Skip to content

Kuran-i Kerim Suresi Hud ayet 40

Qur'an Surah Hud Verse 40

Hud [11]: 40 ~ TÜRKÇE - DİYANET KURAN MEALİ (Word by Word)

حَتّٰىٓ اِذَا جَاۤءَ اَمْرُنَا وَفَارَ التَّنُّوْرُۙ قُلْنَا احْمِلْ فِيْهَا مِنْ كُلٍّ زَوْجَيْنِ اثْنَيْنِ وَاَهْلَكَ اِلَّا مَنْ سَبَقَ عَلَيْهِ الْقَوْلُ وَمَنْ اٰمَنَ ۗوَمَآ اٰمَنَ مَعَهٗٓ اِلَّا قَلِيْلٌ (هود : ١١)

ḥattā
حَتَّىٰٓ
Till
sonunda
idhā
إِذَا
when
zaman
jāa
جَآءَ
came
geldiği
amrunā
أَمْرُنَا
Our command
emrimiz
wafāra
وَفَارَ
and overflowed
ve kaynadığında
l-tanūru
ٱلتَّنُّورُ
the oven
tandır
qul'nā
قُلْنَا
We said
dedik ki
iḥ'mil
ٱحْمِلْ
"Load
bindir
fīhā
فِيهَا
in it
ona
min kullin
مِن كُلٍّ
of every kind
her şeyden
zawjayni
زَوْجَيْنِ
a pair
çifti
ith'nayni
ٱثْنَيْنِ
two
ikişer
wa-ahlaka
وَأَهْلَكَ
and your family
ve aileni
illā
إِلَّا
except
dışındaki
man
مَن
who
olanlar
sabaqa
سَبَقَ
has preceded
önceden
ʿalayhi
عَلَيْهِ
against him
aleyhlerine
l-qawlu
ٱلْقَوْلُ
the word
hüküm verilmiş
waman
وَمَنْ
and whoever
ve
āmana
ءَامَنَۚ
believed"
iman edenleri
wamā
وَمَآ
And not
ve
āmana
ءَامَنَ
believed
zaten iman etmemişti
maʿahu
مَعَهُۥٓ
with him
onunla beraber
illā
إِلَّا
except
dışında
qalīlun
قَلِيلٌ
a few
çok az kimse

Transliteration:

Hattaaa izaa jaaa'a amrunaa wa faarat tannooru qulnah mil feehaa min kullin zawjainis naini wa ahlaka illaa man sabaqa 'alaihil qawlu wa man aaman; wa maaa aamana ma'ahooo illaa qaleel (QS. Hūd:40)

English Sahih International:

[So it was], until when Our command came and the oven overflowed, We said, "Load upon it [i.e., the ship] of each [creature] two mates and your family, except those about whom the word [i.e., decree] has preceded, and [include] whoever has believed." But none had believed with him, except a few. (QS. Hud, Ayah 40)

Diyanet Isleri:

Buyruğumuz gelip tandırdan sular kaynamağa başlayınca, "Her cinsten birer çifti ve aleyhine hüküm verilmiş olanın dışında kalan çoluk çocuğunu ve inananları gemiye bindir" dedik. Pek az kimse onunla beraber inanmıştı. (Hud, ayet 40)

Abdulbaki Gölpınarlı

Sonucu emrimiz gelip tandırın altından su kaynamaya başlayınca her mahluktan birer çifti ve helaki taktir edilenden başka ailenden olanları ve inananları gemiye yükle dedik; zaten maiyetinde bulunan inanmış kişiler de pek azdı.

Adem Uğur

Nihayet emrimiz gelip de sular coşup yükselmeye başlayınca Nuh´a dedik ki: "(Canlı çeşitlerinin) her birinden iki eş ile -(boğulacağına dair) aleyhinde söz geçmiş olanlar dışında- aileni ve iman edenleri gemiye yükle!" Zaten onunla beraber pek azı iman etmişti.

Ali Bulaç

Sonunda emrimiz geldiğinde ve tandır feveran ettiği zaman, dedik ki: "Her birinden ikişer çift (hayvan) ile aleyhlerinde söz geçmiş olanlar dışında, aileni ve iman edenleri ona yükle." Zaten onunla birlikte çok azından başkası iman etmemişti.

Ali Fikri Yavuz

Nihayet helâk etme emrimiz geldiği ve fırından su taşıp fışkırdığı (yahut geminin kazanı kaynadığı) vakit Nûh’a şöyle dedik: “-Faydalanılan hayvanların her cinsinden erkek ve dişi olmak üzere ikişer tane çift ve üzerlerine boğulma emri takdir edilenler müstena, aile halkınla bir de iman edenleri gemiye yükle.” Zaten beraberinde iman edenler pek azdı.

Celal Yıldırım

Sonunda emrimiz gelip tennur kaynamaya başlayınca (Nuh´a) dedik ki: «Her (hayvanın) dişi ve erkeğinden ikişer taneyi ve aleyhinde (ilâhi) hüküm geçmiş olanlar dışında aileni ve imân edenleri gemiye yüklet (bindir)!» Ne var ki, beraberinde imân edenler pek az kimseler idi.

Diyanet Vakfı

Nihayet emrimiz gelip de sular coşup yükselmeye başlayınca Nuh'a dedik ki: "(Canlı çeşitlerinin) her birinden iki eş ile -(boğulacağına dair) aleyhinde söz geçmiş olanlar dışında- aileni ve iman edenleri gemiye yükle!" Zaten onunla beraber pek azı iman etmişti.

Edip Yüksel

Nihayet emrimiz gelip de gök kaynayıp taşınca, kendisine dedik ki: "Her türden birer çifti, daha önce mahkum edilmiş olanlar hariç, çoluk çocuğunu ve inananları ona yükle." Kendisiyle birlikte inanmış olanlar zaten bir kaç kişiydi.

Elmalılı Hamdi Yazır

Nihayet emrimiz geldiği ve tennur (tandır veya geminin kazanı) tutuşup parladığı zaman dedik ki; "Erkeği ve dişisi olan her canlıdan ikişer tane, aleyhlerinde hüküm verilmiş olanların dışında, aileni ve iman etmiş olanları geminin içine yükle". Zaten beraberinde iman edenler çok az idi.

Fizilal-il Kuran

Nihayet emrimiz gelip tandır kaynamaya (her taraftan sular fışkırmaya) başlayınca Nuh´a «Her canlı türünün birer çiftini, boğulacağına ilişkin hükmümüzün kesinleştiği kimse dışında kalan aile bireylerini ve mü´minleri gemiye bindir» dedik. Zaten O´na az sayıda kişi inanmıştı.

Gültekin Onan

Sonunda buyruğumuz geldiğinde ve tandır feveran ettiği zaman dedik ki: "Her birinden ikişer çift (hayvan) ile aleyhlerinde söz geçmiş olanlar dışında ehlini (aileni) ve inananları ona bindir." Zaten onunla birlikte çok azından başkası inanmamıştı.

Hasan Basri Çantay

Nihayet emrimiz gelib de fırın kaynadığı zaman (Nuha) dedik ki: «Her birinden (her bir neviden erkek ve dişi) ikişer çift ile — aleyhinde söz geçmiş (helakleri takdîr edilmiş) olanlar müstesna — aileni ve îman edenleri içine yükle». Zâten onun maiyyetindeki az kimselerden başkası da îman etmemişdi.

İbni Kesir

Nihayet buyruğumuz gelip sular kaynamaya başlayınca: Her cinsten birer çifti ve hakkında hüküm verilmiş olanın dışında kalan çoluk çocuğunu ve inananları gemiye al, dedik. Zaten onunla beraber pek az kimse inanmıştı.

İskender Ali Mihr

Ve emrimiz gelince, tennur kaynadı. “O zaman herşeyden, iki unsurdan oluşan (bir dişi ve bir erkek) bir çifti ve haklarında söz geçmiş olanlar (boğulacakların sözü: âyet-37) hariç, aileni ve âmenû olanları onun içine yükle.” dedik. Az kişiden başkası, onunla beraber âmenû olmadı.

Muhammed Esed

(Bu böylece devam etti) ta ki, hükmümüz vaki olup da yeryüzünde sular taşkınlar halinde kaynayıp coşuncaya kadar. (Nuh´a): "Her cins (hayvandan) birer çift ve haklarında hüküm verilmiş olanları değil, yalnız aileni ve imana erişenleri gemiye bindir!" dedik, çünkü o´nun inancını paylaşanlar zaten küçük bir topluluktu.

Muslim Shahin

Nihayet emrimiz gelip de sular coşup yükselmeye başlayınca Nuh'a dedik ki: «(Canlı çeşitlerinin) her birinden iki eş ile (boğulacağına dair) aleyhinde söz geçmiş olanlar dışında aileni ve iman edenleri gemiye yükle!» Zaten onunla beraber pek azı iman etmişti.

Ömer Nasuhi Bilmen

Nihâyet emrimiz geldiği ve tennur kaynadığı vakit dedi ki: «Onun içine herbirinden ikişer çift ve aleyhine hüküm sabketmiş olandan maada ehlini ve imân etmiş olanları yükle.» Ve maamafih pek azından başkası onunla beraber imân etmemişti.

Rowwad Translation Center

Sonunda emrimiz gelip, tandır (içinden sular) kaynamaya başlayınca: "Her cinsten birer çifti, aleyhinde söz geçmiş olanlar dışında kalan aileni ve iman edenleri gemiye bindir" dedik. Zaten onun yanında iman etmiş olan kimseler çok azdı.

Şaban Piriş

Sonunda emrimiz gelip, yerden sular kaynamağa başlayınca: -Her şeyden ikişer çift aleyhlerinde hüküm verilmiş olan dışında aileni ve iman edenleri ona bindir, dedik. Zaten onun yanında iman etmiş olan kimseler çok azdı.

Shaban Britch

Sonunda emrimiz gelip, tandır (içinden sular) kaynamaya başlayınca: "Her cinsten birer çifti, aleyhinde söz geçmiş olanlar dışında kalan aileni ve iman edenleri gemiye bindir” dedik. Zaten onun yanında iman etmiş olan kimseler çok azdı.

Suat Yıldırım

Nihayet emrimiz gelip de tennur kaynadığı zaman Nuh'a dedik ki:“Her hayvan türünden erkekli dişili ikişer eş ile haklarında helâk hükmü verilmiş olanları hariç olmak üzere, aileni bir de iman edenleri gemiye al!” Zaten beraberinde iman eden pek az insan vardı. [3,7; 26,119-121; 54,11-14] {KM, Tekvin 7,13; I Pier 3,20; 2,5}

Süleyman Ateş

Nihayet emrimiz gelip de tandır kaynayınca (iş ciddileşip sular kaynamağa başlayınca, Nuh'a) dedik ki: "Her şeyden ikişer çifti ve aleyhlerinde hüküm verdiklerimiz haric olmak üzere aileni ve inananları gemiye yükle!" Zaten onunla beraber inanan pek azdı.

Tefhim-ul Kuran

Sonunda emrimiz geldiğinde ve tandır feveran ettiği zaman, dedik ki: «Her birinden ikişer çift (hayvan) ile aleyhlerinde söz geçmiş olanlar dışında, aileni ve iman edenleri ona yükle.» Zaten onunla birlikte çok azından başkası iman etmemişti.

Yaşar Nuri Öztürk

Nihayet emrimiz gelip de tandır kaynayınca şöyle seslendik: "Yükle içine her birinden ikişer çift ve aleyhinde hüküm verilen hariç olmak üzere aileni, bir de iman etmiş olanları." Ama Nûh'la birlikte çok az bir kısmı iman etmişti.