekleri gün konusunda uyar. O gün zalimler «Ey Rabbimiz, bizimle hesaplaşmayı yakın bir sürenin sonuna ertele de senin çağrına olumlu cevap verip, peygamberlere uyalım» derler. «Peki, vaktiyle sürekli yaşayacağınıza, hiç ölmeyeceğinize yemin edenler sizler değil miydiniz?»
Gültekin Onan
Azabın kendilerine geleceği gün (ile) insanları uyarıp korkut ki (o gün) zulmedenler şöyle diyecekler: "Bizi yakın bir ecele kadar ertele ki, senin çağrına cevap verelim ve elçilere uyalım." Oysa daha önce, kendiniz için hiç zeval yoktur diye and içenler sizler değil miydiniz?
Hasan Basri Çantay
İnsanlara o azabın kendilerine geleceği günün, tehlikesini anlat ki (o gün) o zaalimler: «Ey Rabbimiz, bizi yakın bir müddete kadar gecikdir de Senin da´vetine icabet edelim, peygamberlere tâbi olalım» diyecek (ler) dir. Halbuki daha evvel siz (dünyâda) kendinize «hiç bir zeval yokdur» diye yemîn etmediniz miydi?
İbni Kesir
İnsanları, kendilerine azabın geleceği gün ile uyar. Zulmedenler derler ki: Rabbımız; bizi, yakın bir müddete kadar tehir et, davetine uyalım ve peygamberlere tabi olalım. Siz daha önce de sonunuzun gelmeyeceğine yemin etmemiş miydiniz?
İskender Ali Mihr
Azabın onlara geleceği gün ile insanları uyar. O zaman zalimler şöyle diyecek: “Rabbimiz, bizi yakın bir süreye kadar tehir et (bize zaman ver). Senin davetine icabet edelim ve resûllere tâbî olalım.” Daha önce “sizin için bir zeval olmadığına” yemin eden siz değil misiniz?
Muhammed Esed
Bunun içindir ki, insanları, azabın başlarına geleceği Gün için uyar; o Gün ki, zulmedenler: "Ey Rabbimiz!" derler, "Bize kısa bir süre daha ver ki Senin çağrına icabet edelim; Senin elçilerine uyup peşlerinden gidelim!" (Fakat Allah da onlara:) "Siz bir vakitler kıyamet gibi, ceza gibi bir şeyin sizin için sözkonusu olmadığına yemin edip durmuyor muydunuz?" (diye karşılık verecektir).
Muslim Shahin
(Ey Muhammed!) Kendilerine azabın geleceği, bu yüzden zalimlerin: «Ey Rabbimiz! Yakın bir müddete kadar bize süre ver de senin davetine uyalım ve peygamberlere tâbi olalım» diyecekleri gün hakkında insanları uyar. (Onlara denilir ki:) «Halbuki siz daha önce, sizin için (dünyadan âhirete) göçüş olmadığına yemin etmemiş miydiniz?»
Ömer Nasuhi Bilmen
Ve nâsı korkut, o azabın kendilerine geleceği bir gün ile ki, o zalim olanlar diyeceklerdir ki: «Ey Rabbimiz! Bizi bir yakın vakte kadar tehir et, senin davetine icabet edelim, ve peygamberlere tâbi olalım.» (Onlara denilecektir ki:) «Sizin için bir zeval yoktur diye siz evvelce yemin etmiş değil mi idiniz?»
Rowwad Translation Center
(Ey Muhammed!) İnsanları, kendilerine azabın geleceği gün ile uyar. Zira o gün zalimler, “Ey Rabbimiz! Yakın bir süreye kadar bizi ertele de senin çağrına uyalım ve peygamberlerin izinden gidelim” diyecekler. Onlara şöyle denilecek: “Daha önce siz, sonunuzun gelmeyeceğine yemin etmemiş miydiniz?''
Şaban Piriş
İnsanları, kendilerine azabın geleceği gün ile uyar. Zulmedenler: -Rabbimiz! Bizi yakın bir süreye kadar ertele de çağrına uyalım, peygamberlere tabi olalım, derler. Siz daha önce, sonunuzun gelmeyeceğine yemin etmemiş miydiniz?!
Shaban Britch
İnsanları, kendilerine azabın geleceği gün ile uyar. Zulmedenler: Rabbimiz! Bizi yakın bir süreye kadar ertele de davetine uyalım, peygamberlere tabi olalım, derler. Daha önce, sizin için bir zeval olmadığına, yemin etmemiş miydiniz?
Suat Yıldırım
Hem, azabın geleceği günü hatırlatarak insanları uyar!O gün zalimler: “Ey bizim Rabbimiz! diyecekler, ne olur, bize kısa bir süre ver de senin çağrına uyma imkânı bulalım ve peygamberlerin izince gidelim.”Peki, daha önce hiç zeval bulmayıp sürekli yaşayacağınıza dair yemin eden siz değil miydiniz? [23,99-100; 6,27-28]
Süleyman Ateş
İnsanları, kendilerine azabın geleceği şu güne karşı uyar ki, zalimler: "Rabbimiz, derler, bizi yakın bir süreye kadar ertele de senin çağrına gelelim, elçilere uyalım! "Peki, önceden sizin için hiç zeval olmadığına (sürekli yaşayacağınıza) yemin etmemiş miydiniz?"
Tefhim-ul Kuran
Azabın kendilerine geleceği gün (ile) insanları uyarıp korkut ki, (o gün) zulmedenler, şöyle diyecekler: «Bizi yakın bir süreye kadar ertele ki, Senin çağrına cevap verelim ve peygamberlere uyalım.» Oysa daha önce, kendiniz için hiç zeval yoktur diye and içenler sizler değil miydiniz?
Yaşar Nuri Öztürk
İnsanları, azabın kendilerine ulaşacağı gün konusunda uyar. O gün, zalimler şöyle derler: "Ey Rabbimiz! Bizi yakın bir süreye kadar geri bırak da çağrına cevap verip resullere uyalım." Daha önce siz, kendiniz için çöküş ve bitiş yoktur diye yemin etmediniz mi?