Skip to content

Kuran-i Kerim Suresi Hud ayet 120

Qur'an Surah Hud Verse 120

Hud [11]: 120 ~ TÜRKÇE - DİYANET KURAN MEALİ (Word by Word)

وَكُلًّا نَّقُصُّ عَلَيْكَ مِنْ اَنْۢبَاۤءِ الرُّسُلِ مَا نُثَبِّتُ بِهٖ فُؤَادَكَ وَجَاۤءَكَ فِيْ هٰذِهِ الْحَقُّ وَمَوْعِظَةٌ وَّذِكْرٰى لِلْمُؤْمِنِيْنَ (هود : ١١)

wakullan
وَكُلًّا
And each
her şeyi
naquṣṣu
نَّقُصُّ
We relate
anlatıyoruz
ʿalayka
عَلَيْكَ
to you
sana
min anbāi
مِنْ أَنۢبَآءِ
of (the) news
haberlerinden
l-rusuli
ٱلرُّسُلِ
(of) the Messengers
Peygamberlerin
مَا
(for) that
olan
nuthabbitu
نُثَبِّتُ
We may make firm
sağlamlaştıracak
bihi
بِهِۦ
with it
onunla
fuādaka
فُؤَادَكَۚ
your heart
kalbini
wajāaka
وَجَآءَكَ
And has come to you
ve sana gelmiştir
fī hādhihi
فِى هَٰذِهِ
in this
bunda
l-ḥaqu
ٱلْحَقُّ
the truth
bir hak
wamawʿiẓatun
وَمَوْعِظَةٌ
and an admonition
ve bir öğüt
wadhik'rā
وَذِكْرَىٰ
and a reminder
ve bir uyarı
lil'mu'minīna
لِلْمُؤْمِنِينَ
for the believers
mü'minler için

Transliteration:

Wa kullan naqussu 'alaika min ambaaa'ir Rusuli maa nusabbitu bihee fu'aadak; wa jaaa'aka fee haazihil haqqu wa maw'izatunw wa zikraa lilmu' mineen (QS. Hūd:120)

English Sahih International:

And each [story] We relate to you from the news of the messengers is that by which We make firm your heart. And there has come to you, in this, the truth and an instruction and a reminder for the believers. (QS. Hud, Ayah 120)

Diyanet Isleri:

Peygamberlerin başlarından geçenlerden, sana anlattığımız her şey, senin gönlünü pekiştirmemizi sağlar; sana bu belgelerle gerçek; inananlara da öğüt ve hatırlatma gelmiştir. (Hud, ayet 120)

Abdulbaki Gölpınarlı

Peygamberlere ait haberlerin hepsinden, gönlünü yatıştıracak olanlarını, sana hikaye ediyoruz ve bu kıssalarda, sana gerçek haberler, inananlara da öğüt ve ibret var.

Adem Uğur

Peygamberlerin haberlerinden senin kalbini (tatmin ve) teskin edeceğimiz her haberi sana anlatıyoruz. Bunda sana gerçeğin bilgisi, müminlere de bir öğüt ve bir uyarı gelmiştir.

Ali Bulaç

Sana elçilerin haberlerinden -kalbini sağlamlaştıracak- doğru haberler aktarıyoruz. Bunda sana hak ve mü'minlere bir öğüt ve uyarı gelmiştir.

Ali Fikri Yavuz

Peygamberlerin haberlerinden kalbini kuvvetle tatmin edeceğimiz her haberi, sana hâdise olarak anlatıyoruz. Bu sûrede de sana hak, müminlere bir öğüt ve bir ihtar geldi.

Celal Yıldırım

(İşte ey Muhammed !) Gelip gecen peygamberlerin olup biten bu haberlerinden senin kalbini yatıştırıp pekiştirecek kadarını sana anlattık. Bu sûrede de sana hak; mü´minlere öğüt ve (düşünüp gerçeği daha iyi kavrayabilmeleri için) hatırlatma gelmiştir.

Diyanet Vakfı

Peygamberlerin haberlerinden senin kalbini (tatmin ve) teskin edeceğimiz her haberi sana anlatıyoruz. Bunda sana gerçeğin bilgisi, müminlere de bir öğüt ve bir uyarı gelmiştir.

Edip Yüksel

Günlünü pekiştirmek için elçilerin tarihlerinden sana yeterince aktarmaktayız. Bunda, senin için gerçek, ve inananlar için de bir aydınlatma ve uyarı gelmiştir.

Elmalılı Hamdi Yazır

Peygamberlere ait haberlerden kalbini yatıştıracak olanlardan her türlüsünü sana kıssa olarak anlatıyoruz. Bunda da sana bir hakikat, müminlere de bir öğüt ve ibret gelmiştir.

Fizilal-il Kuran

Sana anlattığımız, önceki peygamberlerin hayatına ilişkin her olay, gönlünü ferahlatmayı ve azmini pekiştirmeyi amaçlıyor. Bu hikâyeler sana gerçeği ilettikleri gibi mü´minler için de öğüt ve hatırlatma niteliğindedirler.

Gültekin Onan

Sana elçilerin haberlerinden yüreğini (fuadek) sağlamlaştıracak doğru haberler aktarıyoruz. Bunda sana hak ve müminlere bir öğüt ve uyarı gelmiştir.

Hasan Basri Çantay

Peygamberlerin haberlerinden — onunla kalbini (tatmin ve) tesbîit edeceğimiz — her çeşidini sana kıssa olarak anlatıyoruz. Bunda, (bu sûre ile) de sana hak ve mü´minlere bir öğüd ve bir muhtıra gelmişdir.

İbni Kesir

Peygamberlerin haberlerinden hepsini senin kalbini bunlarla pekiştirmek için sana anlatıyoruz. Bununla sana hak, mü´minlere de öğüt ve nasihat geldi.

İskender Ali Mihr

Ve sana anlattığımız şeylerin hepsi, resûllerin haberlerindendir. Onlarla senin kalbindeki fuad hassasını (fiziğin ötesindeki idrak) sağlamlaştırırız. Ve bunda (bu haberlerde) sana hak, mü´minlere öğüt ve zikir geldi.

Muhammed Esed

Ve böylece, elçilerin haberlerinden senin yüreğini güçlendirecek her şeyi sana anlatıyoruz. Öyle ki, bu kıssalarla hak ulaşıyor sana ve ayrıca müminlere de bir öğüt, bir hatırlatma.

Muslim Shahin

Peygamberlerin haberlerinden senin kalbini (tatmin ve) teskin edeceğimiz her haberi sana anlatıyoruz. Ayrıca bu kıssalardan, sana (dînin esasını teşkil eden) hak ile, mü'minler için bir öğüt ve ibret gelmiştir.

Ömer Nasuhi Bilmen

Peygamberlerin bütün haberlerinden kendisiyle kalbini tesbit edeceğimiz olanlarını sana hikaye ediyoruz. Ve bunda sana hak ve mü´minler için bir öğüt ve bir muhtıra gelmiştir.

Rowwad Translation Center

Peygamberlerin haberlerinden senin kalbine sebat verecek her şeyi sana anlatıyoruz. Bunlarda, sana hak, mü’minlere de bir öğüt ve hatırlatma gelmiştir.

Şaban Piriş

Bizim sana her bir peygamberin haberini anlatmamız senin kalbini sağlamlaştırmak içindir. Bu konuda sana gerçek olan, güzel öğüt ve uyarı gelmiştir.

Shaban Britch

Peygamberlerin haberlerinden, kendileriyle senin kalbini sağlamlaştırdığımız her bir haberi sana anlatıyoruz. Bu (haberlerde) sana hak olan, iman edenlere de öğüt ve hatırlatma gelmiştir.

Suat Yıldırım

Peygamberlerin haberlerinden, senin kalbini takviye edecek her şeyi sana anlatıyoruz. Bu sûrede de sana hak ve gerçek, müminlere de bir öğüt ve talimat gelmiştir.

Süleyman Ateş

Peygamberlerin haberlerinden, senin kalbini sağlamlaştıracak her şeyi sana anlatıyoruz. Bunda da sana hak ve inananlar için bir öğüt ve ibret gelmiştir.

Tefhim-ul Kuran

Sana peygamberlerin haberlerinden -kalbini kendisiyle sağlamlaştıracak- doğru haberler aktarıyoruz. Bunda da sana hak ve mü´minlere bir öğüt ve uyarı gelmiştir.

Yaşar Nuri Öztürk

Resullerin haberlerinden, kendisiyle kalbini destekleyip sağlamlaştıracağımız her şeyi sana anlatıyoruz. Bunun içinde sana hak gelmiştir. Bunda, inananlar için bir öğüt ve hatırlatma da vardır.