Kuran-i Kerim Suresi Hud ayet 58
Qur'an Surah Hud Verse 58
Hud [11]: 58 ~ TÜRKÇE - DİYANET KURAN MEALİ (Word by Word)
وَلَمَّا جَاۤءَ اَمْرُنَا نَجَّيْنَا هُوْدًا وَّالَّذِيْنَ اٰمَنُوْا مَعَهٗ بِرَحْمَةٍ مِّنَّاۚ وَنَجَّيْنٰهُمْ مِّنْ عَذَابٍ غَلِيْظٍ (هود : ١١)
- walammā
- وَلَمَّا
- And when
- ve ne zaman ki
- jāa
- جَآءَ
- came
- gelince
- amrunā
- أَمْرُنَا
- Our command
- emrimiz
- najjaynā
- نَجَّيْنَا
- We saved
- kurtardık
- hūdan
- هُودًا
- Hud
- Hud'u
- wa-alladhīna
- وَٱلَّذِينَ
- and those who
- ve kimseleri
- āmanū
- ءَامَنُوا۟
- believed
- iman eden(leri)
- maʿahu
- مَعَهُۥ
- with him
- beraberindeki
- biraḥmatin
- بِرَحْمَةٍ
- by a Mercy
- bir rahmetle
- minnā
- مِّنَّا
- from Us
- bizden
- wanajjaynāhum
- وَنَجَّيْنَٰهُم
- and We saved them
- ve onları koruduk
- min ʿadhābin
- مِّنْ عَذَابٍ
- from a punishment
- bir azaptan
- ghalīẓin
- غَلِيظٍ
- severe
- kaskatı
Transliteration:
Wa lammaa jaaa'a amrunaa najainaa Hoodanw wallazeena aamanoo ma'ahoo birahmatim minnaa wa najainaahum min 'azaabin ghaleez(QS. Hūd:58)
English Sahih International:
And when Our command came, We saved Hud and those who believed with him, by mercy from Us; and We saved them from a harsh punishment. (QS. Hud, Ayah 58)
Diyanet Isleri:
Buyruğumuz gelince, Hud'u ve beraberindeki inananları, rahmetimizle kurtardık. Onları çetin bir azabdan koruduk. (Hud, ayet 58)
Abdulbaki Gölpınarlı
Emrimiz gelince Hud'u ve onunla beraber bulunan inanmış kişileri, bizden bir rahmet olarak kurtardık ve onlara ağır bir azaptan necat verdik.
Adem Uğur
Emrimiz gelince, Hûd´u ve onunla beraber iman edenleri tarafımızdan bir rahmetle kurtardık, onları ağır bir azaptan kurtuluşa erdirdik.
Ali Bulaç
Emrimiz geldiği zaman, tarafımızdan bir rahmet ile Hud'u ve O’nunla birlikte iman edenleri kurtardık. Onları şiddetli-ağır bir azaptan kurtardık.
Ali Fikri Yavuz
Helâk emrimiz gelince, bizden bir rahmet olarak Hûd’u ve beraberindeki müminleri kurtardık; hem onları çok ağır bir azabdan kurtardık.
Celal Yıldırım
Buyruğumu taşıyan hükmümüz gelince, kendi katımızdan bir rahmetle Hûd´u ve onunla birlikte olan mü´minleri kurtardık, onları oldukça ağır bir azâbdan selâmete erdirdik.
Diyanet Vakfı
Emrimiz gelince, Hud'u ve onunla beraber iman edenleri tarafımızdan bir rahmetle kurtardık, onları ağır bir azaptan kurtuluşa erdirdik.
Edip Yüksel
Emrimiz gelince Hud'u ve beraberindeki inananları bizden bir rahmetle kurtardık. Onları dehşetli bir azaptan kurtardık.
Elmalılı Hamdi Yazır
Ne zaman ki emrimiz geldi, Hud'u ve beraberindeki iman edenleri, tarafımızdan bir rahmet ile kurtardık, ayrıca onları çok ağır bir azaptan da kurtardık.
Fizilal-il Kuran
Azaba ilişkin emrimiz geldiğinde Hud´u ve beraberindeki mü´minleri, rahmetimizin sonucu olarak, kurtardık; onları ağır azaptan koruduk.
Gültekin Onan
Buyruğumuz geldiği zaman, tarafımızdan bir rahmet ile Hud´u ve O´nunla birtikte inananları kurtardık. Onları şiddetli / ağır bir azabtan kurtardık.
Hasan Basri Çantay
Vaktaki (azâb) emrimiz geldi. Hûd´ü de, maiyyetindeki mü´minleri de, bizden bir rahmet olarak, selâmete erdirdik, onları ağır azâbdan kurtardık.
İbni Kesir
Emrimiz gelince; Hud´u ve beraberindeki mü´minleri tarafımızdan bir rahmetle kurtardık. Onları katı bir azabtan kurtardık.
İskender Ali Mihr
Ve emrimiz geldiği zaman, Bizden bir rahmet ile Hud (A.S)´ı ve âmenû olanları, onunla beraber kurtardık. Ve onları ağır (çok şiddetli) bir azaptan kurtardık.
Muhammed Esed
Ve böylece, hükmümüz vaki olunca, Hud´u ve onunla aynı inancı paylaşanları katımızdan bir koruma lütfuyla kurtardık; kendilerini (ahiretteki) ağır ve zorlu azaptan (da) kurtardık.
Muslim Shahin
Emrimiz gelince, Hûd'u ve onunla beraber iman edenleri tarafımızdan bir rahmetle kurtardık, onları ağır bir azaptan kurtuluşa erdirdik.
Ömer Nasuhi Bilmen
Vaktâ ki emrimiz geldi. Hûd´u ve O´nunla beraber imân etmiş olanları Bizden bir rahmet ile kurtardık ve onları kaba bir azaptan da hâlâs ettik.
Rowwad Translation Center
Emrimiz gelince, Hûd'u ve onunla beraber iman edenleri tarafımızdan bir rahmetle kurtardık, onları ağır bir azaptan kurtuluşa erdirdik.
Şaban Piriş
Emrimiz gelince Hûd’u ve yanındaki müminleri rahmetimizle kurtardık. Onları çetin bir azaptan koruduk.
Shaban Britch
Emrimiz gelince Hûd’u ve yanındaki müminleri rahmetimizle kurtardık. Onları çetin bir azaptan koruduk.
Suat Yıldırım
Azaba dair emrimiz gelince Hûd ve beraberinde olan müminleri, tarafımızdan bir rahmet eseri olarak kurtardık, onları pek ağır bir azaptan selâmete çıkardık.
Süleyman Ateş
Emrimiz gelince Hud'u ve onunla beraber inanmış olanları bizden bir rahmetle kurtardık; onları katı bir azabdan kurtardık.
Tefhim-ul Kuran
Emrimiz geldiği zaman, tarafımızdan bir rahmet ile Hûd´u ve onunla birlikte iman edenleri kurtardık. Onları şiddetli, ağır bir azabtan kurtardık.
Yaşar Nuri Öztürk
Emrimiz gelince, Hûd'u ve onunla birlikte iman etmiş olanları bizden bir rahmetle kurtardık. Biz onları çok ağır bir azaptan kurtardık.